ZEHİRLİ KUĞU

14. BÖLÜM: İlişki Dönemi

ZEHİRLİ KUĞU
07.04.2024

14. Bölüm: İlişki Dönemi

"Gençliğini yaşa. Aklını kaybedecekmiş gibi âşık ol birine."

: ̗̀➛ ˗ˏˋ Leyla, Murat Dalkılıç 'ˎ˗

🦢🪷

Bu fikri zihnime kim aşıladı bilmiyordum ama hayatımın dört dönemden oluştuğuna inanıyordum. Birinci ve ikinci dönemi geride bırakmıştım. Şu an üçüncü dönemdeydim. İlişki dönemi.

Dolu dolu geçen iki haftanın ardından, Nisan ayının ortasındaydık. Vizelerimiz bitmişti, ben de gerekli sunumları yaptıktan sonra hatrı sayılır bir not almıştım. Benim aksime Ali Selim pek memnun olamamıştı. Derslerden geçmişti ama hedeflediği nottan daha düşük almıştı.

Yine de hâlâ sınıftaki en çalışkan öğrencilerden biriydi. Böyle söyleyip kendini düşürmesine sinirleniyordum. Özellikle çalışkanların girdiği bu triplere de ayrı sinirleniyordum. Zaten yapıyorsunuz, dersten de geçiyorsunuz, daha ne?

Bir haftalık bu tatili nasıl değerlendirebileceğimiz ise tamamen sırdı. Eğer bana şahane bir teklif gelmeseydi.

"Benimle Trabzon'a gelmek ister misin?" Havada karada kabul ederdim. Ama ufak bir sorunumuz vardı; annem.

"Anne, Allah'ın adını veriyorum, bak lütfen! Bir hafta kalacağız, yalvarıyorum!" Başını iki yana salladı. "Hayır Beren, cinlerimi tepeme çıkarma. Sen laftan sözden anlamaz mısın? Kaç yaşına geldin! Hayır diyorsam hayır, bu konu burada kapandı."

Yerimde tepinmemek için zor duruyordum, ellerimi saçlarımdan geçirdim. Bu tartışma büyüyecek gibiydi, bu nedenle ayaklarımı yere vura vura odama gitmek için arkamı döndüm.

"Sen kendin diyorsun kocaman kız oldun diye! Neden gidemiyormuşum? Hep böyle yapıyorsun, kaç yaşına geldim bir iki kezden fazla arkadaşlarımın evine gidip kalmama izin vermedin!" Bu gerçekti, o kadar zor izin alıyordum ki başka birinin evinde kalmak için, resmen kaos çıkıyordu.

"Tanımadığın, etmediğin biriyle, onun evine gideceksin? Birde yakın olsa! Trabzon'dan söz ediyorsun!" Sinirimi çıkaramadım, tekrar arkamı döndüm ve, "Sevgilim o benim!" Dedim. Zaten biliyordu ama daha çok bilsindi.

"Sevgiliymiş! Pabucumun sevgilisi! Sevgilinse sevgilin. Daha çok erken!" Bizim o evreyi geçip, öpüştüğümüzü söyleyecektim ki dilimi ısırdım.

"Hep böyle yapıyorsun, gençliğimi yaşamama izin vermiyorsun, yoluma taş koyuyorsun! Her şey senin yüzünden!"

"İyi, öleyim de kurtul."

Sinirden saçımı başımı yolmama ramak kalmıştı ama kendimi tuttum. "Sen de gel diyorum, anlamıyorsun!"

"Sen çalıştığımı bilmiyor musun salak! Hiçbir yere gelmiyorum."

"İzin al."

"Def ol Beren, bak elim ayağım titriyor." Artık ben de çok ama çok sinirliydim. "Ne bok yersen ye!" Diye bağırdım.

Kapıyı sertçe çarparak kendi odama ilerliyordum ki, "Ne dedin sen, bak o ağzını yırtarım!" Kendi kapımı da çarpıp kilitledim. Arkadan bağırıyordu ama umursamadım.