Acının İlacı (BxB)

Dış Etmenler

Çağdaş eczanedeki küçük mutfakta Ömerle telefonda konuşurken Halide'nin kendisine seslenişiyle " Görüşürüz sevgilim" diyerek telefonu kapattı.

"Efendim abla" diye kafasını kapıdan çıkardığında ise karşılaştığı yüzler adeta bulunduğu yerde donup kalmasına sebep oldu.

Fotoğraflarından tanıdığı Akile Hanım, geçen hafta Ömerin tamirhanesinde tanıştığı Sudeyle beraber eczaneydi.

Saçma bir rüyada gibi hissetti kendini birden, Halideyle bakıştılar tedirgince ve çaresizce.

Telefon konuşmasının bölünmesinin ve buraya çağrılmasının Halidenin durumu toparlama çalışmasının bir unsuru olduğunu anlaması güç olmadı.

Konuşmasında Ömer'in ismini kullanmadığını düşünüp rahatladı Sude açısından, sevgilim kelimesinden dolayı Akile Hanım zaten muhatabını anlamış olmalıydı.

Anlamsız bakışmaları ve sessizliği sona erdiren Halide "Çağdaşcım Zehra'nın ilaçlarını almaya gelmiş Akile Hanım. Hazırla istersen bekletmeyelim" dedi zorlukla gülümseyerek.

Çağdaş mırıldanırcasına "Hoşgeldiniz" diyerek yanlarından geçip tezgahın arkasına sığındı. Üzerinde kadından gelen kötücül bakışları hissetse de yüzünü düşürmemeye çalışıyordu ama çok gerilmişti.

Yaşlı kadın tek başına değildi ve potansiyel gelin adayının yanında oğlunun ilişkisini açık edip Çağdaş'a bir şeyler demezdi bu konuda. Bu düşünceyle biraz rahatlayıp meslek yaşamının en hızlı ilaç teminini sağlamaya odaklandı çocuk.

"Nasılsın Halide görüşemedik bayadır?" dedi Akile Hanım Çağdaşı yok sayar gibiydi, gözü onun bulunduğu tarafa dönmüyordu bile artık.

" Evet Akile Ablacım görüşemedik valla. İyiyim ne olsun iş güç. Sen nasılsın? Ömer alıyodu ya hep sizin ilaçları. Seni gördüğüme sevindim ama."

" İyim ben de Halide. Artık ben alacağım. Sude kızımla dışarı çıktık, dönüşte de ben halledeyim dedim. Ömer çok çalışıyo bu aralar" dedi bir gözü Çağdaşa doğru kayarken.

Dişlerini sıkan oğlan işine devam etti bozuntuya vermeden.

" İyi olmuş abla yürümek iyi gelmiştir sana da." diye muhabbeti sürdürdü Halide.

" Sudecim bak bu Halide Ablan, yıllardır burada çalışıyor. Eczacılardan daha bilgilidir. Bir sıkıntın olursa ona gelirsin"

Çağdaş gülmemek için zor tutuyordu kendini. "Sevgilinin annesinin sana diss atması da başına gelecekti oğlum Çağdaş" dedi içinden.

Halide nazikçe gülümseyip duymazdan geldi söylenenleri.

Kadın ise hız kesmeden devam etti konuşmaya " Sude kızım da anaokulunda öğretmen, yeni tayin olmuş buraya. Pek sevdim ben de, pazara da beraber gittik. Meyve sebzenin iyisini, seçmeyi öğrettim."

" İyi yapmışsın abla. Tanıştığımıza memnun oldum Sude. Bu da Çağdaş, eczacımız" dedi çocuğa dönerek.

Sude samimi bir şekilde " Ben de memnun oldum abla. Çağdaş Beyle de tanışmıştık zaten biz"

" Nerede tanıştınız ki?" diyen kadının sesindeki paniği anlamak zor değildi. Deli oğlu kıza "Çağdaş benim sevgilim" demiş olsa şaşırmazdı mesela. Ömer artık öylesine kontrolden çıkmıştı kadının gözünde.

" Ömer Beyin yanına gittiğimde oradaydı, yakın arkadaşlarmış sanırım"

Başını salladı ve " Öyleler tabi, arkadaşlar" dedi kadın homurdanırcasına.