ZEHİRLİ KUĞU
25.02.2024Bölüm 6: Yemesin Kara Böcekler
"İyi geceler, yesin seni kara böcekler."
: ̗̀➛ ˗ˏˋ İyi Geceler, Sezgin Alkan 'ˎ˗
🦢🪷
İnsan dostunu gerçekten iyi seçmeliydi. Derlerdi ya hani; birini tanımak istiyorsanız onun arkadaşlarına bakın diye, haklılardı. Kimse olmak istemeyeceği bir kişiyi yakınında barındırmazdı. Ben de öyleydim, bazı içsel konuşmalarımdan ve hallettiğim şeylerden sonra arkadaşlığımı kafamda bitirmiştim.
Böyle bazı aydınlanmalar yaşanırdı, ne kadar haklı olduğunuzu düşünür ve daha önce neden kararlar vermediğinizi sorgulardınız.
Birini hayatınızdan çıkarırken beklemeyin. Biri çıkmak istemiyorsa zaten çabalar. Kendinden daha önemli kimse yok, biri yüzünden kendinden taviz veriyorsan o kişiyi hayatından çıkar.
Çünkü kimse senden değerli değil.
Ali Selim koridorda ailesiyle konuşuyordu. Haklı olarak endişelenmişlerdi, arkadaşları da defalarca aramış ve neler yaptığını sormuştu. Bu konuda benden daha şanslı olduğu gün gibi ortadaydı.
Daha uyumamıştık, uyumayı da düşünmüyordum. Annem ise uyuyacak gibiydi, zaten hep çok çabuk uykusu geliyordu. "Kalk yat istersen," diye mırıldandım. Kafasını bana çevirdiğinde başını salladı. "Uykum geldi erkenden, siz de yatın."
Bakışlarım saate kaydı. Bizi kendi gibi sanması beni her seferinde çok güldürse de bunu sesli dile getirmedim. Biz gençler neden erken yatacaktık ki? Ben genelde sabahlamayı severdim, muhtemelen de bu gece aynısı yaşanacaktı.
"Yatmam ben daha, Ali Selim yatar mı bilmiyorum."
"Yatar, neden yatmasın? Hasta çocuk, dinlensin sen de yat uyu geç olmadan." Ayağa kalktı. "Gel de çocuğa battaniye yorgan çıkaralım." Kucağımdaki çiğdem tabağını bırakıp kalktım, üzerimde kalanları yere doğru silkeledikten sonra annemin peşinden gitmiştim. Muhtemelen yere silkelediğim için bana kızacak hatta süpürge yaptıracaktı ama bunu yarın düşünürdüm.
Bizim ardımızdan Ali Selim oturma odasına geçti. Tüm akşam sohbet etmiş ve annemin dizisini izlemiştik. Saygısızlık olmasın diye mi bize eşlik etmişti yoksa dizi gerçekten ilgisini mi çekmişti bilmiyordum ama çiğdem çitleyerek izlemiş ve bize sorular sormuştu. Annem de bize meyve tabağı hazırlayarak vitamin depolamıştı.
Yatak odasındaki dolaptan kalın bir battaniye ve yastığı aldım. "Şu yorganı da götürelim, üşür çocuk." Oysaki ev çok sıcaktı. Yine de bir şey demedim, "Bunları götüreyim, tekrar gelirim." Önümü tam olarak görmesem bile adımlarımı atarak yolumu buldum.
Zar zor oturma odasına girdiğimde elimi hafif sağa kaydırdım ve Ali Selim'i görmeye çalıştım. Ben geldiğimde ayağa kalkmıştı. "Dur alayım." Üstteki yastığı ona verdiğimde battaniyeyi kendim koltuğa koydum.
"Yorgan da getireceğim bekle,"
"Yeterdi bu ya,"
"Gece üşürsün birde, olsun." Bir şey demeyince ben de yorganı almaya döndüm. Yanında çarşafı da aldıktan sonra salona ilerledim. Paytak adımlarla yürürken yüküm hafifledi ve yorganın kollarımdan alındığını hissettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEHİRLİ KUĞU
Chick-LitGastronomi öğrencisi olmanın birinci kuralı, yaptığınız yemeği ne kadar çok kişiye tattırırsanız ve ne kadar çok fikir, eleştiri alırsanız her seferinde daha iyi bir iş çıkarmanızdı. "Zehirlenmem değil mi?" Cık'ladım, "O kadarcık şeyden zehirleneceğ...