Erdi: Ömer işte misin?
Ömer: Çıkmadım daha kapatcam birazdan
Erdi: Ya ben senden bi iyilik isticem oğlum
Ömer: İste Erdim elimden ne gelirse
Erdi: Bana bir şey alman lazım
Ömer: Alayım ne istiyorsun
Erdi: Senin Haluk jr la aran iyi
Ömer: Eczaneden alcam heralde
Erdi: Aynen
Ömer: Söylesene lastik gibi uzattın
Erdi: Ertesi gün hapıymış adı
Ömer: Neee, o ne lan?
Erdi: Ya işte kaza oldu ilk 24 saat önemliymiş
Ömer: Korunsaydın ya
Erdi: Sevmiyorum öyle ya
Ömer: İyi bok yiyosun. Oğlum kazayı bırak kendi sağlığın için
Erdi: Sağol Ömer bilgi için. Olan oldu işte yardım lazım
Ömer: Sen alsana
Erdi: Oğlum ağlıyo kız, bırakamıyorum
Ömer: Hay yapacağın işi sikeyim
Erdi: Haluk Jr dan laf çıkmaz di mi?
Ömer: Çıkmaz. Nerdesin sen?
Erdi: Kızın evindeyim konum atarım
Ömer: Tamam kardeşim alalım bakalım
Erdi: Bitanesin lan sağol. Ella adı unutma
Ömer: tmm
Ömer dükkanın kapısında pusmuş Halide'nin eczaneden çıkışını bekliyordu. Kadın genelde Çağdaş'tan önce çıkıyordu bugün de şansının yaver gideceğini umdu.
Çağdaşa biraz rezil olacaktı ama en yakın eczane bile burdan yarım saat uzaktaydı ve kapanmadan yetişeme imkanı yoktu. Arkadaş hatırı için katlanacaktı ne yapsın. En zor günlerinde yanında olan Erdi ve Hakan için her şeyi yapardı bu neydi ki.
Halide çıkar çıkmaz o da dükkandan fırladı ve içeri girip montunu giymekte olan Çağdaşa yaklaştı.
Ömer'i görünce irkilmek yerine gülümsedi bu sefer.
"Merhaba" dedi sıcak bir şekilde Ömeri gördüğü için mutlu olmuştu.
"Merhaba" dedi Ömer elinde olmadan çekiniyordu söyleyeceği şeyden "Ben bir şey alacaktım da yani arkadaşım için"
Çağdaş duyduğu şeyden ve Ömerin vücut dilinden hoşlanmamıştı.
"Hıım" dedi ukala bir ifadeyle "Bir arkadaşa genelde cinsel sağlık ürünleri alınır."
"Sen de utandığına göre ne alacağın belli düşüncesi" geçti aklından. Neden rahatsız olduğunu bilmiyordu bu yaşlarda sağlıklı bir erkek rahip gibi mi yaşayacaktı yani? Ya da Çağdaşı mı bekleyecekti?
"Nerden biliyorsun?" diye sordu Ömer merakla.
"Yani antibiyotik alan kimse kime aldığını belirtmez ama kondom,kayganlaştırıcı,viagra falan hep arkadaşlara alınır. Çekinmene gerek yok benden" dedi samimi olmayan bir gülüşle
"Gerçekten arkadaşıma alıyorum Çağdaş bakma öyle" Ömer masum bir şekilde bakıyordu Çağdaş'a.
"Tamam Ömer ne lazımsa söyle işte" istemeden kapris yapıyordu,içinde yükselen kıskançlık hissine engel olamamıştı sarışın.
Ömer güçlükle duyulan bir sesle konuştu "Ertesi gün hapı ella mı bella mı ne haltsa"
Kaşlarını kaldırdı Çağdaş "Hımmm, keşke zamanında kondom almaktan çekinmeseydi o arkadaşın" dedi gereksiz bir vurguyla
"Çağdaş beni sinirlendirme." Sinirlenme sırası Ömere geçmişti. Ona neden inanmıyordu ve de bu kadar garip davranıyordu anlam verememişti.
"Neden sinirleniyosun Ömer ya sadece tavsiyede bulundum"
"Hadi ver şu ilacı bekliyolar" dedi sabırsızca
"Tamam bekle biraz" diyip dolaplara yöneldi ve getirdiği kutuyu Ömerin eline sertçe tutuşturdu.
"Poşet versene" dedi Ömer çileden çıkmamaya çalışarak.
"Üff sevişmekten bu kadar utanmayın ya" söylenmeye başlamıştı huysuz bir tavır takınarak.
Ömer afallamış şekilde onu izliyordu. Dengesiz biri heralde diye düşündü. Belki de kötü bir gün geçirmişti. Yine de sinirini kendisinden çıkarmasına gerek yoktu.
"Çağdaş anormal bir şey istemedim niye kızdın şimdi? Millet ben sikiştim diye mi dolaşsın ortalıkta."
"Tamam ya dolanma bir şey demedim."
Bozuk atmaya devam etti Çağdaş kontrolü iyice yitirmişti. Ömer ve bir kadın ha. Tamam erkek olsa da kıskanırdı; ama eşcinsel olmadığından emin olmak rahatsız ediciydi.
"Mahalleye cinsel devrim getirmeyi mi amaçlıyorsun oğlum derdin ne?" Ömer şaşkınlıktan,korkak ve yalancı muamelesinden bunalmış şekilde sesini yükseltti.
Çağdaş'a doğru bir adım attı "Arkadaşıma alıyorum dedim, Erdi'ye. anladın mı bak bu da mesajı" diyerek telefonunu ona doğru tuttu.
Çağdaş ani hamlesiyle irkilse de göstermeye çalıştığı mesajla ona inanmıştı. Gururundan mesaja bakmadı elbette.
"Ömer neden taktın bu kadar? ispat çabası falan.Kendine alsan ne diyebilirdim ki bana ne yani" içindeki sevinci bastırmaya çalışarak konuşuyordu.
Sıçma evresi bitmişken sıvama aşamasına geçiyordu şimdi. Ömerin atarlanmasına da sinirlenmişti zaten. Sanki ne demişti ki bu kadar kızacak.
"Di mi sanane" dedi Ömer ters bir şekilde
" Borcum ne kadar?"
"450 yalnız kasayı kapattım fiş veremem"
"İstemiyorum fiş miş al şunu"
"Yarın gel fişini al"
Sinirle iç çekti "tamam Çağdaş alırım. Ulan tanıdıktan kolay alırız diye geldim bi dövmediğin kaldı derdin ne senin"
"Yok bir derdim" diye omuz silkti
Tamam diyerek arkasını döndü Ömer. Tam çıkarken Çağdaş aklına gelen şeyle
"Erdi değil kadın içecek ha,unutma söyle" diye seslendi arkasından"Lan camiden anons geç istersen Erdi ertesi gün hapı aldı diye"
"Lan derken" dedi kaşlarını kaldırarak
"Ağzımdan çıktı iyi akşamlar sana"
"Sana da Ömer."
"Ulan maşallah dediğimiz 3 gün yaşıyo bu da kafayı yemiş" diye söylenerek arabasına bindi Ömer.
Ömer: Erdi aldım kardeşim ama bana büyük borçlandın öyle diyim
Erdi: Ne oldu lan
Ömer: Meğer her alan arkadaşıma alıyorum diyomuş böyle şeyleri taşak malzemesi oldum biraz inandırana kadar
Erdi: ee iyi çocuk diyodun. Hem inanmasa ne olurdu
Ömer: Bilmiyorum kötü gününde heralde. Yanlış anlaşılmayı sevmem ben kendime alsam söylerim
Ömer: neyse Konum at de getireyim
Erdi: Konum
Ömer: Ulan bu şeylerin apartmanı
Ömer: Neyse geliyorum
Erdi: Aynen kardeşim şeyleyim işte ben de hadi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acının İlacı (BxB)
Narrativa generaleMahallenin 30 yıllık eczacısı Haluk Bey eczanesini oğlu Çağdaş'a devretmek zorunda kalır. İşinden nefret eden Çağdaş için ise bu mahalleye, özellikle dükkan komşusu Ömer'e alışmak oldukça zor olacaktır