31. Gül Dikeni

176 21 185
                                    

31

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

31. Gül Dikeni

"Hiçbir zaman gül dikensiz, insan acısız olamazmış."

***

Sezai "Neyse, ben şimdi gideyim. Yarın duruşmada görüşürüz," diyerek evden çıktı.

Oturduğu yerde yalnız kalan Kenansa, bir süre boyunca önündeki eşyalara baktı. Daha sonraysa hepsini kaldırıp, güvenli bir yere koydu.

O sırada gözü, Veysel'in odasında takılı kaldı.

Girip girmeme konusunda kararsız kalmıştı. Fakat en sonunda girmeye karar vermişti.

Yavaşça kapıyı açmış ve kendisine doğru bakan Veysel'e gülümsemişti.

"Veysel'im, müsait miydin?" diyerek, odanın içine girdi.

Yine beklediği gibi bir cevap alamamıştı.

Derin bir iç çektikten sonra, Veysel'in tekerlekli sandalyesine doğru yaklaştı.

"Ben diyorum ki, bu akşam birlikte vakit geçirelim. Hastaneden yeni çıktın sonuçta, iyi gelir diye düşündüm. Ne dersin?"

Yine hiçbir cevap vermemişti Veysel fakat itiraz ettiğini belirten bir davranışta da bulunmamıştı.

Bunun üzerine Kenan, Veysel'in kolunu acıtmamaya çalışarak yavaşça kucağına aldı ve tekerlekli sandalyeye oturttu.

"Aslında biraz egzersiz yapsak, daha çabuk hareket etmeye başlarsın."

Bu dedikleri Veysel'in umurunda bile değildi. Onun merak ettiği tek şey, şuan yaşadıklarının gerçek olup olmadığıydı. Fakat bunu sormaya korkuyor, dili varmıyordu söylemeye.

Arabanın önüne geldikleri zaman Kenan, önce kapıyı açtı. Daha sonra Veysel'i kucağına alıp, ön koltuğa oturttu.

Kapısını da kapattıktan sonra tekerlekli sandalyeyi arabanın bagajına koydu ve sürücü koltuğuna oturup, arabayı sürmeye başladı.

Veysel'in aklınaysa bu arabanın nereden çıktığı sorusu takılmış, kara kara ihtimalleri düşünmeye başlamıştı. Fakat bulduğu en mantıklı ihtimal, rüyada olduğu için bunların normal olmasıydı.

Kenan, Veysel'in kafasına takılan şeyi hissetmiş gibi konuşmaya başladı:

"Bu arabayı bana Elif aldı. O kim diye sorarsan eğer... Gerçi sen doktor Elif'i tanıyormuşsun, benim tedavim için buralara kadar getirtmişsin ama benim bu durumdan haberim yoktu. Neyse işte, tedavinin ilk zamanları benim hiç umudum yoktu. Düştüğüm ilk anda vazgeçiyordum, hiçbir türlü tutunacak bir umut bulamıyordum. Belli bir süre geçti, ben neredeyse her gün fizik tedaviye gittim ama bir gelişme göremedim.

Bitti Rüya Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin