Bizi Ayıramazlar Aşkın Dizinden

4.8K 292 10
                                    

Sevgilim kıskanırlar

Yalanlar anlatırlar

Bizi ayıramazlar

Aşkın dizinden

Ben düşerken yükseklerden uçurumlara

Aşkın tuttu ellerimden ummadığım anda

Şimdi senle hayat rüya düşlerim gerçek

Sanki ben hiç yaşamadım seni tanıyana dek

Çağdaş öfkeden çıldırmış şekilde küfürler savururken Ömer ise sakin kalmaya çalışarak oğlanın ceplerini yokluyordu.

Cihat'a daha fazla malzeme verip sevindirmemek için kendini tutmuş ve yanından uzaklaştıkları an serbest bırakmıştı tüm hiddetini.

Öyle bir öfke dalgasıydı ki bu ceplerinde anahtarı bir türlü bulamayan Ömer bile öldürücü bakışlarına maruz kalmıştı. Bir kedi gibi sinmiş adam, biraz sesli nefes alırsa bile aynı bakışların hedefi olacağını biliyordu.

" Yüzsüz orospu çocuğu, şerefsiz it"

" O piçin ağzını yüzünü dağıtamayan  kendimi sikeyim önce"

" Adam yaralama hakkını bugünler için saklaman gerektiğini düşünememişsin sevgilim" tarzı bir espri denemesiyle ortalığı yumuşatmaya çalışan Ömerin ağzını açtığına pişman olması için birkaç saniye yetmişti

Karşılığında aldığı "Komik mi lan göt" lafıyla gülmemek için kendini zor tutarken sevgilisinin sarhoşluğuna da aşık olduğundan emindi.

Anahtarı bulup oğlanın cebinden çıkardı ve korkunun insana sarhoşluğunu unutturabilceğine kanıt oluştururcasına anahtar deliğini iki denemede denk getirip kapıyı açtı ve sinir küpü oğlanı sonunda kapalı ve güvenli alana alışı sebebiyle derin bir oh çekti.

Destek olarak merdivenleri çıkardıktan sonra aynı başarıyı daire kapısında da gösterdi ve çok özlediği eve, yani yuvalarına girdiğinde tebessüm etti içtenlikle.

Kapının hemen yanında Çağdaşın atkı ve kabanını çıkarırken "haklısın sevgilim, evet yavrum" lafları diline plesenk olmuş gibiydi.

"Gel biraz otur yavrum" dedi Ömer koltuğu işaret ederek. Bütün sinirine rağmen uyum sağladı çocuk. Kendisi de hemen yanına yerleşti.

O konuşurken elini saçlarından arasında gezdirip aşağı doğru kaydırırken durakladı ve kaskatı olmuş boynuna masaj yapmaya başladı. Parmakları yavaş ve nazikçe sarışının beyaz ve ince boynunda dolaşırken temasın ikisine de iyi geldiği kesindi.

"Kahve yapayım mı sana" diye sordu ilj aklına gelen öneriyle

"Hayır, ayılmak istemiyorum" diye homurdandı Çağdaş

" Özür dilerim yavrum, özür dilemekten başka elimden bir şey gelmiyo zaten bu konuda. Gördün tavrını o gece ilk karşılaştığımızda da aynıydı. Olmayacak anlarda karşıma çıkmaya başladı. Onu sevdiğime inandığı bir hayal dünyasında yaşıyo"

" Sevdin ama" dedi Çağdaş üzgün ve kırgın bir tavırla

" Eskiden ama, inanmıyo musun?"

" İnanıyorum eskide kaldığına, sen öyle birini istemezsin ki" çocuksulaşmaya başlayan tavrı Ömerin onu öpücüklere boğmak istemesine sebep oluyordu.

Çağdaş derin derin ve beklentiyle bakan mavileriyle Ömere döndü ve ciddi bir tavır takındı birden
" Ömer ben bariyer ilişki değilim değil mi?"

Ömer kaşlarını çattı birden " O ne be? Bariyer ilişki ne amına koyayım, ilişki ilişkidir"

" Yani Cihat'a dönmek isteyip dönmemek için benle beraber oluyo olabilir misin?"

"Çüüüş orospu çocukluğuna bariyer mi diyolar? daha neler duyacağız be. ahir zaman ne kötüsün"

" Bu kadar tatlı sormasaydın aklından bunları geçirdiğin için şaplağı yerdin götüne gerçi her türlü yiyeceksin bir ayıl da. Bana ettiğim küfürleri de unutmadım" diye gülümsedi Ömer.

