17. BÖLÜM: Sümela'da Âşk

580 60 27
                                    

ZEHİRLİ KUĞU
10.04.2024

17. Bölüm: Sümela'da Aşk

"Kaç basamak çıktıysak o kadar uzun sürsün âşkımız."

: ̗̀➛ ˗ˏˋ Shameless, Camila Cabello 'ˎ˗

İyi Bayramlar dilerim. 🫶🏻 🍬

🦢🪷

Zihnimdeki ses susmak bilmiyordu. Eve gittiğimizde de, annesine yemek hazırlamasında yardım ederken de. Üzerimdeki mahmurluğu fark ettiğini biliyordum ama bunun hakkında konuşmadık.

"Bubaannesinin kuzusu!" Ali Selim'in babaannesi ve dedesi buradaydı. Fatma babaanne ve Ahmet dede. Köyden gelmişlerdi, ikisi de çok tatlı insanlardı ve beni çok sevmişlerdi. Hepsinin elini öptüm, dedesi harçlık vermeye bile çalışmıştı, kibarca reddetsem de cebime sıkıştırdı. Çok utandım.

"Bu kizumun güzelliği nedir böyle ula?" Yanaklarımı tutan Fatma babaanne, sulu sulu öptü. Kolunu omzuma attı ve beni yanına çekti. "Beren kizum bundan evvel benim de torinumdur."

Herkes güldü. Ma aile olarak buradalardı, abisi, ablası, onların eşleri ve çocukları. Bana asla yabancılık çektirmediler ve resmen aileden biriymişim gibi davrandılar.

Ali Selim'e olan kırgınlığım odaklanma konusunda sorunlar yaşamama neden oluyordu. Göz göze gelmekten bile kaçıyor, onun olduğu tarafa bakmıyordum.

"Beren, tutar mısın ablacığım?" Selin ablanın oğlu Yiğit de buradaydı, dört aylık bebeği bana verdi. İnanılmaz tatlıydı, tam ısırmadık yanakları vardı.

Dikkatlice kucağıma aldım ve onunla birlikte içeriye ilerlemeye başladım. Parmaklarım arada küçük yanaklarını yokluyordu. "Ben de geliyorum, bekleyin!" Talya peşimizden koşturmaya başladığında, "Düşeceksin, koşma!" Diye bağıran annesi Yasemin ablaydı.

Kuzenini çok seviyordu ama düşürebilir diye kucağına fazla vermiyorlardı. Genellikle ailesinin kucağındayken seviyordu ve bir saattir de benim kucağımda olmak, Yiğit'in hoşuna gitmiş gibiydi.

"Sevdi seni," dedi Selin abla. "Sevilmeyecek kız mısın ya, ne kadar tatlısın sen." Gülümsedim, onlar bana böyle iltifat ederken ne yapacağımı bilemiyordum. Minnettardım, yabancılık çekmeme izin vermedikleri için.

"Allah iyi ki ikinizi karşılaştırmış, sonunda doğru karar verdiği ve geçmişinden vazgeçtiği için çok mutluyum. Allah daim etsin." Sarı saçlarını ensesinde topladı ve kulağını çekip duvara vurdu.

Geçmiş mi?

Ne geçmişi diye soramadım, Yiğit'i benden aldığında beni deli düşüncelerimle baş başa bıraktı. Buraya gelmekle hata mı etmiştim? Ne yapacaktım ki, o bana böyle bir teklif sunduğunda elbette atlayacaktım.

Gerçekten pişman olacak mıydım?

Pişman olmak istemedim çünkü ben pişmanlıklarıyla bir ömür yaşayanlardandım. Beni yanıltmasını umdum, kalp kırıklığına hazır değildim. Kalbim yeteri kadar kırıktı, daha fazlasını kaldıramayacaktım.

Herkes evlerine dağıldığında ve ben de bana verilen odaya geçtiğimde, düşünmekten başka bir şey yapamıyordum. Günümün geri kalanı zehir olmuştu ve ben ne yapacağımı bilmiyordum.

ZEHİRLİ KUĞUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin