"Veysel? Kim o? Betin benzin attı senin bir anda." dedi Cemile telaşla. Veysel o an karısına söylemek istese de kendisi dahi ne yapacağını bilmiyordu. O yüzden vazgeçmişti bu fikrinden.
"Yok bir şey, hastanede bir problem olmuş.Ama önemli değil." dedi aklına gelen ilk yalana tutunarak. Cemile cevap verecekken kapının çalmasıyla ikisi de merakla birbirlerine bakmıştı.
"Cemile, Sen geç arkaya" dedi Veysel yavaşca kapıya yaklaşırken. Dışarıda polis olduğunu bilse de korkmaktan alıkoyamıyordu kendini.
Kapıyı yavaşca araladığında abisini görmüş ve derin bir nefes vermişti dışarıya.
"Korkuttum mu ?" dedi Kenan.
"Yok, yok da beklemiyordum" dedi Veysel.
Abisinin bunu pek desteklemediğini biliyordu.
"Eee, içeri davet etmeyecek misin?" dedi Kenan gülümseyerek.
"Tabii, tabi buyur." dedi Veysel kapının önünden çekilip abisine yol verirken.
"Aslında, ben buraya seninle çok önemli bir konu konuşmaya geldim." dedi Kenan. Veysel'in yüz hatları birden ciddileşmişti.
"Ne oldu?" dedi telaşla.
"Yok, yok. Kötü bir şey değil korkma." dedi Kenan.
"Ben diyorum ki, artık siz bu haysiyetsiz herifin evinde kalmasanız mı?" dedi Kenan birden.
"Ben de burda kalmak istemiyorum. Ama gidecek başka yerimiz de yok. E tabi kimsemiz de yok." dedi Veysel de abisine hemen.
"Kimsemiz yok ne demek be?! ben ne güne duruyorum burada?" dedi Kenan hayal kırıklığıyla.
"Yani, olmaz öyle şey. Sana yük olamam, zaten.. bunca yıl sonra bulduğun kardeşin olarak başına bir sürü bela açtım.. Biz bulucaz bir yolunu " dedi Veysel yeniden.
"Şşşt, bi dur bakalım orada !" dedi Kenan sesini yükselterek. "1. si sen benim kardeşimsin, açtığın tüm belalar başım gözüm üstüne 2.si de sen benim başıma bela felan da açmadın. Ben belanın ta kendisiyim !" dedi son cümlesinde gülerken.
"Biz seninle biraz yalnız konuşabilir miyiz abicim?" dedi Kenan Cemileden izin istercesine.
Cemile kalkıp odaya gittiğinde Kenan konuşmasına başlamıştı.
"Köyde yaşardık biz, küçük bir kasabada. Sen kaçırıldıktan sonra amcam çok çabaladı seni bulmak için." İstanbulda " dedi sonra. Annemle babam, sen kaybolduktan bir kaç sene sonra tası tarağı toplayıp kocaman bir ev tuttu istanbulda. Ben de o evde kalıyorum zaten.” dedi Kenan eski hatıralara dalmıştı aklı. Gözleri dolu dolu olmuşken devam etti.
"Sorsan 3 kişiydik sadece, o kadar çok odalı bir evi ne yapacaktık ki?" dedi soru sorar gibi. Sonra cevabını da kendisi vermişti.
"Annem, günün birinde geleceğini biliyordu. Hiç vazgeçmedi buna inanmaktan. "Oğlum gelecek, bu kocaman evde ailesiyle beraber yaşayacak. Belki biz de göreceğiz, yavrularımızın yavrularıyla aynı çatı altında yaşayacağız" demişti annem. O yüzden aldı o kocaman evi." dedi Kenan.
"O ev senin evin Veysel'im. Canım kardeşim benim. O evi annemler almamış olsa bile, bu dünya üzerinde benim neyim varsa senindir.. O yüzden hadi gel, inat etme, bu şerefsizin evinde durma bir saniye daha. Evimize gidelim kardeşim."
Veysel göz ucuyla baktı abisine. Aslında Halit'in evinde yaşamaya devam etmek istediği bir şey değildi, ama öte yandan abisinin başına da bela açmak istemiyordu.
"E tamam o zaman" dedi mecburen. Ama içten içe abisiyle yaşayacağı için seviniyordu.
"Hadi o zaman, ne duruyorsun? söyle Cemileye, eşyalarınızı toplayın araba kapıda zaten." dedi Kenan neşeyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP || VeyKen
Fanfictionİki Kardeşi Ayıran da Birleştiren de Bir Kayıp Hikayesiydi...