Çağdaş da ona gülümsedi. İçini ısıttı Ömerin gülümsemesiyle. Rahatlamış ve sonunda biraz sakinlemiş oğlanı yatak odasına götürmeye karar verdi Ömer, sevgilisini elinden tutup yerinden kaldırdı, yürümesine yardım etti ve yatağa oturttu. Sadece gece lambasının aydınlattığı odada etrafa bakındı.

"Pijamaların nerde güzelim?" diye sordu.

Çağdaş ona boş gözlerle bakıyordu şimdi, öfke patlaması zaten sarhoş olan çocuğu yormuş ve yoğun uyku haline sokmuştu.Oturduğu yerde bile uyumuştu neredeyse.

Ömer daha sonra üzerini değiştirmek üzere uyandırmayıp uyumasına izin verdi. Sıyırdığı yatak örtüsünün altından çıkan ikinci yastığı görünce gülümsemeden edemedi. Kendisi yoktu ama oğlan yastığını hep yanında tutmuştu demek.

Gerçekten de Çağdaş ona kızgın olduğu geceleri bile Ömerin yastığına sarılarak geçirmişti. Birbirine böylesine aşık iki insan için çıldırtacak bir uzaklıkta kalmışlardı. Bu geceki daha yakın kavuşma planları ise malum kişi yüzünden suya düşmüştü.

Cihat Ömerin hayatını zorlaştırmayı görev edinmiş gibiydi sanki. Ortak geçmişleri,ortak çevreleri gibi faktörler Cihat'ın ısrarcı tavrıyla birleşince tatsız karşılaşmalar ve kapatmak için çırpındığı asla halde kapanmayan konular olarak dönüyordu ona.

Kendisi her derde katlanırdı da Çağdaş üzüldükçe delirecek gibi oluyordu. Ona ihanet ettiğinde bile el kaldırmadığı Cihat sonunda elinde kalacakmış gibi hissediyordu.

Eskiden sevdiği o adamla bu kişi nasıl aynı kişi olabilirdi asla anlamıyordu Ömer. Paranın satın alabildiği bir insan olan Cihat, dahil olduğu aileden nasıl etkilenmişse şimdi istediğini elde edebileceği, geri dönüp Ömeri bulabileceği tarzında düşüncelere  kapılmıştı. En kötüsü yersiz ve kaynaksız özgüveniyle Çağdaşa olan aşkına inanmıyor ve hatta küçümsüyordu.

Ömer aynı durumda olsa katil bile olabileceğini düşündü. Deli dolu sarışını yine iyi idare ediyordu o herifi.

Ömerin Çağdaş'tan sonra üzüldüğü biri daha  vardı. Babasız büyüyecek o bebek. Yeri dünyaları önüne sererek doldurulmaya çalışılacaktı babasının. Geniş ailesinin göz bebeği de olsa anne babasının bir araya geliş şeklinin cezası o masuma kesilmiş gibiydi.

Sıkıcı ve boğucu düşüncelerini geride bırakmaya çabalarken oğlanın iyice uykuya daldığından emin olduktan sonra dolaptan rastgele aldığı eşofman ve üstü yatağın kenarına koydu.

Çağdaşın kazağını sargılı eline öpücük kondurdu yine dayanamayarak. Özen göstererek sıyırdı kazağı üstünden ve aynı dikkatle giydirdi oğlanı. Uykusunda bile rahat etmesinden sorumlu gibi hissediyor, bir haftadır sorunlarının kaynağı gibi oluşundan nefret ediyordu.

Üzerindeki alkol ve sigara dumanı kokusu sinmiş kıyafetleri çıkarırken Çağdaşın dolabından aldığı eşofman altı ve tshirtü giydi.

Ait olduğu yere yani yatağın diğer ucuna yerleşirken gerçekten evinde gibi hissediyordu. Kendini bildi bileli, muhtemelen anne kucağından sonra hiçbir yere böyle ait olmamıştı hayatında.

Bahar dalı çiçek gibi yeşilin rengi

Anlatmanın imkanı yok güzelliğini

Sana susuz açım sana hastayım sana

Hiçbir sebep seni benden ayıramaz ki

Acının İlacı (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin