ZEHİRLİ KUĞU
03.08.202428. Bölüm: Sessizlik ve Hissizlik
"Duvarlar ve gökyüzü... İkisi de çok şey anlatır aslında, dinlemesini bilene."
: ̗̀➛ ˗ˏˋ Summertime Sadness, Lana Del Rey 'ˎ˗
🦢🪷
Selam, biliyorsunuz Wattpad erişime engellenmişti ve aynı şekilde instagram da erişime engellendi. Ben de şimdilik whatsapp kanalı açtım, çözülmezse bölümleri oraya atabilirim. Spoiler ve bölüm bilgilerini de paylaşıyorum. Telefon numaranız falan hiçbir şeyiniz görünmüyor, sadece benim attıklarımı görebiliyorsunuz. Profildeki linkten katılabilirsiniz.
İyi okumalar. 🫶🏻
🦢🪷
Beren Kuyu.
Zaman geçerdi ne de olsa, sürekli akan, durmayan ve devam edendi.
Sen bir noktada durmak, yavaşlamak belki de dinlenmek isterdin ama buna fırsatın olmazdı. Soluklanamazdın bile, durmadan koşmak zorunda kalırdın.
Nasıl buraya gelmiştim? Ben neden asker olmuştum ki?
Doğru, o kadar çökmüştüm ki tüm nefretimi etrafa saçmaya başladım, kendimi son bulduğumda her şeyden vazgeçmiştim. Kim derdi ki o ıssız arazide birinin beni bulacağını?
Tamam. Tamam. Tamam.
Sanırım artık her şey bitti, olan oldu ve bir şekilde buradayım, yaşıyorum. Yaşamak zorunda bırakıldım çünkü komutanım olan kadın, dava son bulana kadar beni yanına almayı kabul etti.
Dava son bulduktan sonra ne olacaktı? Devam edecek miydim mesleğime? Kalbimle yapıyor olabilirdim ama kalbimin bir kısmı yoktu bile.
Eskiden kırmızı oje sürdüğüm tırnaklarım şimdi kanla kaplıydı. Zekisin, demişti bana Selçuk Albay. Öyle miydim gerçekten de?
Sadece her şeye yukarıdan bakıyordum, kendi gözümden veya başkasının gözünden değil. Hiçlik içinde düşünüyor, anlamsız kelimelerdeki anlamları çıkarıyordum. Saçma bir bilmeceyi bu yüzden çözmüştüm buraya geldiğim ilk aylarda, hem de kıdemlilerin aylarca çözemediği bilmeceyi bir gecede çözmüş olmam herkesi şoke etmişti.
Kalbe vurulan en büyük darbe.
Ne olabilirdi? Aşk? İhanet? Sevgi? Her defasında onları çıkardıkları yola baktılar, cevaplar ne önlerindeki alfabeyle uyuşuyordu ne de koordinatlara göre bulunan sandıklar bir anlam ifade ediyordu.
Ertesi gün yanlarına gittim ve sessizlik dedim. Sessizlik kalbe vurulan en büyük darbe çünkü bağırıp çağırmak bile bir noktaya kadar hislerimiz olduğunu ve hâlâ hissedebildiğimizi kanıtlar ama sessizlik kalbe vurulan en büyük darbedir.
Sessizlik ve hissizlik.
"Hep böyle mi olacaksın?" İrkilmedim bile, sesin sahibini biliyordum, son zamanlarda çevremde dolaşan başka kimse yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEHİRLİ KUĞU
ChickLitGastronomi öğrencisi olmanın birinci kuralı, yaptığınız yemeği ne kadar çok kişiye tattırırsanız ve ne kadar çok fikir, eleştiri alırsanız her seferinde daha iyi bir iş çıkarmanızdı. "Zehirlenmem değil mi?" Cık'ladım, "O kadarcık şeyden zehirleneceğ...