Dolunay yaklaşıyordu bundan dolayı vücudum pek iyi tepkiler vermiyor dişlerim birine saplanmamak için kendini zorluyordu .
Şu anda ne mi yapıyorum? Evimde oturmuş tek başıma dinlenmeye çalışıyorum ormanın sessizliği içime huzur verirken havanın kasvetli hâli bu huzuru alıp götürüyordu .
Hiç düşünmek istemesem de aklımın bir köşesinde Atlas vardı, düşünmüştüm ilk tanışmamızı sonrasında gelişen olayları dengesiz tavırlarını hepsini düşündüm.
Ona güvenebilir miyim yoksa söylediklerinin çoğu yalan mı ?
Gel gitli hareketlerinin sebebi ne hiçbirini bilmiyorum .Tehlikeli bir tip mi yoksa sadece kendini mi korumaya çalışıyor ? Aslında bakışları çok farklıydı donuk bakışlarından ifadeleri zor anlaşılıyor gülen suratı ise hiç gerçek anlamda gülmüyordu .
O gün yaralandığında ne demişti ? Babası ona kızacağını söyledi , Babasından mı korkuyor ?
Kafamı geriye yatırdım .
Sıradan bir tipti koyu kahve gözleri, beyaz teni , kahve saçları, küçük burun, küçük dudaklar, fazla uzun olmaya boyu, zayıf beden güzeldi sıradan ama etkileyici bir havası vardı.Dişleri inci gibiydi ama hiç gerçek gülüşünü göstermiyordu , dili sivriydi ama sevimli de konuşabiliyordu .
Ben anlamıyorum bu çocuk Hem bir şey saklıyormuş gibi görünüyor
Hem de en masum oymuş gibi davranıyordu.O gün barda gördüğüm adamı bir kere daha gördüğümü hatırlıyorum, aynı şekilde benim koruduğum çocuk Atlastı çünkü adam onun adını söylemişti .
Atlas kesinlikle çözülmesi zor bir karakterdi , hem konuşacak birine ihtiyacı varmış gibi davranıyor
hem de sanki kimse umrunda değil de ona bulaşmasınlar diye uğraşıyordu .Ben bu çocuğu hafife alarak çok büyük hata yapmıştım .
______________________________________
Annabell' in yanına gitmek için o sokağa gelmiştim ama yaşlı cadı beni istemiyor olacak ki sokağı açmamıştı ters ters onun bulunduğu evi görebildiğim kadar bakarken kafamda yankılanan tiz kahkahayla küfür ettim .
"Hain" dedim arkamı dönüp sokaktan çıktım biliyordu ne için geldiğimi , Areni sorucam diye izin vermedi girmeme.
Nereye gittiğimi bilmeden ayaklarım beni nereye götürürse oraya gidiyordum ,ellerimi uzun ceketimin cebine sokup etrafa bakınarak dolaşmaya başladım .
Etraftaki sesler kulağıma sadece gürültü gibi geliyordu , kulaklarımı kapatmaya çalışıyordum ama olmuyordu .
"Bırak lan beni " bağırış sesiyle ara sokağa baktım , bir kaç kişinin de bakışları benim gibi döndü ama cesaret edememiş olacaklar ki çoğu kafasını çevirip yoluna devam etti .
Derin nefes alıp kafamı yukarı kaldırdım .
"Bütün sorunlar beni mi bulur lan ? " tuttuğum nefesi bırakıp adımlarımı ara sokağa yönlendirdim başıma bir şey gelmezse mutlu olurdum.Yavaş yavaş seslere yaklaşırken iki kişilerdi hayır üç kişiler .
"Sürekli beni kenarda köşede sıkıştırmaktan ne zaman
vaz geçeceksin ? " Bu Atlasın sesiydi , Bu çocuk yakında beni delirtecek gerçekten çileden çıkıcam .Yakında ben pataklıcam belaya bulaşmasın diye .
Duvarın arkasına gizlenip biraz bekledim , Atlas'ın omzundan tutan biri onu duvara yaslamıştı yüzünde morluk vardı , diğeri de arkasında duruyordu bir dakika bu o günkü Barda Atlas'ın kafasında şişe kırdığı çocuktu adı Okandı herhalde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEON (Gay)
General FictionSafkan vampir ve üzerinde fazlasıyla sorumluluk olan Leon ve onun uzun yıllar aradığı aşık olduğu Aren , ikisi de birbirlerine yaratacakları sorundan habersizlerdi .