49.bölüm

81 7 0
                                    

Yaşamıştım bu duyguyu.
Biliyordum.
Anlaşılıyor olmak da anlamakta yeterli gelmiyordu böyle zamanlarda.

Dorukta beni anlamıştı lakin bana yetmiş miydi? Onu kalbimde taşıdığım süre zarfinda hiçbir zaman anlaşılıyor olmak tek başına yeterli olamamıştı. Uzaya da yetmiyordu.

Geçmişim kirli ellerim kanlıydı benim. Günahlarla doluydu dört bir yanım. Hayal kırıklığına uğramıştı. Tıpkı benim gibi. Tıpkı dünya yüzünde sevdiği kadar sevilmeyen herkes gibi.

"Özür dilerim uzay ben senden yaşanan herşey için sana yaşattığım herşey için defalarca özür dilerim."

Avazım çıktığı kadar bağırmak istiyordum.

Özür dilerim!

"Dileme! Benden özür dileme bir daha Asya."

"Ne söylesen haklısın ve biliyorum ki ben ne söylesem haksızım."

"Derdimin haklı ya da haksız olmak olduğunu mu zannediyorsun?"

Derdi haklı ya da haksız olmak değil sevilmekti. Tıpkı benim gibi. Tıpkı sevdiği tarafından sevilmek isteyen herkes gibi.

"Beni artık sevmiyor musun?"

Niçin sormuştum bunu?

Gözlerimin içerisine bakmaya devam ediyordu karşımdaki adamın siyah gözleri. O gözlerde gördüğüm tek şey ki körkütük aşktı. Gerçek aşk...

Seviyordu!
Biliyordum beni çok seviyordu!

Seni artık sevmiyorum dese dayanabilir miydim ya da nasıl dayanabilirdim bilmiyordum lakin seviyordu biliyordum. Sevgisizliği tanıyan gözlerim sevgiyi de tanıyordu.

Bu gözler ki bana yıllardır hep aynı tonda bakıyordu.

"Ne kadar istesem de bunu başaramıyorum. Ne kadar istesem de seni sevmekten vazgeçemiyorum ben asya."

Söylediklerinin etkisiyle yaşaran mavi gözlerimin içerisinde sadece acı vardı tıpkı onun siyah gözlerinin içerisindeki gibi karanlıktı üstelik.

"Benden vazgeçiyorsun!"

"Hayır! Senden vazgeçemiyorum."

"Beni bırakıyorsun!"

"Seni bırakmam. Anla artık sonunda ölüm olacağını bilsem de seni asla bırakmam."

"O zaman neden...
Neden böyle soğuk neden bu kadar uzaksın?"

"Biraz zaman asya...
Biraz zaman ver bana. Benim için de hiç kolay değil yaşadıklarım."

"Herşey sadece bekaretten mi ibaret senin için Uzay. Başka bir adamın dokunduğu bir kadına dokunmak bu kadar güç mü senin için."

"Saçmalama öyle değil tabiki. En başta sen sıradan bir kadın değil benim sevdiğim kadınsın. Kim dokunursa dokunsun tertemizsin benim için. Tıpkı çocukluğumuzdaki gibi tertemiz...
Sana dokunmayı istememekle alakalı değil bu durum."

"O zaman değişen ne? Ben hep aynı Asya'yım. Bak bana bak gözlerimin içerisine ben hep aynı Asya'yım anladın mı? Ben hep aynı Asya'yım. Senin Asya'n."

Avuçlarımın içerisine aldığım güzel yüzü tarifsiz bir acının eşiğinde duruyordu görebiliyordum bunu.

Geçmişi kirli elleri kanlı birini sevmek ağırdı. Çok ağır...

"Beni anlamıyorsun yine her zaman ki gibi. En kötüsü de anlamak bile istemiyorsun."

Haklıydı!
Bu hikayede uzay hep haklı olandı.

CANAVARIN KALBİ (+18 ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin