Stresin Farklı Etkileri

3.3K 247 49
                                    

Kepenkleri indirilip içeriden kilitlenen galeriyi sadece Ömerin masa lambasının verdiği güçsüz ışık aydınlatıyordu.

Gömleğinin önü tamamen açık olan adam, sırtı deri kanepeye yaslı, pantolonu ve boxerı çıkarılıp yere atılmış halde, kucağında inip kalkan terden saçları alnına yapışık, dudakları ısırılmaktan şişmiş, uzun bacaklarını iki yanına atmış, çırılçıplak sarışını büyülenmiş gibi izliyordu.

Belinin iki yanından tutup kendine daha da bastırdığı oğlan, uzun süren çığlıkla karışık inlemelerinden dolayı sesi neredeyse kısılmış halde "Ömer boşal artık ölüyorum" diye yalvarırcasına konuştu.

Kendisi sıvısını Ömerin karnı ve kendi kasıklarının arasında pay etmişcesine akıtalı hatırı sayılır bir zaman geçmişti ve ilk kez denedikleri bu pozisyon oldukça yorucuydu  Çağdaş için.

"Kondisyonun çok zayıf sarışın" dedi Ömer gülerek ve içinden çıkmadan tek hamlede  çocuğun sırtını kanepenin soğuk yüzeyiyle buluşturdu. Nefes nefese kalan oğlanın göğüs kafesi hızla inip kalkarken dizleri üzerinde kanepede duran Ömer yeni başlamışcasına oğlanın içinde gidip gelmeye devam ediyordu.

Çağdaş vücudunda zevk, belinin bacaklarının yorgunluğunun önüne geçtiğinde zevkle inlemeye devam etti. Sesi sevgilisinin işyerini dolduruyordu yine.

Ömer hiçbir yorgunluk belirtisi göstermemeye devam ederek "İlk kez şapkasız yapıyorum, çıkasım gelmedi yavrum içinden, sıcacıksın" diyip sulu bir öpücük kondurdu boynuna çocuğun.

"İnsan değilsin oğlum sen" dedi Çağdaş. Başını geriye atmış ve gözlerini kapamıştı ellerini Ömerin saçlarının arasında gezdirip zaman zaman da sertçe çekiyordu bu sırada.

"Övgü olarak alıyorum bunu" diye göz kırptı Ömer ve çocuğun içinden tamamen çıkıp bi kerede geri girdi tekrardan.

Çağdaş bu hamlesiyle gözlerini kocaman açınca güldü sevgilisi.

" Mavilerini özledim de uyandırayım dedim"

Birkaç dakika daha temposundan bir şey kaybetmeyerek devam edip sonlara doğru da hep aynı yere,sevgilisinin zevk noktasına sert vuruşlar yaptıktan sonra boşaldı Ömer.

Oğlanın üzerine uzandı keyifle ve boynuna gömülüp mırıldanırcasına konuştu. "Dünyanın en şanslı adamı olabilirim ben, aklım gitti yine. Seni çok seviyorum"

" Ben de seni  seviyorum ama perte çıktım galiba tekrardan" diye dudak büzdü oğlan

" Daha hızlı diye bağıran kimdi ya iki kişiyiz burada ve ben değilim" diye büzdüğü dudaklarını sıktı Ömer yine dayanamayarak.

" Sen ona mı hırs yaptın yoksa" diye güldü Çağdaş

" Hırs değil o, sen ne dersen emir olarak algılıyo bünyem güzelim" diye tekrar öpücüklere boğdu onu Ömer.

Ardından "İçinde tekrar büyümeden çıkayım da kızma" diyerek bacaklarının arasından ayrıldı ve masasından getirdiği mendille oğlanın kızarmış deliğinden koltuğun siyah deri kumaşına süzülen spermleri temizledi.

Sonra kendini de temizleyip boxerını üzerine geçirdi,koltuğa oturup yanına çekti onu ve başını dizlerine yerleştirdi. Saçları okşanırken şimdi şefkat zamanının geldiğini anladı Çağdaş.

Tutkunun ve birleşmenin en şiddetlisini hissettirirken konu aşk sözlerine ve sevgi dolu ince dokunuşlara geldiğinde de en iyisi oluyordu Ömer. Çağdaşı sevmek ve mutlu etmek yaşam amacı gibiydi gerçekten de.

Ömer çocuğun mavi gözlerine bakarak konuşmaya başladı." Çok özlemişim tadını sarışınım, güzel bebeğim benim. Acıyor mu canın?

" İyiyim merak etme" diye gülümsedi ona Çağdaş.

Acının İlacı (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin