Acının İlacı (BxB)

Hiç Kimse

Erdi geldiğinde Ömer'i kontrol etme görevini üstlenişi sebebiyle gece boyu yavaş yavaş ve az miktarda içmeye çalışan Çağdaş'ın verdiği karardan dönmeye başlaması, Erdi'nin masalarına geliş anlarına denk düşüyordu.

Zaten keyifsiz ve suratsız şekilde aralarına katılan adamın kendisine yönelik özel bir soğukluğu olduğunu da hissetmişti.

Ama asıl sorun anlattıkları ve Ömer ve Hakan'a yükleniş şekliydi. Cihat'ın nasıl bir mağdur edebiyatı yaptığını tahmin edemiyordu Çağdaş. Onun tanıştığı herif kibirli, sinsi ve yılan dilliydi çünkü. Manipülatif kişiliğiyle Ömer'i nasıl etkilemiş olabileceğini düşününce öfkesi artıyor, kurtulmaya çalıştığı kıskançlık hissi esir alıyordu bedenini. Çareyi rakı kadehinde bulmuştu o da.

Onun düşüncelere dalmış, sessizliğe gömülmüş tavrını endişeyle izleyen Ömer ise çaresizdi. Güzel başlayan gecelerinin bu hale geleceğini hesaba katmamıştı.

"Kırk yıl düşünsem böyle olacağımız aklıma gelmezdi" diye iç çekti Erdi. Çağdaşın artık kaçıncı olduğunu sayamadığı birbirinin muadili sitemlerini tekrarlıyordu yine.

Hakan tahammül sınırının aşılmak üzere olduğunu belirten bir tavırla sordu.

"Abi daha önce de sordum ama ne bekliyordu Allah için? Bir sene ortadan kaybolup sonra ona kucak açmamızı mı?"

"O size açardı" dedi Erdi inatla." Hem hep konuşmadık mı oğlum illa mahalleye gelmesi mi gerekiyordu. O şirret karısı istemiyormuş diyorum gelmesini"

"Abi yaşamadığın durumlarla ilgili varsayımlarda bulunup bizi kırıyorsun" dedi Ömer sitemle

"Oğlum çocuk çok kötü diyorum kimsesi yok, deli gibi de aşık. Bütün gece çok seviyorum abi diye ağladı."

" Çok seviyorsa ayrılmasaydı abi"

" Yahu gururuna yediremiyor işte para için kendisine yapılanları. Hiçbir şeyi almadan çıkmış evden, istemiyor da. Beş parasız dönmüş ailesinin yanına"

Ömerle Çağdaş birbirlerine baktılar şaşkınca, mali müşavirin sözleri akıllarındaydı sonuçta.

" Tamam abi ben sorarım bi hatrını mutlu olacaksan" dedi Hakan bıkkınlıkla.

Zaferi muhtemelen yetersiz gelen Erdi Ömer'in ifadesiz yüzüne baktı " Ömer sen neden böyle katısın, siz çok yakındınız"

Sonra Çağdaşa baktı dikkatle, sanki Cihat'ın yerini almış gibi görüyordu oğlanı.

Ömer sessiz kaldıkça daha da garipleşen ortama Hakan müdahale etme ihtiyacı duydu.

"Onlar küs abi sana söylemedik biz"

Kaşlarını çatan Ömer ve diğerleri Hakan'a döndü beklentiyle.

Adam durumu kurtarmak için ilk aklına gelen bahaneyi öne sürmeye karar vermişti. Çünkü sarhoş Ömer ve Erdi biraz daha karşı karşıya gelirse neler olacağını kestiremiyordu. Çağdaş ise sessizce  ve bol miktarda içiyordu. Ömer'den duyduklarından anladığı kadarıyla deli bir yönü vardı çocuğun ve sabrının zorlandığı kemirdiği dudaklarından tahmin edilebilirdi.

" Cihat evlenirken Ömer o kız sana göre değil, zengin ailenin yanında ezilirsin falan demiş. Dost acı söyler demişler tabi. Cihat da içerlemiş abi öyle uzaklaştılar ama bak görüyosun haklı çıkmadı mı kardeşim?"

Kafa salladı Erdi
" Bi bok anlatmıyosunuz ki abinize nerden bileyim ben. Barışırsınız oğlum hele bi yüz yüze gelin de. Eski günleri de çok özlüyo hep sizi andık bu gece"