Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
11. Ağlayan Çınar
"Sadece küçük bir umut ışığı istiyorum ağlayan çınar, yoksa çok mu şey istiyorum?"
***
Huzursuz bir uykudan uyanan Veysel, uyandığında, sağ tarafında bir sandalyede uyuyan ve elini sımsıkı tutan Ahmet abisini gördü.
Ne zamandır burada uyuyor, diye düşünürken "Ahmet abi, hadi kalk!" diye seslendi ve Ahmet'in uyanmasını bekledi.
Yavaş yavaş kendine gelmeye başlayan Ahmet'e "Abi, neden burada uyudun?" diye sordu.
Gözlerini ovuşturdu Ahmet. "Gece yanına geldiğimde, sayıklıyordun. Kabus gördüğünü düşündüğüm için yanında kalmak istedim, elini tutarsam da kendini yalnız hissetmezsin diye düşündüm" dedi, uykulu bir sesle.
Sevgi dolu gözlerle Ahmet'e baktı Veysel. "İyi ki varsın, abi!" dedi.
Elini çekti Veysel, yataktan kalktı ve "Ben, arabayı bugün tamirhaneden alacağım, sonrada Bursa'ya gidiceğim," dedi, kararlı sesiyle.
Ahmet, endişeli sesiyle "Veysel, emin misin? Bende seninle geleyim istersen, tek başına gitme," dedi ve Veysel'in kendisini onaylamasını bekledi ama istediğine ulaşamadı.
"Olmaz, abi. Ben Bursa'yı karış karış ararken, sende burada arama çalışmaları yap, belki bir iz bulursun?" dedi, umut dolu bir sesle.
"Tamam ama yanına para ve kıyafet al. Sonuçta orada ne kadar kalacağın belli olmaz. Telefonunun seside her zaman açık olsun, aradığım zaman açmazsan eğer kızarım!"
Başıyla onayladı Veysel. "Ben, arabayı almaya gideyim şimdi," dedi ve hazırlanıp, hızlıca çıktı evden.
Aklına gelen fikirle, tamirhaneden önce başka bir yere uğrama kararı aldı.
*** "Hadi, Kenan Bey! Biraz daha zorlayın kendinizi, olucak!"
Fizik tedaviye bugün başlamıştı Kenan ve çok zorlanıyordu, doktoru Elifse ona sürekli moral veriyordu.
"Yok, olmuyor!" dedi, umutsuz bir sesle ve kendisini tekerlekli sandalyeye bıraktı.
"Zamanla olucak Kenan Bey, umutlu olmanız lazım. Eğer isterseniz biraz dışarı çıkıp, hava alalım. Ne dersiniz?" dedi, neşeli sesiyle.
"Olur, Elif Hanım. Çıkalım!"
Tekerlekli sandalyeyi arka bahçeye kadar sürdü Elif, daha sonra bir kavak ağacının altında durdu.