Kapıdan girdiklerinde ayakkabılarını çıkardı ve kendini koltuğa attı Ömer bıkkınlıkla.
Çağdaş onu biraz yalnız bırakmak isteyerek üzerini değiştirmek üzere odasına yönelmişken düşüncelere dalmıştı adam.
Üzerine rahat bir şeyler giyerken kendini kasmaktan kaslarının ne kadar ağrımış olduğunu farkeden sarışın hafif bir rahatlama hissetti. Gözleri adım seslerinin geldiği kapıya döndüğünde Ömer yavaşca yürüyor ve yorgun görünen yeşilleriyle ona bakıyordu.
"Gelsene" dedi gülümsemeye çalışarak. Ömer hızlandırdığı adımlarla yanına geldi ve arkasından sıkıca sarıldı çocuğa. Boynuna gömdüğü burnundan derin nefesler alarak saatlerdir uzak kaldığı kokusuna doymaya çalıştı. Çağdaş da elini geriye atarak parmaklarını saçlarının arasına geçirip okşamaya başladı sevgilisini.
Bir süre öyle kaldıktan sonra ayrıldılar isteksizce.
"Konuşalım mı biraz?" dedi Ömer çekingen bir tavırla
"Olur" diye başını salladı Çağdaş. Ona baktı yanıt bekleyerek "Nerede konuşmak istersin?"
"Yatağa geç"
" Ömer önce konuşmamız lazım bedensel çekim bir şeylerin üstünü örter sonra bi bakmışız daha beter bi kriz yaşıyoruz"
" Yavrum dokunmayacağım sana söz, uzan sadece"
"Peki" dedi ve yatağın kendi tarafına yerleşip uzandı garipseyerek.
Ömer de kabanını çıkarıp yatağın yanındaki sandalyenin üzerine koydu ve rahatsız da olsa kıyafetleriyle uzandı yanına sevdiğinin.
İkisi de sırt üstü uzanmış başlarını hafif dikleştirdikleri yastıklara dayamışlardı şimdi. Söze Ömer girdi önce
" Özür dilerim birtanem"
" Ne için mesela Ömer, hangi kısım seni rahatsız etti ve yanlış yaptığını düşündün? Belki takıldığımız şeyler farklıdır"
" Bütün geceyi mahvettim işte özetle"
" Çok genel oldu bu ama"
" Tamam, tek tek gidelim o zaman. Öncee başka bir adama ihtiyaç duydun benim yanımda. Benim halledemeyeceğim bir şeydi, aşina olmadığım, etkimin olmadığı bi yer işte. Güçsüz hissettim"
" Toksik maskülinite dediğimiz..." diye mırıldandı
" Anlamadım"
" Ezberlenmiş bir erkek rolü işte, senin gücün bi masa ayarlamakla mı ölçülüyo? Ne bileyim doktora da gidiyorum beni neden sen tedavi etmedin diye kötü hissediyo musun o zaman? Bana karşı böyle görevlerin yok ki yavrum. Ben de o kadar yüzeysel ve tecrübesiz toy bi oğlan değilim ki böyle şeylerden etkileneyim. Bi kadın tanıdığım olsa sorun etmeyecektin mesela di mi?"
Düşünceli bir şekilde kafa salladı Ömer
" Neyse devam et sevgilim "
Sevgilim kelimesinden aldığı ışıkla devam etti Ömer.
" Zaten bu tarz tipleri sevmiyorum biliyosun Yavuzun kopyası gibiydi adam ya. Zengin ve kibirli arkadaşın beni yanında görmeyi garipsedi. Laubali tavırlar falan onu geçiyorum zaten ama hayat tarzını yanlış gibi hissettirmeye çalıştı sen bu değilsin der gibiydi. Seni bu mahallede hapsetmiş gibi hissettim sanki sıkılıp gideceksin gibi"
" Onun tanıdığı Çağdaş da bendim senin yanındaki Çağdaş da benim. İnsanlar değişir, hayat şartları değişir önemli olan uyum sağlamak ve ben adapte oldum kolayca, hissediyorum bunu. Yanımızda kim olduğu da sadece bizi ilgilendirir başkalarını değil."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acının İlacı (BxB)
Fiction généraleMahallenin 30 yıllık eczacısı Haluk Bey eczanesini oğlu Çağdaş'a devretmek zorunda kalır. İşinden nefret eden Çağdaş için ise bu mahalleye, özellikle dükkan komşusu Ömer'e alışmak oldukça zor olacaktır