20. "Kuklayı yöneten Yazar"

1.5K 108 52
                                    

Genç kadın önündeki büyük kâğıda bakıyordu. Ellerini beline dayamış bir halde kâğıdın üzerine geçirmiş olduğu karmaşık planının başta ne kadar muhteşem olduğunu düşünse de şimdi adam akıllı düşününce o kadar da harikulade bir plan olmadığını yavaş yavaş idrak etmeye başlamıştı.

Kahretsin!

İyi bir plana ihtiyacı vardı. Sonunda paçayı ele vermeyeceği sağlam bir plana! Ancak lanet olası aklına hiç bir şey gelmiyordu.

Büyük kütüphanede volta atmaya başladı. Birinden yardım isteyebilirdi ama hayır! Yardım isteyebileceği tek kişiden de kendisi kurtulmuştu! Lanet olsun! Bir şekilde bu gece köşkten kaçmanın bir yolunu bulmalıydı! Hesaplamalarında hatalı değilse bu gece hikâyenim dönem noktalarından biriydi! Bu gece leydi Cassandra Devonshire markisiyle karşılaşıyordu! Ve sevgili ağabeyi Benedict, yani çok saygıdeğer Devonshire markisi ve gelecekteki Wyndham dükü Leydi Cassandra'ya âşık oluyordu!

Dilara bir sandalyeye geçerek başını önündeki masaya vurdu. Sikerler böyle işi!Ne yapıp edip köşkten kaçmanın yolunu bulmalıydı. Yoksa abisini kaybedecekti! Ama gel gör ki o çok sevgili ağabeyi Benedict sevgili kız kardeşine ona takıntılı olan eski nişanlısı yüzünden evden çıkma yasağı uygulamıştı. Bir haftadır evden çıkamıyordu ve delirmesine ramak kalmıştı! Neyse ki günler tekrarlanmıyordu. Bu da iyi bir şeydi.

Dilara arkasına yaslandı. Mavi gözlerini tavana dikerek kendi kendine düşünmeye başladı. Gerçekten de uzun zamandır günler tekrarlanmıyordu. Demek ki Philip ve Cassandra'nın arasında bir şeyler olmaya devam ediyordu. Eğer öyle olmasaydı döngü tekrar başlardı değil mi?

Çok fazla değişken vardı. Bu yüzden mantıklı düşünemiyordu. İlk önce Josef konusuna bir açıklık getirmeliydi. Markiyle en son o baloda olan görüşmelerinden sonra hiç görüşmediler. Adam bir haftadır nişanlısını ziyarete bile gelmemişti!

Tabii elbette onu beklemiyordu Dilara!

Umurunda değildi o adam! Gelmeyebilirdi! Zaten gelmezse çok memnun kalırdı! Ondan kurtulmuş olurdu işte! Kime yalan söylüyorsa artık...

O adamı beklemişti...

Ve hala bekliyordu.

İç çekti. Yerdeki kâğıda baktı. Bütün gün hikâyede hatırladığı en küçük detaya kadar her şeyi yazmıştı. Hikâyenin nasıl bu hale geldiğini pek anlayamasa da durumu düzeltmek zorundaydı. Bunu yapabilecek güce sahip tek insan oydu. Her şeyden haberdar olan oydu. Yazar oydu. Bu dünya onun yaratmış olduğu bir evrendi. Ve kendi dünyasından ölmeyi reddediyordu!

İlk önce yapması gereken en önemli şey başındaki kara beladan kurtulmaktı. Ve burada kara beladan kastı Hasting Dükü Philip Worth Richardson oluyordu.

O manyak herifin kafayı ona taktığı aşikârdı. Öğrendiğine göre Benedict'i tehdit etmişti bir nevi. Hatta generalle olan nişanını bozmasını talep etmişti iki gün önce. Bu hiç iyi değildi hem de hiç. O adamın ne yapıp edip Cassandra ile evlenmesini sağlamalıydı. Hala hipotezine inanıyordu. Eğer onlar evlenirse... O burayı terk edebilirdi... Ama yine de bu bir işe yaramaz ve geri dönemezse de en azından ölmeyeceğini garanti altına almış olurdu.

Dilara aklına gelen çılgın düşünceyle dün gece eline küçük bir kesik atmıştı. O manyak dük artık onu sevdiğini iddia ediyordu bir nevi... Her ne kadar seviyorum kelimesini ağzından duymasa da... Onu istiyorum demişti... Yani bir erkek bedenini istediği bir kadını öldürmezdi değil mi? Bu yüzden eline kesik atmıştı. Eğer kesik kapanmazsa... Demektir ki o malum korkunç sonu değişmişti. Çünkü eğer dük gerçekten de Valeria Herold'u seviyorsa o zaman sevdiği kadını öldürmekten vazgeçiyor olmalıydı gelecekte..!

Karanlık Sayfalar +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin