Hayatımın sonunu böyle planlamamıştım.Bir sedyeye uzanıp ölüm anımın gelmesini bekleyerek...kim öldüğü zamanı bekler ki?Aslında herkes.Herkes öldüğü zamanı bekler sonra ölür.Neden ölür?Çok uzun yaşamış,torunlarını sevmiş,hayatının aşkıyla birçok şey yapmış sonra ölmüş.Ya da benim gibi zamansız ölümü beklemiş.Trafik kazası,iş kazası,silah kurşunu ya da kanser.Ben zamansız olanlardanım.Ölümümü koluma taktıkları serum ve kalp cihazıyla bekliyorum.Monitör tek çizgi haline geldiğinde işte sonumdu.
Etrafımda benim için hala umudu olanlar,Allah'a yalvaranlar,dua edenler ve hiç umudu olmamasına rağmen ölmemem için yalvaranlar...Efe ise sadece ağlayanlar katagorisindeydi.Bana bakıp ağlayan ve elindeki şeyi burnuna bastırıp kokusunu çekmekteydi.Benim t-shörtüm.
Artık ne onun çok sevdiği kokuya,ne de parlayan gözlere sahiptim.Kokmuyodum ve gözlerimde parlaklık yoktu.Gülümsemek zor geliyo.
Ruh bedenden çıkıp gidince arkasına bile bakmaz.Ölümü bekliyoruz sonuçta.Hala ölmeyen kişi fazlalık mıdır dünyada? Misafirdir.Ölen ise artık dünyanın sahibi.
Ölüm...ne kadar zordur bilinmez.Ölen için değil de arkasında kalan için zordur.Neyini kaybettin diye sorsalar ne cevap vericekler?Canımı,hayatımı,kalbimin sahibini,ömrümü,mutluluğumu,kardeşiimi,kızımı,kuzenimi.Hangisi acı.Kişiye göre değişir.Ölen değil,kaybeden ölür bu hayatta.Unutucaklar mı beni?Umarım unuturlar.
Bana bakıldığını hissetiğimde karşımdaki koltuk gibi şeyde oturan koyu yeşil irisleri gördüm.Dudaklarında oluşan gülümsemeyle bende ona karşılık vermiştim.Ayağa kalkıp yanıma uzadığında yatması için biraz yatakta kaydım.Anneanemlerin ya da babamların burda olması umrumda değildi.Ona bi daha sarılamıycaktım, doya doya sarılmalıyım.Kollarımı boynuna sardım.Efe kafasını göğsümün üstüne koyup kollarını belime doladı.Küçücük yatağa sıkıştık.
''Biz kantindeyiz.'' annemler ayağa kalkıp odadan çıkmışlardı.Tansiyonları düşüyodu.Yaşlılık zor.
Koynumda yatan Efe'niin saçlarını okşarken aynı zamanda da ağlıyodum.Ben nasıl bırakıcam?Kendimi onun yerine koyuyorum ama beş dakika bile dayanamdan ağlıyorum.Ya ben onu kaybetseydim?İşte ben bu acıya dayanamazdım.Bu durumda olmayı tercih ederdim.Onsuz olmaktansa ölmüş olmak daha iyi.Tabii ona göre de bu çok kötü,bensiz olamaz.
''Yapmak istediğin bişey var mı.'' diye sordu Sinem çekingen tavırla.Son bir arzun var mı?Soru bu.Ölmeden önce yapmak istediğiniz ne diye herkese sorulmaz.Ölüm ani geri de kalan fani.(bu söz benden çıktığına inanamıyom)
''Imm...30 tane yumurta istiyorum.'' dediğimde bana anlamazcasına baktılar.
''Hep,birilerinin kafasına yumurta atmak istemişimdir.'' dediğimde Berke abi ayağa kalkıp yanıma geldii.
''Ben alıyım kantinden.Sen de bekle beni.'' dedi ve anlımdan öpüp gitti.Bekle derken ölme demek istiyodu.
''Birilerinin kafasına mı yumurta atıcan?Eğer öyleyse ben varım.'' diyip güldü Gizem.Gidip camı açtı ve aşağıya baktı.Kalabalık olduğunu mırıldanıyodu.
''Efe,çocuklar nerde?'' diye sorduğumda kafasını kaldırıp bana baktı.
''Annemlerin yanındadırlar.'' dedi.Bana sarılmayı bırakıp yataktan doğruldu ve ayağa kalktı.
''Ben sana hiç çiçek almadım dimi?''diye sordu Efe gözlerini kısarak.Kafamı olumsuz anlamda salladım.
'Evet öküzcüğüm bana çiçek.'' almadığın diye güldüm.
''Senden güzel çiçek bulamadım.'' dediğinde Gizem ve Berk abi aynı anda 'oo' inadalarını attıklarında güldüm.
''Git çiçek al bana.'' dediğimde dudağımdan öptü ve telefonunu aldı.