18. BÖLÜM: Zor Gelir Dönüşler

497 59 11
                                    

ZEHİRLİ KUĞU
10.04.2024

18. Bölüm: Zor Gelir Dönüşler

"Her gidişin bir dönüşü de vardır ama bazen öyle gidişler olur ki dönüşü imkansıza yakındır."

: ̗̀➛ ˗ˏˋ Ölsem, Sena Şener  'ˎ˗

🦢🪷

Dönüşler her zaman zor gelirdi ama kısa sürede alıştığınız yerlere dönmek daha da zor gelirdi. Bir süreliğine burada olduğumu biliyordum, sonsuza kadar değildi ve bunu bilmek bile beni üzüyordu.

Tekrar gelirsiniz, diyordu ailesi. Bir dahakine yine gel, özletme kendini de diyordu. Ama ben hiç gitmek istemiyordum. Sanki burası aradığım huzuru bulduğum o yerdi.

Belki de dönüp dolaşıp yine kendimi bulacağım yerlerde başı çekiyordu. Bu bir haftalık tatilde hiç olmadığım kadar mutlu ve huzurluydum. Dertlerimi ve İzmir'de beni bekleyen zor bir hayatım olduğunu unutmuş gibiydim.

Annem beni bekliyordu, özlemişti de. Biliyordum ki yalnız kaldığı sürede gözleri hep beni aramıştı. Benim de öyleydi. Feryal teyze bana anne sevgisini hissettirse bile hiçbir sevgi annemin bana gösterdiği sevginin yerini tutamazdı. Onu arıyordum habire, ona ihtiyaç duyuyordum. Kaç yaşına gelirsem geleyim hep onu isteyecek, ilk ağladığımda onun kolları arasına sığınmak isteyecektim.

Son kez Trabzon'un cennet misali havasına uyandım. Tekrar gelecektim, kesinlikle. Öyle çok gelecektim ki bıkacaktım. Bıkacağımdan şüpheliydim ama buraya gelin gelmek gibi planlarım vardı.

Hem onlar da beni sevmişti, benimsemişlerdi. Ne olurdu yani burası ikinci evim olsa? Ben de mutlu olmak istiyordum.

Bizi havaalanına bırakan Feryal teyze ve Fahrettin amcaydı ama alan kişi annemdi. Bu da çok buruktu mesela. Ali Selim ailesinden ayrılmasının hüznünü yaşarken ben, anneme kavuşmanın verdiği mutluluğu tadıyordum.

Bol bol sarıldık. "Nasıldı bakalım Trabzon?" Bavulları arabaya yerleştirmiş, Ali Selim'i bırakmak amacıyla yurda gidiyorduk.

"Çok güzeldi," dedim anneme. "Ben bayıldım, yaylaya çıktık. Sümela Manastırı'nı gezdik, merkeze indik, deniz kenarına gittik. Biliyor musun, gerçekten de çok yağmur yağıyor. Sümela Manastırı'na çıkarken öyle bir sis ve sis bulutu vardı ki kendimi Dark Academia bir kitabın içinde gibi hissettim."

Güldü, "Demek beğendin?" Hevesle başımı salladım. "Tekrar gitmek istiyorum," Ali Selim'e döndüm. "Gider miyiz, yani sen gidersin tabii ama..."

Emrivaki mi yapıyordum, bilmiyorum ama son zamanlarda onun her evet'ine muhtaçtım. Benden uzaklaşmasını istemiyordum ve benden gitmemesi için de neler yapabilirdim, aklım hayalim şaşıyordu.

"Tabii ki gideriz, istediğin zaman." Bu beni tatmin etti, arka koltukta olduğumuz için ona doğru yaklaştım ve beline sarıldım. "Feryal teyze bana kuymak yapmayı öğretti," dedim anneme.

"Bak sen," imasıyla birlikte dönüp dikiz aynasından bana bakmıştı. "Gözümün içine baka baka sevgiline sarılıyorsun. Uzaklaşsan mı biraz acaba, doymadınız mı?" Dudaklarımı büzdüm ve dediğini yaparak aramıza biraz mesafe koydum ama ellerimizin birlikte kalmasına izin verdim. Doymamıştık, anne.

ZEHİRLİ KUĞUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin