13. bölüm: sürpriz

8 3 0
                                    

"ah kızım ah. Allah korumuş seni." Diyen Nebahat teyze yanık olan elime bakarak söylemişti bu sözleri.

"Nasıl oldu peki kızım elini nasıl yaktın?" Diyen selin teyze ile ışıl elindeki tepsi ile salona girdi. beni görmek için gelen komşularımızın önüne dün gece yaptığı havuçlu cevizli pasta ile Nebahat teyzenin getirdiği yaprak sarmaları koyduğu tapraklarda tek tek salonda oturmuş olan kadınlara dağıtıp geri mutfağa döndüğünde.

Olanları anlatmaya başladım "Esma teyze'nin evine gitmiştim çay doldurmak için çaydanlığa uzanmıştım ki sıcak olan çaydanlığa dokununca olanlar oldu." Dediğimde her birinin ağzından aynı Kelimeler döküldü "Allah korumuş seni kızım."

Bu seferde ışıl çayları getirip önümüze serfiz etiğinde o gün Esma teyze'nin dediği şey aklıma geldi gözlerimi karşımda oturmuş olan çicek teyze'ye dikip"çiçek teyze." Diye lafa girdim.

Ağzı dolu olan çicek teyze lokmasını yutup "buyur kızım." Dediğinde içimi kemiren şeyi biraz farklı şekilde sordum.

"Geçenlerde Esma teyze bahsetmişti," biraz rahatsız olarak "Musa Barlas kardeşimize evlenilecek kız bulduğunu söylemişti." Dediğimde ışıl tepsiden almak için çaya uzanan eli havada asılı kalmış bana dönmüştü

Kardeş demek içime sinmemişti ama diğer türlü sorsam yanlış anlayacaklardı.

Çicek teyze biraz şaşırmış bir şekilde yüzüme baktığında lafımı tamamlandım "oldu mu o iş?" Derken umursamaz görünmek için önümdeki çaya uzanıp bir Yudum içtim.

İnşallah olmamıştır diye geçirdim içimden.

"Ah kızım görüşmeyi kabul etmiyor ki Musa. bir görse kızı hiç bırakır mı kızı daha." Derken bilmeden içime su serpilmişti.

De benim içime neden su serpilmişti?

"Çicek. kızın fotrafını bir gözder bakayım bu kadar övdüğün kadar ver mı kız." Diyen Nebehat teyze ile çiçek teyze koltuğun kenarına koyduğu çantasını alıp içindeki telefonu çıkarıp bir kaç saniye sonra yanımda oturmuş olan Nebehat teyze'ye uzatığında merak ile Nebahat teyzenin elinde tutmuş olduğu telefona doğru kafamı uzatım.

Başında siyah bir eşarp olan kız ekrana doğru Koçman gülümsemisti benim kahverengi gözlerimin tam tersi onun yem yeşil gözleri küçük bir burnu ve al al olan yanakları vardı.

Nebahat teyze ekranı biraz daha kendine doğru döndürdüğü de geri yerime geçtim.

"O kadar da güzel değil sanki." Dediğimde şaka yapmışım gibi hepsi gülmeye başladı. Bu dediğime kendim de inanmadım.

Baya güzeldi.

"Kız çicek Musa bu kızla görüşmeyi kabul etmiyorsa bana söyle benim oğlana isteyelim." Diyen Nebahat teyze ile çiçek teyze telaş ile kas ve göz arasında telefonunu nebehat teyzenin elinden çekip geri yerine oturdu.

"İster ister musa'm ister bu kızı." Dediğinde bütün morelerim bozulmuş bir şekilde ışıl'ın önüme koyduğu tapağa uzanıp sarmaları ağzıma tıkıştırdım.

"Kız dur boğulacaksın." Diyerek gülen nebehat teyzenin uyarısını duymazlıktan geldim.

İster miydi o kızı?

İstemezdi ya niye istesin?

Niye istemesin taş gibi kız?

Diye beynimin içinde cirink atan düşünceler bütün morelimi yerle bir etmişti.

"Kız Ahu?" Diyen Nebahat teyze'nin çenemi ellerinin arasına alarak yüzümü kaldırıp dibime girerek yüzümü incelenmesi ile ağzımdaki dolmayı yutkunup garip garip Nebahat teyzeye baktım.

Yalan Paradoksu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin