18.Bölüm

337 20 104
                                    

Araba hastane kapısına yanaşmış, hızla durdurmuştu arabayı Selim. Selim koşarak hastaneden içeri girerken Kenan da kardeşinin göğsüne düşmüş başını eliyle kaldırıp kardeşinin neredeyse ruhu çekilmiş gibi duran ten rengini görür görmez gözlerinden yeniden boşalmaya başlamıştı yaşlar. Öyle güçsüzdü ki Veysel, Kenan ellerini azcık dahi gevşetse kafası düşüveriyordu tekrar.

Çok geçmeden gelen doktorları gördüğünde kardeşinin başını tekrar göğsüne yerleştirdi.

"Geldik canımın içi, geldik. " dedi yavaşca kucağında kardeşiyle arabadan çıkarken. Kardeşini yavaşca sedyeye yatırdı. Kardeşinin bir yana savrulan elini kavradı hemen . Sağlık görevlilerin ilerlediği koridorda o da gözlerini kardeşinden ayırmadan devam ediyordu.

"Burdan öteye gelemezsiniz" dedi görevlilerden bir tanesi. Kardeşi sürgülü kapıdan içeri sokulmuş, ve kapı yüzüne kapanmıştı. O an tüm gücü tükenmiş gibi hissetmişti.. ayakta duracak gücü dahi yoktu, ve bunu Selim hızla kendisini yakaladığında anlayabilmişti.

"İyi misin abi?" dedi Selim telaşla.

"Sen otur şöyle, ben su getireyim." dedi hızla koşarken. Nehir de göz ucuyla Kenan'a baktı.

"Kardeş acısı zordur. " dedi bir iç çekiş gibi. Kenan'ın bakışlarının kendini bulduğunu anladığında adımlarını Kenan'a doğru çevirip Kenan'ın yanına oturdu. Bir eliyle elini kavradığı adama baktı önce.

"Ben de kaybettim kardeşimi.. " dedi dolu gözlerle. Ama sen şanslısın, en azından onu bulabildin." dedi bakışlarını kaçırırken.

"Öldü mü kardeşin?" dedi Kenan birden.

"Babam, rahmetli olmadan önce, bir adama satmış kardeşimi. Küçükmüş daha, ya 1 ya 2 yasında. Hayal meyal hatırlıyorum. Ben de çok büyük değildim " dedi gözlerinden yaşlar boşalırken.

"O adam kimdir diye hesap sormak istedim. Ama çok geçti. Çok geçmeden geberip gitti zaten o babam olacak herif de. Annemle bana da bir boşluğa bakıp dua etmek düştü sadece."

"Peki annen? O bir şey hatırlamıyor mu?" dedi Kenan.

"Hatırladığı tek şey adamın babama "Bu çocuk artık Liderin. "demesi" dedi Nehir.

"Yine bir çocuk kaçırma çetesi daha yani?" dedi Kenan. Kardeşinden başka bir şey düşünemiyordu.

"Çok araştırdm, soruşturdum. Ama bir şey bulabildiğimi söyleyemem. Sadece eski bir fotoğraf ." dedi Nehir moralsiz bir şekilde.

"Nasıl yani? Lider'in fotoğrafı mı ?"

"Lider ve diğerlerinin. Bu bahsettiğim çete çocukları pazarlıyormuş. Ama bu çete nerede iş yapar. Bu çetede kimler var ? Hiç bilmiyorum."

"Hele ben bir kardeşimi çekip alayım da bu çukurdan, onu da hallederiz." dedi Kenan. Derin bir nefes verdi dışarıya. Neredeyse 20 dakika olmuş ama içeriden kimse çıkmamıştı.

Kenan tam ayaklanacakken kapının açıldığını gördüğünde fırlamıştı o tarafa doğru.

"Nesi var? İyi mi ?" dedi korkuyla.

"Uzun süre nefessiz kalmış. Bu yüzden ciğerlerindeki hava yeterli gelmiyordu kendisine. O yüzden oksijen desteğine bağladık. Kısa süre içinde kendine gelecektir." dedi doktor.

"Ama 1 hafta kadar müşahede altında kalması gerekiyor." dedi yeniden.

"O neden?" dedi Kenan.

"Daha öncede söylediğim gibi, Veysel Bey saatlerce havasız kalmış ve ciğerlerinde sönme meydana gelmiş."dedi doktor.

KAYIP || VeyKenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin