35. "Seni seviyorum"

753 66 26
                                    

♦️♦️♦️

Not: bölüm 🚫16+ yaş üzeri yetişkin okurlar içindir. (Harbi yetişkin okurlar içindir 🤦🏻‍♀️ pas geçin bence)

(Josef'in çaldığı parça olarak ben kafamda David Garrett'in - "En Aranjuaz Con Tu Amor" parçasını canlandırdım. Güzel bir parça)

♦️♦️♦️

Genç kadın görkemli malikanenin kapısına geldiğinde kapı kendiliğinden açılmıştı. Gözleri şaşkınlıkla irileşirken kapının ardından beyaz saçlı yaşlı bir adam ortaya çıkmıştı.

"Leydi Valeria," diye saygıyla eğilerek genç kadını selamlamıştı yaşlı adam. "Ben Lordun özel yardımcısı ve kahyası Bay Edison. Lütfen içeri buyrun."

"Merhaba..." Genç kadın içinde oluşan garip bir heyecanla duygusuyla eve girmişti. İlk kez Josef'in yanına, onun evine geliyordu. Burada geçirdiği zaman diliminde her zaman Josef yanında olmuştu, koşulsuz her fırsatta ona yardım etmiş, her zaman destek olmuştu yakışıklı aşığı. Şimdi biraz onuda şımartmak gerekiyordu. Sadece bunları düşünmek bile içini kıpır kıpır etmişti. O adamda kesinlikle şeytan tüyü vardı. Adını anmak bile yapacakları şeyi düşünerek kızarmasına neden oluyordu.

Kahyanın peşinden salona doğru gitti Dilara. Lordun nerede olduğunu sormak istediğinde bir müzik sesini duyar gibi oldu. Sanki biri... Keman çalıyordu. Duyduğu hoş melodi dudaklarının yukarıya kıvrılmasına neden olmuştu. "Şey... Birileri keman mı çalıyor?" diye biraz merakla sordu.

Bay Edison gülümseyerek "Lordum boş zamanları keman çalmayı çok sever," dedi.

"Nerede peki? Görebilirim miyim?"

"Elbette. Buyurun lütfen." Bay Edison önden yolu göstererek yürümeye başlamıştı. "Lord dün sizin geleceğinizi önceden haber vermişti. Hiç kimsenin sizi rahatsız etmemesi için hizmetçilere bu günlük izin verdi. Birazdan bende çıkacağım."

Genç kadının yanakları daha da kızarmıştı. Demek tatlı nişanlısı önceden yapacakları haylazlıkları tahmin ederek çalışanları göndermişti. Akıllı adam. Boşalırken çığlık çığlığa onun adını haykırırken birilerinin onu duymasını elbette istemezdi.

Bay Edison büyük bir kapının önünde durdu. "Lord içeride. Çoğu zaman müziğe kendini kaptırdığında bitirene kadar kimseyi duymaz."

Keman sesi buraya kadar geliyordu. Dilara heyecanla dudaklarını ısırmıştı. Josef'i ilk kez keman çalarken görecekti. "Tamam teşekkürler Bay Edison. Siz gidebilirsiniz."

"İyi günler dilerim Leydim."

Yaşlı adam uzaklaştıktan sonra Dilara önce üzerindeki kalın pelerinini çıkardı. Hava oldukça soğuk olduğundan üzerine önüne kadar her yerini örten, yerlere kadar uzun ağır bir yün pelerin almıştı. Pelerinden kurtulduktan sonra biraz fazla cüretkar olan elbisesine baktı. Göğüs dekoltesi biraz fazla iddialıydı. Dudaklarınada kan kırmızısı bir ruj sürmüştü. Koridorun duvarına asılmış, kenarı altın işlemeli olan aynadaki yansımasına baktı. Yanakları soğuktan biraz kızarmıştı onun dışında özenle arkasında yarısını toplayarak bıraktığı saçları hala mükemmel bir şekilde duruyordu. Koyu kırmızı ona çok yaşıyordu. Mavi gözleri adeta arzuyla parıldıyordu. Dün geceden beri Josef'i nasıl hayal ettiğini hatırladığında kasıklarındaki sızı daha da belirginleşmişti. Ah, gerçekten küçük bir fahişeye dönüşmüştü. Soğuk elleriyle yanaklarına dokunarak kızarıklığını azaltmaya çalıştı. Sonra başarısız olduğundan sinirlenerek boş verdi. Nasıl olsa birazdan yine kızarmaya başka nedenler bulacaktı. Tekrar kapıya gitti. Yavaşça kapı kolunu çevirdi. İçeriye adımını attığında peneceleri açık olduğundan beyaz perdelerin dalgalandığını büyük, boş bir odada bulmuştu kendisini. Ortada büyük bir piyano ve birkaç tane enstrüman dışında hiç bir eşyanın bulunmadığı temiz, ferah bir odaydı.

Karanlık Sayfalar +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin