9. BÖLÜM: Kalbe Batan Kırıklar

938 89 119
                                    

ZEHİRLİ KUĞU

03.03.2024

Bölüm 9: Kalbe Batan Kırıklar

"Her şey gelip geçicidir."

 : ̗̀ ˗ˏˋ Hatamı Dansa Kaldırdım, Kendimden Hallice  'ˎ˗

                                            🦢🪷

Sabah uyandığımda çok mutluydum ve belki de yalnız olmama rağmen ilk defa üniversiteye bu kadar enerjik gittim. Farkında olmasam da derste yalnız oturmak ve saatlerce şef'in anlattıklarını dinlemek beni yormuştu.

Evden çıkmadan güllerimi kontrol etmiş ve uzun uzun koklamıştım. Hayatımda aldığım ilk çiçeğe tabii ki gözüm gibi bakacaktım. Benim için yeri çok ayrıydı, asla unutmayacaktım.

Ali Selim gibi bir arkadaşa sahip olduğum için çok şanslıydım. Acaba bugün onu görebilecek miydim? Yine mutfakta dersim olacaktı, yemeğimi tadacak yeni kişi kimdi onu da epey merak ediyordum.

Bugün çok kalabalık değildik çünkü iki mutfağa ayrılmıştık. Yirmi kişi ise bu mutfaktaydı. Irmak da benimle aynı mutfaktaydı, hatta çaprazımda o kalıyordu. Ben yedinciyken o; onuncu sıradaydı.

Tatlı yapıyordum, sürem kırk beş dakikaydı. Lezzetli bir Fransız tatlısı olan Tarte Tatin çıkmıştı. Geçenlerde San Sebastian yapmıştım, bugün de Tarte Tatin yapıyordum. Bence güzel olacaktı çünkü diğer yemeklere göre tatlıları daha iyi yapıyordum.

Yanımdaki arkadaşım Eslem Bienenstich yapıyordu. Bugün biz tatlı yapanlara çok zor şeyler denk gelmişti. Normalde bir saatten az bir sürede yapılmayacak tatlıları, kırk beş dakikada yapmaya çalışıyorduk. Mümkün olduğu kadar da konuşmaktan çekiniyorduk.

Hepimizin önlükleri üstünde, eldivenleri elindeydi. Hijyen önemliydi çünkü yılın sonuna yaklaşmıştık ve artık staj dönemi de geldiği için yemeklerimizi diğer öğrencilere tattırıyorduk. Kurul bunun bizler için daha iyi olduğunu ve yorumlara açık olmamız gerektiğini söylemişti.

İlk seferim pek iyi değildi. İkinci seferimin daha iyi olmasını umarak tatlımın son dokunuşunu yaptım. "Süre bitti, toplanın gençler!" Şef'in yaptığı gibi ellerimizi havaya kaldırdık. Verdiği direktiflerden sonra eldivenlerimizi çıkarmış ve tabaklarımızı elimize almıştık.

Düşünemiyordum bile, benim arkamdaki Irmak'ın sohbetini duyabiliyordum ama umursamadım. "Seninki de baya iyi duruyor." Dedim, Eslem'e. Eslem, sessiz sakin bir kızdı. Bana zararı dokunmayan sayılı kişilerdendi. Başını salladı, onunki benimkinden zor olduğu için gerçekten sabır dilemiştim.

"Tam yetişmedi ya, bence biraz daha beklese kendini toparlardı. İçime sinmedi, bu kadar az süre vermelerini adaletsiz buluyorum." Haklı olduğu için bir şey diyemedim. Süremiz azdı ama gelecekte sorun yaşamamız için olduğunu biliyorduk. Yine de hiçbir restoran bu kadar kısa sürede tatlı yapıp, müşterinin önüne sunmuyordu.

"Neyse, en azından bir şeyler geldi elimizden. Yarısında kalanlar var." Sınıftan birinin de tatlısı rulo halindeydi ve ne yaparsa yapsın yuvarlanmadığı için sinirlenip ne varsa yere fırlatmıştı. Şef de onu mutfaktan kovup, bir saat sonra odasına beklediğini söylemişti.

ZEHİRLİ KUĞUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin