Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
35. Kalbin Ay Işığı
"Ruhumu iyileştiren güzel kadın, ay ışığın olmama izin verir misin?"
***
"
Abi, abi!"
Güneşin doğmaya başladığı sessiz ve sakin saatlerde, Veysel uzun bir süredir abisini kaldırmaya çalışıyordu fakat abisi bir türlü uyanmak bilmiyordu.
Zaten abisi başını, kendi başının üstüne koyduğu için yerinden de kıpırdayamamış, bütün gece öylece durmuştu.
İstese abisini kaldırabilirdi fakat abisinin gözlerinden belliydi ne kadar yorgun olduğu. O yüzden bütün gece öylece durmuş, rahatsız bir pozisyonda olduğu için de uyuyamamıştı.
Fakat bütün bu rahatsızlığa rağmen halinden memnundu çünkü bütün gece yıldızları izlemiş ve abisinin varlığını kalbinin derinliklerine kadar hissetmişti.
Ve uzun bir zamanın ardından, ilk defa yıldızları izlerken huzur bulduğunu hissetmişti.
Bunun en büyük sebebi de abisinin yanında olmasaydı.
"Abi!"
Abisine seslenerek kaldıramayacağını anladığı zaman, bir şeyler düşünmeye başladı.
Çok geçmeden aklına gelen fikirle, biraz zorlansa bile oturduğu minderden kalktı. O sırada başı boşluğa düşen Kenansa ani bir refleksle gözlerini açıp, ne olduğunu anlamaya çalışır gözlerle etrafa bakmaya başladı.
"Noluyo ya?"
Veysel, Kenan'ın uyanmasıyla birlikte, çok büyük bir zafer kazanmış gibi gülümsedi. "Sonunda uyanabildin, uyuyan güzel!"
"Oğlum, insan öyle mi kaldırılır ya?" Şikayet ederken yerinden kalkıp, boynunu hareket ettirerek rahatlamaya çalıştı. "Of, boynum tutulmuş! Biz niye dışarıda uyuduk ki?"
"Valla öyle güzel uyuyordun ki, uyandırmaya kıyamadım. Zaten bayağı derin bir uykuya dalmış gibiydin, seni istesem bile uyandıramazdım ki!"
"Abartma, Veysel. O kadar da derin bir uykuda değildim."
"Tabii! Kesinlikle benim abartmamdan kaynaklı, asla senlik bir durum yok."
Kendisiyle dalga geçen Veysel'e karşı gözlerini devirmekle yetindi. "Ben çok acıktım, hadi bir şeyler yiyelim." dedikten sonra çadırın içine yöneldi.
"Ama ben burayı çok sevdim, abi. Gitmesek, burada kalsak olmaz mı?"
Çadırdan, orta boyutlarda olan mavi bir çantayla çıkan Kenan, "Yanımda yiyecek bir şeyler getirmiştim zaten." dedi ve çantasından iki tane sandviçle birlikte çikolatalı süt çıkarttı.