Göz hizamda tuttuğu parçalanmış iç çamaşırımı, gözlerimin içine bakarak yere düşmesi için parmak uçlarından saldığında, kararmış gözleri yüzümdeki her bir mimiği izliyordu. Kaçırmak istemez gibi dikkatle izliyordu her bir ifademi.
Şafak kalktığı sandalyeye geri otururken, kalçalarımdan beni aniden kendine doğru çekti. Ben daha bacaklarımın arasına giren kafasının ne yaptığını anlayamazken olan olmuştu.
Sıcak tenime değen sıcak bir nefesle, burnunu bacak aramda gezdirdiğini hissettim. Ardından dilini vajinamın etrafında bir tur daire attırınca; "Şafak!" diye inleyip kendimi ondan geriye çekmek istedim. Kalçalarımı kollarıyla kafeslemiş oynatmama izin vermiyordu. Bir dil darbesi daha alınca vajinamdan klitorisime kadar bir elektrik dalgası geçti anlık vücudumdan.
Seri hareketlerle klitorisimi aşağıdan yukarıya yalamaya başladı."Şafak! Sen... Sen ne yapıyorsun?!"
"Sevişmeyi kastetmiştim! Bunu değil!"
Ama beni dinlemiyordu bile.
Emerek vakumlamaya başlarken klitorisimi artık zevk, benliğime sözünü geçirmişti ve tamamen üstün gelmişti 'utanç'a. Masaya dirseklerimin üzerinde geri yaslanmış, suratımda acı çeker bir ifadeyle dudaklarımı ısırıyordum.Zevk acı verir mi? Veriyordu… Vahşi bir zevk dalga dalga yayılıyordu kadınlığımdan tüm bedenime. Vajinamda dolaşıp, klitorisime doğru her diliyle tur atışında, dudaklarıyla en tepe noktama bastırıyor ve tekrar tekrar başa sarıyordu hareketini. İçimden başka biri çıkmış ve dirseklerimin üzerinde de duramaz hale gelmiştim. Masaya yatmış, kesik kesik nefeslerim inlemelere dönerken, inip kalkan göğsümle tavanı izliyordum. Hareketlerini daha basınçlı yapmaya başlayınca;
"AHHH ! Şafak!" diye tiz bir çığlık koptu boğazımdan.Bu onu daha da sertleştirdi... Aşağı baktığımda bacak aramda kafasının bir yükselip bir geri indiğini görüyordum.
Diliyle sadece klitorisimi yalamaya başlayıp, sol elinin orta ve parmaklarıyla vajinamın etrafında gezinmeye başlayınca kafamı sağa sola atmaya başladım çırpınırcasına.
"Aaahhhah dayanamıyorum!”Ölmek üzereydim sanki… Beni tüketmeye kararlıydı. Dilini hiç çekmeden, beni en hassas yerimden darbeleriyle döverken, belim kavislenmeye başlamıştı. Kalçalarımı oynatmak için her hareket ettiğimde Şafak, avuçlarıyla bir anda onları sabitlediği için başarısız oluyordum. Hapsedilmiş hâldeydim ve titreyerek çırpınıyordum. Artık daha kesik inlemeler döküldü dudaklarımdan.
"Ah... Ah!.." Bu ah'lar göğsümden tavana doğru yetişmeye çalışıyordu... Gözlerim sıkı sıkıya kapanmış, vücudumun bu deli sularda rafting yapışının sonunu bekliyordu...
Bacak aramdan kafasının çekildiğini hissettim. Kafası vücuduma sürünerek baş hizama geldi.
"Aç bebeğim gözlerini!..."
Titrekçe açtım gözlerimi, onun katran karası ve vahşileşmiş gözlerine. Kısılmış gözlerle hükmetmeye hazır bakıyordu bana. Ardından sol elinin işaret ve orta parmaklarını hissettim kadınlığımın girişinde. İleri geri hareketlerle dilinin yaptığını artık parmakları yapmaya başlamıştı. Bir savurucu dalga daha içimde yükselirken, gözlerimi kapattım yine. Göğsüm hızla inip kalkıyordu.
"Aç gözlerini!" dedi bu sefer daha sertçe.
Acı çeker gibi bir ifadeyle ona baktım.
"Lanet olsun! Sen ilk defa mı orgazm olacaksın?!"
Hıçkırır gibi titrek bir inleme çıkarken boğazımdan, dudaklarımı ısırıp başımı salladım 'evet' der gibi.
Parmakları klitorisimde bir ileri geri hareket ediyor bir de bastırıyordu. Dudaklarını yalayarak izliyordu kollarında dövünen çırpınışlarımı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAFAK VAKTİ
Fiksi RemajaVakit, vuslat vaktine çok hasret kala, Hazan vaktinin en karanlığında, Ne yaman bir ayrılıktır ki Muhtaç etti beni kırık hatıralara. Hiç bitmeyecek sanıp tam alışmışken gecemin karanlığına, Umulmadık vuslatın ışıkları vurdu ve vakit erdi şafağa... 🌅