24 haziran 2020Terden yüzüme yapışmış olduğunu yeni fark ettiğim saç tellerimi geriye doğru attığımda kalp atışlarımın dışarıdan duyulabilecek kadar şiddetli olduğunu hissedebiliyordum.
O kadar güçlüydü ki göğsümün içerisindeki kanlı yumrunun güçsüz çırpınışları. Elinden gelse göğsümü yarıp dışarı fırlayabilecek kadar tesirli ve kudretli bir silah gibiydi göğüs kafesimin içerisinde taşıdığım ağırlık.
Göğüs kafesimin içerisinde çaresizce can çekişen kanlı yumru korkunun kıskacında nefes nefese can çekişiyordu.
Nefes aldığımı bildiğim halde yaşamadığımı hissediyordum sanki. Ölüm gibiydi. Korkutucu ve soğuktu. Korkuyor ve üşüyordum. Başından beri biliyordum bunun ruhumu ele geçirebilecek kadar korkunç bir lanet olduğunu.
Evet kesinlikle bu bir lanetti.
Seviştiğim gece lanetlenmiştim!Hiç kimse bilmiyordu terk edildiği yatağa kanını bırakan bir katil olduğumu.
Ellerim kanlı ruhum karanlıktı. Kapkaranlık!
Hiçbir ışık kırıntısının sızmasına izin vermiyordu kalbimi görünmeyen parmaklıkların arasına hapseden karanlık şeytan. O hükmünü yeremeyeceğim kadar kötüydü çok kötü.
Kendimi buraya zor atmıştım. Buraya kadar nasıl geldiğim hakkında hiçbir fikrim yoktu.
Kan emici bir vampir gibi ruhumdan beslendiğini bildiğim ve onu ellerimle beslemeye devam ettiğim hasta bir canavarın kapısına getirmişti ayaklarım taşımakta zorlandığım cansız bedenimi. O ruhunu iblisin ele geçirdiği bir şeytandı.
Kendi ellerimle teslim etmiştim ruhumu ona. Herşeyi bilen tek kişi oydu. Günahın batağında çırpınan bedenimi kendisiyle birlikte durmadan dibe çekiyordu. Nefes alamadığımı hissediyordum yeniden.
Doruk benden herşeyimi çalan bir canavar uzay bana cenneti vaat eden bir iblisti. Birinin teninden günaha boyanmış diğerinin ellerinden ölümün soğuk yüzüyle tanışmış ve ayılmıştım.
Birini tutkuyla sevmiş diğerine tutkuyla bağlanmıştım. İkisiyle de aramdaki tek ortak duygu şeytani bir tutkuydu.
Şehvet kokuyordu.
Günah gibi tatlı tatlı çağırıyordu.Döktüğü kanda boğulacağını hesaba katamayacak kadar aptal bir ucubenin ellerinde oyuncak olmayacak kadar akıllı ve de tehlikeli olabileceğimi düşünemiyordu oysa.
Bunu onun yanına bırakmayacaktım. Biz belanın dibine kadar beraber batmıştık. Birimiz yanarsa diğerimiz de mahfolacaktı.
Bütün şiddetimle çaldığım kapı bir türlü açılmak bilmiyordu. Bir yandan zile basıyor diğer yandan da kapıyı yumruklamaya devam ediyordum. Eninde sonunda açacaktı o aptal o lanet olasıca kapıyı.
“Aç diyorum sana kapıyı aç.”
Bağırmaya devam ediyordum.
“Aç şu kapıyı aç!”
Kapıyı yumruklamaktan ağrıyan ellerimin acısını umursamadan kapıya vurmaya devam ediyordum. Açacaktı o lanet olasıca pislik o kapıyı. Bu yaptığının hesabını verecekti bana.
Bu yaptığı adiliği onun yanına bırakmayacaktım. En az benim kadar o da suçluydu, en az benim kadar o da günahkardı. Biz bu işte birlikteydik. Aynı cehennemde yanmaya mahkumduk.
“Patlama geldik.”
Kapıyı nihayet açmayı başaran uzay şaşkın bir ifadenin ele geçirdiği gözlerini mavilerime odaklamıştı. Bu saatte karşısında görmeyi beklediği en son kişiydim belki de.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CANAVARIN KALBİ (+18 )
Teen FictionDoruk yasaktı, günahtı, hastalıktı. Bir yasağın karşı konulamaz büyüsüne kapılmanın ne demek olduğunu hiçbir zaman anlamayacaklardı.