3. BÖLÜM: Siyah Toka

1.4K 110 106
                                    

ZEHİRLİ KUĞU
18.02.2024

Bölüm 3: Siyah Toka

"Babası tarafından sevilmeyen kızlarda; hiçbir erkek onu sevmeyecekmiş hissi oluşur."

: ̗̀ ˗ˏˋ Bunu Sana Demiştim, Tuğçe Şenoğul  'ˎ˗

🦢🪷

Yoldaki ışıklar gözümü alırken ve yol bitmek bilmezken beklemek çok zordu. Yollar boştu ama annem hız yapmaktan korkuyordu. Zaten ehliyeti bile dördüncü denemesinde alabilmişti. Dalga geçtiğim günlerin haddi hesabı yoktu.

Hastaneye geldiğimizde annem otoparka park etti. İkimiz birlikte indiğimizde acil kısmından girdik. "Acilde mi yoksa odaya mı alındı acaba?" Annem bir süre etrafa bakındı.

"Odaya alınmıştır, muhtemelen midesi yıkandı." Yüzüm buruştu. Bu işlemi hayal etmek bile istemedim. Ağzımdan bir hortum girmesi...

Hastane çok kalabalıktı. Kışın herkes hastalıktan kırılıyordu ve zaten bu bölgede çok fazla göçmen halk vardı. Hepsi çocuklarını toplamış, bu karda kışta çıplak ayakla gezdiriyordu.

Acil kısmı hep böyle olurdu. O yüzden annesini takip eden minik civciv modunda peşinden ilerledim. Birkaç konuşma sonrasında ikinci katta bir odaya alındığını öğrenmiştik. Ufak yalanımıza göre de Ali Selim'in teyzesiydi annem. Bu durumda ben de kuzeni oluyordum. Ne kadar da hoş.

Koridorun ışıkları kapalıydı ama loş ortam bize yetiyordu. 307 numaralı odaya geldiğimizde ben bir adım öne çıktım. "Dur, ilk ben gireyim. Sen kapıda kal istersen." Annem kaşlarını çattı, bu hoşuna gitmemiş gibiydi.

"Neden? Benim bir zararım dokunmaz ki,"

"Olsun şimdi rahatsız olur falan..."

"Of Beren, saçmalama." Yarın cumartesi olmasa buraya bile gelmeyeceğini biliyordum. Çok yoğun çalışıyordu ve bünyesine göre çabuk yoruluyordu. Artık yaşlanıyordu sanırım. Hayat da onu çok yıpratmıştı.

"Tamam ama biraz geride kal."

Buna cevap vermedi. Ben ise ondan aldığım cesaretle hafifçe kapıyı tıklattım ve yavaş yavaş araladım. İçeride sadece yatağın üzerindeki florasan yanıyordu. Tam karanlık değildi, uyuyan Ali Selim'i görebiliyordum.

"Uyuyor," diye fısıldadım anneme dönüp. Buna rağmen içeriye bir adım attım. Yani uyuyordu iyi hoş ama ben de pek yakından gelmemiştim. Bir saatten fazladır yoldaydık.

Yatağa yaklaştığımda serumun bitmediğini, hatta fotoğraftakinden daha çok olduğunu görmüştüm. Sanırım ekleme yapılmış veya bir başkası takılmıştı.

"Ali Selim?" Diye fısıldadım yanına geldiğimde. Odada ondan başka kimse yoktu, yandaki yatak boştu. Burada yapayalnız yatıyordu. İçim çok kötü oldu, hatta kendimi tutmasam gözlerim bile dolmuştu.

Benim arkamdan gelen annem kapıyı kapattı. Sessiz adımlarla gelip diğer yatak için ayrılmış koltuğa oturdu.

"Ali Selim?" Bu sefer hafifçe omzunu dürttüm. Onu korkutmamak için biraz yaklaştım ama sanırım çok yaklaşmıştım. Hastanede olmamıza rağmen burnuma dolan ferah limon kokusu beni rahatlattı. Hoşuma gittiğini bile söyleyebilirdim.

Sonra sevgilisi olan biri için bu düşüncelere kapılmak beni çok utandırdı. Bakışlarım hâlâ kolunda olan siyah tokaya takıldı. Şu an o neden burada değildi, neden burada olan bendim?

ZEHİRLİ KUĞUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin