***
Geçirdikleri güzel gecenin ardından kanına yeniden yüklenen adranalinle, orta yaşlı ama hala dinç olan adam, uyanıp yatağında huzurla dönerken yanındaki soğuk boşluğu farkederek kaşlarını çatmıştı.
Ayaklanıp parmak uçları zeminle buluşunca da aşağıdan gelen tıkırtılara dikkat kesildiğinde, kendinden genç olanın hala evde olabileceğini düşündü.
Birkaç adım sonra ihtişamlı salonundaki masanın üzerinde laptopuyla belli ki koyu bir işe dalmış olan iri dudaklı genç adamı görmesiyle yüzüne yandan bir gülümseme oturmuş, böylelikle ona doğru yürümeye koyulmuştu.
"Şu işkoliklikle bu gidişle erken yaşlanacaksın Bay Rizzoli."
"Yani sizin gibi mi Bay Cornell?" Demişti genç hiç beklemeden cevabı yapıştırırken.
Saniyelik bir duraksamanın ardından ikilinin arasında esen soğuk rüzgarla çıt bile çıkmazken iri dudaklı, saçlarını savurup attığı kahkaha ile lafa girişti toparlamak için.
"Her şeyi de ciddiye alıyorsunuz efendim haha, yine de özür dilerim kötü bir şakaydı, ayrıca bence yıllar sizin çekiciliğinize güzel detaylar katarken, bu sizi daha karizmatik hale getirmiş, sevdiğim şeylere sahipsiniz."
Şimdi ise olayı toparlamak için klavyeden çektiği parmaklarıyla onu çantasına yerleştirerek usulca ayaklanıp, patronunun tam karşısına geçmişti tüm cazibesiyle. Bir eli, kendinden yaşça büyük olan adamın boynundaki ize gittiğinde, "Ve de... dün gece, harikaydı . En kısa sürede tekrarlamalıyız." Demişti gözlerini utanmaz bir ifadeyle sabit tutup alt dudağını ısırırken. O, her zaman fazla girişken ve açık sözlü olmuştu hayatı boyunca.
Konuşma yetisini anlık kaybeden patron ise irislerinin daldığı koyu dudaklardan kendini zorlukla çekerek yutkundu. Genç, onun bu halini farkedip egosu içten içe tatmin olduğunda, çıkıp gitmeden önce son bir kez daha rapor vermek istedi.
"Son olarak, dünki konuştuğumuz plan, başarıyla devreye girdi efendim, bir sonraki için hazırlıkları yapmaya başlıyorum ve yarın karargahta görüşürüz, bugün iyice dinlenin lütfen."
***
"İstediğim bileşenleri getirmesi için Batı sürüsünün yardımcı komutanına gereken talimatı verdin mi Delta Haiden?"
"Evet Efendim. Birazdan burada olur."
Alfa Shawn yaptığı hata sonucu kısa süreliğine de olsa görevden alındığından, onun yerine sürüsünün en güvenilir bir diğer adamı olan Beta bakacaktı.
Mature Beta Wonho.
Üst düzey ve heterojenik alfa genleri taşıyan baskın bir Beta.
"Efendi Joseph, Yüzbaşı Wonho gelmeden önce size söylemem gereken bir detay var izninizle."
Joseph Morr, gözlerini dayadığı mikroskobun merceğinden bakışlarını çekmezken hala önündeki tabladan objektifine yansıyan organizmaların görüntüleriyle meşguldü. Dinlediğini belli eder gibi "Evet?" Diyip devamını getirmesini istemişti.
Delta, derin bir nefes alıp heyecanı sesine yansıyan bir tonla "Omegam..." diye girişti söze önce.
Doktor Joseph, bu sırada kaba ayarının kolunu kendine doğru çekmiş ve önündeki görüntüleri biraz daha yaklaştırıp büyütmüştü, bir kulağı da yaverindeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TANRI'NIN ADASI: Mühür
Fantasi[+18] "Sen Valeria... Benim olansın!" Nefesimi kesen içimdeki varlığı, en ücra kıyılarıma vuruyorken, kulaklarımda çınlayan tek ses... Mührümün sahibine aitti. "Ve de sen, ait olduğum tek gerçeksin!" *** Yıkılan ve doğumların azalıp insan ırkının a...
