Töre 48.Bölüm

28.2K 893 22
                                    

''Eniştem benim,yakışıklı eniştem,Almi ablam Victoria secret mankeni bile olsa seni hak edemez.Dünyanın en yakışıklı erkeği bile senin yanında buruşuk toto olur.Ece ve Ege büyüyünce arkadaşlarına hava atmak için senin okula gelmen için bütün yaramazlıkları yapıcaklar.Geleceğin David Beckham'ısın.Tüğ maşallah.'' dedi Buse ve Efe'nin suratına tükürdü.Efe suratındaki tükürükleri silip Ece'nin tşortüne sildi.Efe'nin eline vurduğumda beni umursamadı

''Öyle olduğumu zaten biliyorum ama ne istediğini bilmiyorum.'' dedi Efe bilmişcesine.Kasedeki çiğdemi alıp yemeye devam ederken telsizden Ege'nin uyanıp-uyanmadığını dinliyodum.

''Aaa,doğruları söylemek illa bişey istiyeceğim anlamına mı geliyo?Sen mükemmelsin eniştecim.'' diyip Efe'nin yanaklarını sıktı Buse.Ece mızmızlanıp Buse'nin elini itiğinde gülümsemeden edemedim.Babasını benden bile kıskanıyodu.Babaya düşkün anlayacağınız.Ece mızmızlanmaya başladığında kucağıma alıp yatırdım.Tshörtümü sıyırıp sütyenimden göğsümü çıkarttım.Ece göğsümü görünce ağzıyla ucunu tutmaya çalıştı ama başaramamıştı.Ona yardım ettiğimde bir elini göğsüme koyup emmeye başladı.Yanaklarının tombikliği yüzünden dudaklarını çok kıpırdatamıyodu.


''Bu kadar yağ,zeytinyağında bile yok.Sökül bakalım.'' dedim gözlerimi Ece'den ayırmadan.

''Ya illa bişey mi istemem gerek?Tabikide istemem gerek o kadar övdüm sonuçta.'' kendi sorusuna kendisi cevap verdiğinde güldüm.Efe yanıma gelip Ece'yi izlemeye başladığında Ece ağzını göğsümden çekip elini Efe'ye uzattı.Efe elini tutunca Ece yüksek sesle güldüğünde gülümsedim.

''Söyle bakalım,küçük başbelası.'' dedi gözlerini Ece'den ayırmadan Efe.

''Büyük başbelası kim?Almi abla.Neyse konumuza dönelim.Şey..ben araba kullanmayı öğrenmek istiyorum.Bana öğretir misin?'' dedi şirin olmaya çalışarak.

''Burak abi nerde?'' diye sordum Buse'ye.

''Şirkette çalışıyo.Boş zamanları olduğunda da beni geçiştiriyo.Neymiş efendim,'sana araba sürmeyi öğretirken kendi bildiğimi unuturum' diyo ya.Unuturmuşmuş.Bide diyo ki; kafana levyeyle dalarım sinirlendirirsen,uçurumdan atar üstünden yine geçerim diyo.Uyuz işte.'' diyip sinirle kollarnı göğsünün altından bağdaş kurdu.

''Haklı.'' dedi Efe parmağını göğsüme bastırıp Ece'nin sütü içmesini sağladı.Ece ağzını çekip Efe'nin göğsümdeki parmağını çekti.Tekrar sütü içmeye başladığında kıkırdadım.

''Enişte lütfen! Bak Ece ve Ege'nin hatrı için.Nolursun?'' dedi ellerini birleştirerek.

''Ece ve Ege'yi karıştırmasaydın kabul etmezdim.Ama damardan girdin.Ben hazırlanıyım.'' dediğinde hemen ayağa kalktım.

''Bende gelicem.Çocukları annenlere bırakırız sonra oraya gideriz orda kalırız.Ben Özgür'ü arıyım o da gelsin.Dev eğleniriz.'' dedim ve telefonumu alıp Özgür'ü aradım.Ece emmeyi bırakmış oynamaya başlamıştı.

''Ece,kızım ben o kadar oynamıyorum.Çek elini ordan,kızım.'' dediğinde Ece ona baktı ve el salladı.Telefon açılınca konuştum.

''Hazırlan,seni almaya geliyoruz.''dedim ve kapattım.Kısa ve öz.Yoksa nereye gitceğimizi sorucaktı.

''Ben çantayı hazırlıyım sende Ege'yi giydir.Ege'yi  uyandırmamaya çalış.'' diye uyardum.Ece'yi dikkatli tuttup koşarak yukarı çıktım.Kapıyı açtığımda arkamdan Efe girdi ve kapıyı hızlıca kapattı.

''Yaramazlık yapalım mı?'' dedi Efe.

''Ece varken mi?'' dedim.Yanıma gelip beni belimden tuttu ve kendini bana yaklaştırdı.Dudaklarını dudaklarımla birleştirdiğinde üst dudağını sömürmeye başladım.Ece'nin eli dudaklarımıza girince geri çekildik.Küçük elini Efe'nin dudaklarına koydu ve güldü.Efe kucağımdan Ece'yi aldı ve sırtını ovmaya başladı.

TÖREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin