Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

5.Deli Bi' Rüzgâr
Ve belki de sahipsizliğine rağmen gücünü kaybetmeyen tek şey, bu deli rüzgâr.
***
İnsan bir çatışmanın içine düştüğü zaman, o çatışmanın içinden kurtulamıyordu. Bir sürü düşünce zihnine saldırırken ve bu düşüncelerle boğuşurken kaybolduğunu da fark edemiyordu.
Zamanla bir üşüme hissi geliyordu, ruhunun üşüdüğünü hissediyordu insan ama bilmiyordu ki ruhunu üşüten şey kalbine girmiş; sahipsiz, deli bi' rüzgâr. İnsanı alıp, hiç bilmediği bir yere götürüp, kaybolmasına neden olan, çok güçlü bir rüzgâr. Ve belki de sahipsizliğine rağmen gücünü kaybetmeyen tek şey, bu deli rüzgâr.
Zamanla gelişmeye başlıyordu insan, zamanla öğreniyordu rüzgârın kendisini nasıl bir çıkmaza soktuğunu. Bu seferde o çıkmazdan kurtulmak istiyordu. Bir umut kırıntısı beliriyordu içinde, bütün rüzgârlara inat, o umut kırıntısını yeşertmeye çalışıyordu içinde. Yeşermeye çalışan umutsa ya onu kurtarıyor ya da karşı gelemediği rüzgâr yüzünden, zamanla solup gidiyordu.
Umudun yeşermesi insanın aydınlığa çıkmasını sağlarken, umudun solmasıysa insanı derin bir çatışmanın içine sokuyordu.
Bu çatışma çoğu zaman gitmek ve kalmak arasında gerçekleşiyordu. Bu süreçte insanın zihninde iki sesin yankısından başka bir şey duyulmuyordu. Gitmek; en kolay, en zahmetsiz, en mantıklı yol olduğunu fısıldıyordu insana. Kalmaksa; en mantıklı, en acısız yolun kendisi olduğunu fısıldıyordu insana.
Bu süreçte sadece düşünceler konuşuyor, insanın sesi soluğu istesede çıkamıyordu. Çevresindekiler onun sessizliğine özendiğini yahut sinirlendiğini söylerken, düşüncelerin sesi, herkesin sesini -kişinin kendi sesini bile- bastırmayı başarıyordu.
"Abi, abi!" Dalgın gözlerle Veysel'e baktı Kenan. "Abi, iyi misin? Daldın gittin, yarım saattir konuşuyorum." Hiçbir şey demedi Kenan, konuşmak dünyanın en zor eylemiymiş gibi hissediyordu.
"Neyse, ben diyorum ki tedavi için başka doktor mu araştırsak? Yani, ne bileyim... O doktorun yönlendirmesiyle kalmak yerine biraz araştırıp, kaliteli bir doktor bulabiliriz bence, ne dersin?"
Uzun zaman sonra sessizliğini bozdu Kenan, "Kaliteli doktor, o kadar hastanenin içinde gelip de buraya uğrar mı sence?"
"Abi! Konuşuruz, ikna ederiz. Filmlerde oluyor, gerçek hayatta niye olmasın? Hem, doktor buraya gelmezse eğer, ben se-"
