Dakikalarca öyle kalmıştı iki kardeş. Birbirlerine ihtiyaçları vardı. Daha varlıklarından habersizken bile birbirlerine sığınmışlardı...
Veysel dakikalar sonra düzeltebilmişti nefesini ancak.Önce Veysel, sonra Kenan doğrulmuştu.
"Bakın, anlıyorum..Bu çok zor bir durum, ama inanın bana , kızınızı bulmak için elimden gelenin çok daha fazlasını yapacağım." dedi Kenan Veysel'in içine biraz da olsa su serpmek istemişti.
Veysel dolu gözlerle karşısındaki adama bakıyordu. Eliyle yeniden elini sıktı Kenan'ın.
"Sağolun. Yani yanımda oldunuz, ben tek başıma bunu kaldıramazdım. "dedi minnet dolu bakışlarla.
"Önemli değil." dedi Kenan buruk bir gülümsemeyle..
"Kızımı bulacaksın değil mi ?" dedi Veysel. Bu sefer umut doluydu bakışları.
"Elimden geleni yapacağım" dedi Kenan. Böyle durumlarda söz vermemeyi tercih ederdi. Ne olacağını hiçbir zaman bilemezdiniz.
"Ben, ben ne yapacağım" dedi Veysel. Ama sesinin tonundan bunun kendine yöneltilen bir sorudan çok bir çaresizlik, bir umutsuzluk ve bir çıkar yol arama çabası olduğunun farkındaydı Kenan. Haberi aldığından itibaren gördüğü o adam sanki kızının kaybolduğu ilk günlerde gördüğü o adamla aynı adam değil gibiydi. İlk günler adamın nasıl bu kadar güçlü durabildiğine şaşırıp kalmıştı. Ama şimdi sesi kısılan yürümekte bile zorlanan o adamı gördüğünde daha iyi anlıyordu.Bazen acılar en derinlerde saklanabilirdi.. Karşısında kendini sakinleştirmeye çalışan o adama baktığında içinde bir yerlerde bir şeyler yıkılıyordu sanki.
Belki de abi olmak bu demekti, bilse de bilmese de kardeşinin acısını yüreğinin en derininde hissetmek demekti belki de..
Kenan Veysel'i yeniden eve bırakmış, kendisi de tekrar karakola gitmişti.
"Amirim!" diye koşarak yanına gelen Oyayı gördüğünde ciddiyetle sordu.
"Oya, noluyor?" dedi tedirginlikle.
"Hamdiyi saldılar abi" dedi Oya. Ekibindeki herkes onu bir abi olarak benimsemişti. Etrafta kimse varken saygıyı asla eksik etmez, ama yalnız kaldıklarında da samimi davranmaktan çekinmezlerdi.
"Ne demek saldılar ya!" dedi Kenan hiddetle. "Nasıl salabilirler? Adam çocuk satıyor, nasıl, neye dayanarak ?" dedi Kenan yeniden.
"Avukatı geldi, Hasan amirim de sorguya girdi. Avukatı müvekkilinin telefonunun haftalar öncesinde çalındığını, sonra hamdinin telefonu bulduğunu, bu mesajlardan haberi dahi olmadığını söyledi. " dedi Oya.
"Ve Hasan amir de saldı, öyle mi ?" dedi Kenan inanamayarak.
"Aslında.." dedi Oya..
"Ne kadar doğru yaptım bilmiyorum abi ama , ben Hamdinin telefonuna verici koydum. Farketmesi imkansız." dedi Oya.
"Böylece bu adamla temasa geçtiği anda ne yazışıyorlarsa hepsini görebileceğiz, gittiği her yeri izleyebileceğiz "
"Güzel.." dedi Kenan yüzünde bir gülümseme oluşurken.
"Aferin kız, helal sana" dedi Selim de oyanın koluna vurarken.
"Cemile Hanım'ın babası gelecekti, noldu o iş?" dedi Kenan.
"Geldi, içeride. Çok saygın bir iş adamıymış. Hasan amiri sıkıştırıyor içeride. " dedi Oya sıkıntıyla.
"O ne demek?" dedi Kenan da ekibiyle birlikte koridora giriş yaparken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP || VeyKen
Fanfictionİki Kardeşi Ayıran da Birleştiren de Bir Kayıp Hikayesiydi...