Bölüm müziği:
David Garrett - En Aranjuez Con Tu AmorFaytonun içerisinde derin bir sessizlik devam ediyordu. Kumarhaneden çıktıklarından beri durum böyleydi. Ne o tek bir kelime etmişti ne de kendisi. Valeria sessizce faytonun küçük penceresinden gecenin karanlığına bürünmüş olan sokaklara bakınmaya başladı. Etrafta kimsecikler yoktu. Ölü bir sessizlik hakimdi her yere. Ne bir insan ne bir sokak kedisi... Hiç bir canlı yoktu etrafta. Saatin gece yarısını geçeli çok olmuştu elbette bu yüzden insan olmaması normaldi ancak... Niye bir sokak hayvanı bile yoktu etrafta? Bir sokak köpeği... Bir sokak kedisi... Niye etraf bu kadar ıssız gelmişti ona?
Neden gözüne bu şehir daha da ürkütücü oluvermişti şu an?
"Bir şey bilmek istiyorum," dedi birden kalın bir ses.
Valeria kucağındaki ellerini yavaşça sıktığında avuç içinde kalan kumaşı buruş buruş etmişti. İçini anlam veremediği bir huzursuzluk kaplıyordu. Sanki birden bire anlam veremediği bir ağırlık çökmüştü bedenine. Sessizce derin nefes soludu ciğerlerine. O günkü konuşmalarından sonra ilk defa Josef'le yalnız kalıyordu. Belkide bu yüzdendi huzursuzluğu. Duygularını kontrol altına almalıydı. Kimse onun sırrını bilmiyordu. Şimdilik.
"Ne bilmek istiyorsunuz Lordum?" Sesini düz bir tonda tutmaya başarabildiği için kendisiyle gurur duymuştu.
"Hasting o gece size ne dedi?"
Valeria duyduğu soru karşısında biraz şaşırdı ancak tepkisini soğuk bakışlarının ardında ustaca sakladı. Mavi gözlerini kısarak karşısındaki adamın sert bakışlarıyla birleştirdi. Josef'in zümrüt yeşilleri koyulaşmış, büyük bir sabırla onun iki dudağının arasından çıkacak cevabı beklediği o kadar açıktı ki. Bu durum Valeria'nın canını sıkmaya başlamıştı.
"Gözetlenmekten nefret ederim," dedi genç kadın sahte bir gülümsemeyle. Josef'in ürkütücü yanını yavaş yavaş keşfetmek onu daha da korkutuyordu. Demekki onun hakkında bilgileri sadece bu geceyle sınırlı değildi. Kumarhaneye geleceğini önceden bilmesi gibi Dükün onu ziyaret ettiğinide gayet iyi biliyordu. İçten içe Josef'in ne kadar karanlık bir karakter olduğunu anlamaya başlamıştı. "Söyleyin adamlarınıza bu işe derhal son versinler Lordum. Ben sizin her anını gözetleyebileceğiniz köleniz değilim!"
"Sorumun cevabı bu değildi," dedi Lord. Sesi son derece tok çıkmıştı.
"Evimde casusunuz mu var?"
"Bu da sorumun cevabı değil."
"Ne zamandan beri beni gözetliyorsunuz?"
"Sabrım tükenmeye başladı leydim."
"Sabrının canı cehenneme! Beni korkutuyorsunuz Lord Clark! Attığım her adımdan haberdar olm-"
Valeria daha konuşmasını bitiremeden Josef onu kolundan yakalayarak kucağına oturtmuş daha sonrada dudaklarını onun dudaklarıyla birleştirmişti. Onu önce narince öpmeye başlamış daha sonrada sertçe kana kana emerek öpmeye başlamıştı. İki eliyle yanaklarını avuçlayarak dudaklarını daha da kendi dudaklarına bastırmıştı. "Mmm," sesi çıkarken dudaklarının arasından zevkle kadının alt dudağını dişlerinin arasına alarak dişleyerek bırakmıştı. Gözlerini yavaşça açtığında Valeria'nın hala gözlerinin kapalı olduğunu fark etti. Yanakları kızarmış bir şekilde masumca kucağında oturuyordu küçük kadın. Alnına düşen bir lülesini narince kulağının arkasına attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Sayfalar +18
FantasyKulun Tanrıçasına aşık olduğu yaralı bir aşk hikayesi; Kadın; herkesin kaderini yazmıştı. Çünkü kaderin kalemi onun elindeydi. Adam; Tanrı'dan nefret etmişti. Çünkü kaderini yazan Tanrı'dan başkası değildi. - İçerik uyarısı! 🔊🚫 Hikaye tamamen 1...