*** CANAVAR ***
Genç kadın korkuyla duvara yaslanmış olan adama çevirdi bakışlarını. Adam korkudan hareket bile edemiyordu. "Bu adam kim?" diye sordu yavaşça.
"Sorumun cevabı bu değildi." Josef duygusuz bakışlarını diğer adama çevirdi. "Zindana. Hemen."
"Onu oraya tekrar sokamazsın! Adam perişan halde!"
Josef, genç kadını dinlememişti bile. Geçen her saniye de daha da kararmaya başlayan ürkütücü bakışlarını yaşlı adamın üzerinden çekmeyerek "Son kez uyarıyorum," dedi bastırılmış ses tonuyla.
Yaşlı adam bocalayarak titremeye devam ederken gözleri yerdeki hançere takılmıştı. Ani bir hareketle hemen hançeri eline aldı. Neredeyse bir kemik bir deri haline gelmiş olan sıska kolları güçlükle kaldırabilmişti küçük hançeri.
Dilara hançerini ne zaman yere düşürdüğünü bile bilmiyordu. Adam hançeri lorda doğrultunca "Ne yapıyorsunuz siz?!" diye bağırdı araya girerek.
Yaşlı adam titreyen elleriyle hançeri lorda doğrultmaktaydı. Gözleri korkuyla irileşmiş, akı kıpkırmızı hal almıştı. İrileşen göz bebeklerinin sürekli hareket halinde olması, kan damarlarının bu kadar belirgin olması sağlık durumunun berbat olduğunu ifşa ediyordu. Elleri titremeye devam ederken konuşmaya çalışıyordu. "A...asla! Asla o deliğe tekrar girmem! Ölürümde bir daha o zindana girmem!"
Genç kadın avuç içlerini yaşlı adama doğru kaldırdı. "Tamam... Tamam. Kimse sizi oraya..."
"Sen o adamı tanımıyorsun!" Yaşlı adam bağırarak konuşmasını bölmüştü. Sanki deliriyormuş gibi birden bire haykırarak ayağındaki zincirleri tepeledi. Çıkan uğursuz sesler ortamı daha da geriyordu. Sonunda çaresizce ağlamaya başlamıştı. "Bu adamı tanımıyorsun... O şeytan..! O bir iblis! O insanları öldürmekten zevk alan bir canavar!"
"Bu kadar maskaralık yeter." Josef hâlâ sakin tavrını koruyordu. "Artık son kez söylüyorum. Zindana. Yoksa başına geleceklerden ben sorumlu değilim."
Genç kadın Josef'in bu umursamaz, soğuk tavrına şaşırmıştı. Ne olmuştu böyle bu adama? O bu kadar merhametsiz olamazdı! Josef yaşlı adama doğru bir adım attığında yaşlı adam korkuyla haykırmıştı. Bu durum onun içinde korkunç bir kuşkunun filizlenmesine neden oluyordu. Nasıl olurda bir insan başka bir insandan bu kadar korkabilirdi? Olan bitenlere anlam veremiyordu. Mavi gözlerini mahkûma doğru çevirdi. Zavallı adeta bir çocuk gibi ağlamaya başlamıştı. Sürekli anlamadığı bir şeyler sayıklıyordu.
Dilara sonunda dayanamayarak "Ben sizi koruyacağım, bana inanın..." diye yaşlı adama doğru adım attı. Bir insanın ilk defa bu kadar dehşete düştüğünü görüyordu.
"Yapamazsın... koruyamazsın... şeytan izin vermez..." yaşlı adamın eli boğazına doğru hareket etmeye başladığında genç kadının gözleri irileşmişti. "Tek yolu var... tek çıkış yolu... bu cehennemden kurtulmanın tek yolu var..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Sayfalar +18
FantasyKulun Tanrıçasına aşık olduğu yaralı bir aşk hikayesi; Kadın; herkesin kaderini yazmıştı. Çünkü kaderin kalemi onun elindeydi. Adam; Tanrı'dan nefret etmişti. Çünkü kaderini yazan Tanrı'dan başkası değildi. - İçerik uyarısı! 🔊🚫 Hikaye tamamen 1...