Ömer eczaneye girdiğinde müşterisiyle ilgilenen Çağdaş'ı izleyip gülümsedi. Beyaz önlüğüyle bankonun arkasında duran oğlana bakmaya doyamıyordu yine.
Çağdaş mütevazı ve sıcak bir tavırla zor işiten Mehmet Amca'ya yardımcı olmaya çalışıyordu sabırla.
Nereden nereye diye gülümsedi kendi kendine. Zamanında zengin züppesi ve kibirli dediği sevgilisinin içinden çıkan yardımsever ve insancıl kişiye hayran olmadan edemiyordu.
Damarına basılmadığında sarı fırtınası tatlı bir meltem gibiydi. Ömer ise her hava koşuluna vardı onunla.
"Nasılsın Mehmet Amca" dedi yaşlı adama dönüp
" Tansiyon ilacım bitmiş"
" İyisin, maşallah" dedi Ömer bozuntuya vermeyip
" Şekerim iyi ama düzene girmiş değerler"
" Sevindim. Selam söyle Şükriye Teyzeye"
" Camiye gitcem burdan"
" Tamam amca Allah kabul etsin" dedi Ömer. Çağdaşla birbirlerine bakıp gülümsediler bu sağlıksız iletişim şekli karşısında.
Adam çıktıktan sonra Ömer bankonun arkasına yanına geçti Çağdaşın ve elini tuttu sıkıca.
"Çağdaş, Mehmet Amca kadar olduğumuzda da beraber olalım olur mu? Söz ver bana"
"Söz sevgilim; ama beni evde bırakıp camiye gitmezsin heralde" diye göz kırptı Çağdaş. "Ben Şükriye Teyzeye benzemem adamın bastonunu çekerim elinden"
"Yaparsın yavrum biliyorum" dedi Ömer gülerek.
"Burda dursana kalfam yapayım seni" dedi elini Ömerin kalçalarına atıp okşayarak
" Kalfa anlayışın bu mu Çağdaş? delirtme beni"
"Oha ya fanteziyi kıskandı" dedi sarışın şaşkınlıkla
" Kıskanç adamım ben."
Çağdaş göz devirdi " Büyüksün abi saygılar. Bi daha da kızların sınav hazırlıklarını falan sormazsın o zaman. Ben de kıskancım çünkü"
" Anaaa ben onun tribini yememiştim di mi?" dedi Ömer çekingence gülümseyerek
" Yemedin çünkü Cihat sağolsun yine sahneyi ele geçirdi."
" Yavrum yoğun mesaiden neye trip atacağını şaşırıyosun,kıyamam sana" dedi Ömer tuttuğu elini okşayarak
" Cıvıma Ömer, ne yapsam haklıyım. Sen olsan ne yapardın?"
" Düşünmek istemiyorum bile bitanem, Yavuz denen adam yumruğumun ucundan döndü kaç defa. Aramıyo değil mi seni o?"
" Aramıyo. Senin için işler yolunda ya. Hayali kalfalarım var işte bi" dedi gülerek
" Senin için de yolunda bence. Deli gibi sevildiğini bilmen lazım artık. Biliyosun di mi güzel sevgilim"
Kafa sallayıp onayladı sarışın
"Hissediyorum, hissettiriyosun"Fazla duygusallaşan ortamdan uzaklaşmak için konuyu değiştirdi Çağdaş. "Malesef işlerim var yanıma otur ve uslu dur burda Ömer" diye sandalyeyi işaret edip kendisi de bilgisayarın başına geçti.
"Benim gibi adamı köpeğin ettin ya bravo sarı fırtınam, tamam otururum uslu uslu" dedi sandalyesine yerleşip telefonunu çıkardı cebinden.
Çağdaş ciddiyetle bir şeyler yazarken o da sevgilisin çattığı kaşlarını ve düşünürken ısırdığı dudaklarını izliyordu hayranlıkta. Bir süre sessiz kaldıktan sonra dayanamayan Ömer "Bi kere öpeyim mi ya?" dedi masumca
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acının İlacı (BxB)
General FictionMahallenin 30 yıllık eczacısı Haluk Bey eczanesini oğlu Çağdaş'a devretmek zorunda kalır. İşinden nefret eden Çağdaş için ise bu mahalleye, özellikle dükkan komşusu Ömer'e alışmak oldukça zor olacaktır