5. "Kargalarla dans"

1.9K 160 64
                                    

Dilara sıkıntıdan patlamak üzereydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dilara sıkıntıdan patlamak üzereydi. Tanrım bu ne kadar sıkıcı bir partiydi! Koşarak buradan kaçıp uzaklaşmak istiyordu. Etrafta en az iki yüz kişi vardı! Dükün bu kadar büyük bir parti yapacağı kimin aklına gelebilirdi ki! Gerçi onun aklına gelmişti. Evet ya, bütün bu saçmalıkları yazan oydu. Neredeyse unutmuştu! Bu lanet olası partiden nasıl kurtulacaktı şu an onu düşünmeliydi. Ve en önemlisi birazdan yapacağı, daha doğrusu yapması gereken soytarılığı düşünmesi gerekiyordu.

Birazdan dük davete katılacaktı. Ekselansları kendi doğum günü partisine geç teşrif ediyordular! Bu kadar saçma bir hareketi neden yazdı hiç anlayamıyordu. Neyse şu an önemli olan tek şey birazdan nişanı bozacağıydı. Eğer hipotezi doğruysa kitabın bu kısmında Valeria tekrar devreye giriyordu. Dük leydi Cassandra ile dans ettiği için sinir krizi geçiriyor ve şampanyayı zavallı kızın üzerine döküyordu.

Dilara o an yüzünü buruşturdu. Tanrım! Şimdi bu hareketi o mu yapmak zorundaydı? Cassandra'dan beter o rezil olmuyor muydu aslında çocukça hareket yaparak? Of bu çok ahmakçaydı. Eğer yapmazsa da muhtemelen yarın yine aynı günü yaşamak zorunda kalacaktı. Bu aptal partiye yeniden katlanamazdı.
Elinde tek seçenek vardı. O da kötü olmak.

Ancak bunu kendince biraz değiştirebilirdi değil mi?

Eğer hesaplamalarını yanlış yapmıyorsa önemli olan tek şey hikâyenin leydi Valeria olan kısımlarında Valeria'nın kötü karakter rolünü üstlenmesiydi. İllaki kitaptaki hareketleri yapmak zorunda değildi. Misal ilk kötü hareketini sergilediğinde yanlışlıkla hizmetçisine vurmuştu. Oysa kitapta, Valeria bile isteyerek kızın kafasına elindeki kalın kitabı atıyordu. Bu demektir ki her bir detayın illa kitaptaki gibi olması gerekmiyordu.

O zaman geriye tek çare kalıyordu. Bir şov düzenlemek! Evet, doğru o kötü olacaktı. Ama kendi kurallarına göre olacaktı.

Birazdan kendini beğenmiş nişanlısı, leydi Cassandra ile dans ettiğinde bu olayı büyüterek dükü terk ettiğini toplum içinde açıklaması yeterdi sanırım. Sanki duygularıyla oynanmış gibi rol yaparak dükü aşağılaması yeterdi. Mağduru oynayan zavallı aldatılan kadın olarak şov düzenlemek daha kolay olurdu. Niye Cassandra'ya işkence etsin ki? Bir nevi o kız onun kızı gibi bir şeydi. Tamam, belki doğurmadı ama onu Dilara yaratmıştı. Kızıydı bir nevi. Ve kızı ve oğlu arasında bir seçim yapacaksa bu kızı Cassandra olacaktı elbette. O aptal Philip'e bu az bile. Yaşasın feminizm! Erkekler gebersin! Gerçi Philip'te az acı çekmemişti... aman be! Neyse ne (!) kimin umurundaydı ki! O piç kurusu onu öldürüyordu. Hem sonunda mutluda oluyordu. Şerefsizin bir kızı bir oğlu oluyordu yanlış hatırlamıyorsa.

Bütün bunları düşünürken kendi kendine kıkırdadı Dilara. Ah ne hale gelmişti o böyle! Gerçekten inanılmazdı!

Satranç tarzında dekore edilmiş siyah beyaz kare granit taşlarla döşetilmiş olan büyük salonunun bir köşesinde elinde saçma bir yelpazeyle duruyordu şu an. Sessizce etrafına bakınıyor, topluluğu inceliyordu. Her yer mum ışığının loş ışığıyla aydınlatılmıştı. Etrafta en az bin tane mum yanıyordu.

Karanlık Sayfalar +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin