Yazım hatalarım varsa kusura bakmayın gözden geçirmeden attım.
Bölüm müziği:
Ludovico Einaudi - Night💎💎💎
Genç kadın içeriye girdiğinde kapüşonunu daha da aşağıya indirmişti. Yüzünün yarısını atkıyla örterek önceden saklamıştı. Havanın soğuk olması işine yaramıştı böylece. Kapüşonunu iyice indirerek yüzünü tamamen meraklı bakışlardan saklayabilmişti. Neyseki kadın avcılarda varmış. Bu yüzden kadın olduğu bilinirse bile pek fazla sıkıntı yaşamazdı. Ama yine de ne olur ne olmaz kadın olduğunu saklamak ve tereddütlü hareket etmek en iyisiydi. Önündeki adamın botlarına bakarak ilerliyordu. Başını yukarıya kaldırmakta tereddüt ediyordu.
“Geçin ley… öhü! Öhü!” Albert genç kadına oturması için masa gösterirken son anda nerde oldukları aklına gelince öksürerek hatasını düzeltmişti. “Geçin yani… İşte burası boş.”
Dilara şövalyeye gülümseyerek baktı ve masaya geçti. Yanından geçerken “Bu kadar ürkek olmayın şövalye. Bizi fark etmediler bile,” dedi.
Leydi masaya geçtikten sonra temkinli hareketlerle karşısına geçti. “Keşke sizin kadar bende rahat olabilsem,” dedi adam homurdanarak.
“Şu an için her şey yolunda gidiyor ama,” dedi kadın.
“Sizinde söylediğiniz gibi,” genç şövalye masaya yaklaşmakta olan çalışan kadına bakarken “…şu an için. Daha gecenin başındayız. Yüzünüzü saklayın lütfen. Çalışan geliyor,” diye onu uyararak açıklamada bulundu.
Genç leydi iyice başını aşağıya eğdiğinde kapüşonu yüzünü gölgelerin altında bırakarak iyice saklamıştı. Şövalyenin baktığı yöne merakına engel olamayarak bir bakış atmıştı.
Yaklaşan çalışan kadın kumarhanenin gözde kadınlarından biri olmalıydı çünkü aşırı derecede seksi bir kadındı. Eğinleri düşük, göğüs dekoltesi geniş olan soluk pembe elbisesinin içerisinde bile çok güzeldi. Elbisesini belinde biraz toplayarak ince topuklarının görünmesini sağlamıştı. Teni bembeyazdı. Belindeki fil dişi renkteki dış korsesini iyice sıkarak dolgun göğüslerinin dışa doğru taşmasını sağlamıştı. Böylece göğüslerinin olduğundan daha da büyük görünmesini sağlamıştı. Kızıl uzun buklelerini arkada sallayarak bırakmış, önüne düşen lülelerini de başının üzerinden siyah bir kumaş iple seksi bir şekilde bağlamıştı.
Dilara genç kadına tekrar gizli bir bakış atmıştı. Kadın baya ateşliydi. Şu eski İngiliz dönemi filmlerdeki seksi fahişe kadınların tıpatıp aynısıydı. Hem seksi hemde ateşliydi. Sanki her bakışı al beni der gibiydi. Kadın onlara doğru iyice yaklaştığında diğer yana dönerek sırtını ona döndü. Gizli bakışlar atarak yakalanmak istemezdi.
“Sevgili şövalyem,” kadın bir elini masaya diğer elinide şövalyenin oturduğu sandalyenin arkasına dayayarak “bu gece sizi burada görmek ne büyük bir şeref! Ekselansları size eşlik etmiyor sanırım.” dedi kadınsı bir tonda.
“Hasting’in bu gece önemli işleri vardı bildiğim kadarıyla.”
“Mmmm demek öyle,” genç kadın her erkeği etkileyecek bir seksilikle gülümseyerek “O zaman bu gece hangi rüzgar attı sizi buraya? Genellikle burayı ziyaret etmezsiniz,” diye sordu. Son sorusunda kapüşonlu müşteriye kısa bir bakış atmıştı.
Dilara kadına gizli bakışlar atmakla meşguldü o sırada. Sürtük kadın bilerek göğüslerini Sör Albert’in gözlerinin önüne serebilmek için eğilerek konuşuyordu. Vay be! Kadının gerçekten baştan çıkarıcı dolgunlukta güzel göğüsleri vardı işte bunu kabul ediyordu. Gülümsemesinden ses tonuna kadar her şeyden seksilik akıyordu. Erkeklerin bu kadına deli olduğuna kalıbına basardı. Lezbiyen olsaydı şu an o bile bu kadının gecesine ne kadar aldığını sorardı. Kadın harbi bir afetti!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Sayfalar +18
FantasyKulun Tanrıçasına aşık olduğu yaralı bir aşk hikayesi; Kadın; herkesin kaderini yazmıştı. Çünkü kaderin kalemi onun elindeydi. Adam; Tanrı'dan nefret etmişti. Çünkü kaderini yazan Tanrı'dan başkası değildi. - İçerik uyarısı! 🔊🚫 Hikaye tamamen 1...