Kilitli (BxB)

25- Duşakabin

Nee?Bir günde iki bölüm mü?

.......

Sonraki saatlerde ortamdaki insanlar dansa ve sikişe kalktığından hedeflerimize daha da yaklaşmıştık. Kızıl kızın bana attığı kaçamak bakışları ve bundan rahatsız Oktay'ı fark edebiliyordum. Demir ise her zamanki oyunculuğunu takınmış sanki Oktay'ın yediği bokları bilmiyormuş gibi davranıyordu. Yakınımıza gelen birkaç kız daha vardı ve Demir'in arada bir oradaki kızları da kestiğini fark ediyordum. Bir yandan da uçkurunu düşünüyordu pislik herif.

"Ee Demir, yine köpek mi sahiplendin? Hayırdır?" dedi kaş göz yaparak Oktay. Elimdeki şişeyi kafasına fırlatmamak için kendimi tutmam gerekti.

"Seni sahiplendiğim gibi mi? Aslında hayır." dedi Demir. Oktay'ın suratının kızarmasını keyifle izledim. "Bu aslan kardeşimizi bugün ben buraya getirdim çünkü hayatında biraz çapkınlığa ihtiyacı var." göz kırptı. Karşımızdaki kız olayı çakmış olmalı ki yanakları kızardı. 

İlerleyen vakitlerde içtiğim onlarca şişe yüzünden olduğunu düşündüğüm bir kontrolsüzlük sarmıştı bedenimi. Kendime geldiğimde yanımdaki kızıl saçlıyı yeni fark etmiştim, sağımda Demir ve solumda kızıl kız oturuyordu. Başım dönüyor gibiydi. Karşımdaki Oktay'a kaçamak bakışlar attım, nasıl da sinirlenmişti. Sırıttım. Yanımdaki kızın omzuna kolumu atıp omzunu okşamaya başladığımda Oktay'ın elindeki piyonunu tamamen kaybettiğini hissetmesini istiyordum. Ve belli ki işe yarıyordu da, gözüyle yeni avlar arıyordu. Bir insan hiç mi akıllanmazdı! O sırada yandan bana bakan Demir'i fark ettim. Planının tıkır tıkır işlediğini biliyordu, belki de bu yüzden yanındaki kızlara daha da yaklaşmıştı. Buraya gelip bir kızın Oktay pezevengi yüzünden tramvatik bir olaya şahit olmasını önlemiştim. Oktay ise uzun süre başka bir kız arayacaktı, işi kökünde halletmemiştik ancak süremizi uzatmıştık. Uzaktan bakınca Oktay'ın flörtünü çalmışım gibi duruyordu ve bu beni o kadar gaza getirmişti ki sırıtmama engel olamadım. Yanımdaki kız benimle konuşmaya çalıştıkça içimdeki en amcı yönü ortaya çıkarmıştım adeta.

Bir süre sonra Oktay bir şeyi bahane edip ayrıldı. İşi başarıyla sonlandırmıştım ve artık yanımdaki kızla oynaşmam gerekmiyordu. Ancak kolumun altındaki kıza döndüğümde daha fazlasını istediğini hissetmiştim. Gözüm yardım ister gibi Demir'e kaydı. Bu kızla sonuna kadar gitmek istemiyordum, bu kızı kullanmak olurdu çünkü. Ancak Demir kucağındaki kız ile ilgileniyordu, siyah kısa saçlı kız ona iyice sırnaşmıştı. Çekik koyun yeşil gözlere sahip olan bir kızdı. Boyu da oldukça uzundu. Benim aklımdaki Demir daha 'kadınsı' kızlara kayıyordu, şaşırmıştım. Ayrıca kadının özellikleri korkunç derecede bana benziyordu ve bu acaba kayıp bir kardeşim mi var, diye düşünmeme neden oldu.

Kolumun altındaki kızın aslında kafasının biraz uçtuğunu fark etmiştim. Bu alkollü haliyle hayatta dokunamazdım ona, kendimi kötü hissederdim çünkü. Ayrıca Demir'e büyük bir gerçeği söylememiştim çünkü sormamıştı. Söylediğimde suratının alacağı ifadeyi merak ediyordum.

O sırada kızın kucağıma oturmasıyla açtığım bacaklarımı biraz daha kapattım. Bana iyice sürtünüyor, dudaklarını yüzüme bastırmaya çalışıyordu. Ona umut vermiş miydim? Biraz. Ancak çok uzun süre sohbet etmemiştik bile ve bir anda üzerime çıkmasının tek bir nedeni olabilirdi. Kör kütük sarhoştu bu kız. Onu itmek istiyordum ancak incitmek de istemiyordum. Gözlerim tekrardan Demir'i aradı. Kucağındaki kızla yiyişiyordu. Üzerimdeki kız dudaklarını bana bastırdığında kendimi geri çektim. Birisinin üzerimden bu kızı kaldırması gerekiyordu, ancak Demir'in yaptığı tek şey sırıtarak bana kaçamak bakışlar atmasıydı. İyi iş çıkardığını falan mı sanıyordu? Ondan hiçbir zaman bir kızı bana ayarlamasını istememiştim, sadece plan icabı biraz yakınlaşmıştım o kadar! Şu an yardıma ihtiyacım vardı ancak Demir karşısındaki kıza odaklanmaktan bana bakmıyordu bile!