Derin bir nefes verdi adam yeniden..
"Ben kendimi bildim bileli o adamların elindeydim. Bir sürü şey gördüm, yaptıkları iğrençlikleri gördüm.."dedi Veysel başını abisinin omzuna iyice yerleştirirken.
"Bazı çocukları organ mafyalarına sattılar." dedi gözlerini sıkıca yumup o anları unutmak istercesine. "Bazılarını okuttular, meslek sahibi ettiler, kimi avukat oldu, kimi doktor,kimi savcı , kimi polis" dedi sesi titreyerek. "Pis işlerini yapacak piyonlar yetiştirdiler." dedi nefret dolu bir sesle.
Kenan bir şey demeden kardeşinin saçlarını öptü. "Ben yanındayım"diyebilirdi elbette. Ama bu kadar geç kaldığı, onu bu kadar zaman bulamadığı için kendini suçluyordu..
"Oradaki bütün çocuklar, tek bir şeyin hayalini kurdu, hatta bir çoğu polise bile sığındı.. Ama duyan olmadı sesimizi." dedi Veysel gözlerinden yaşlar akarken.
"O zamanlarda hatırladığım çok net bir şey var. Sadece tek bir polis vardı. Bela olmuştu Halit'in başına. Ama sonra, Halit onu diğerlerini hallettiği gibi halletmiştir. Onun için çocuk oyuncağı." dedi Veysel.. "Şimdi o adamı bulabilsem, ellerinden öperim. Bizi kurtarmayı denediği için, pes etmediği için"dedi yeniden.
"O polise dair herhangi bir şey hatırlıyor musun? Bir isim? Ya da başka bir şey?" diye sordu Kenan merakla.
"Oradaki bütün çocuklar o herifi bitirmek için polisçilik oynamak zorundaydı, kendini koruyabilmek için her şeyi dinlemek zorundaydı . Bir gün gizlice dinlerken duymuştum. Polis adam Halit'in yakasına yapışmış; "Yeğenim Nerde!" diye ortalığı inletiyordu. O adamı son görüşümdü zaten. Sonralarda Halit o adamı bacağından vurmuştu. Sol bacağından.."
Flashback:
"Bulmuştum!" dedi Ünal hasta yatağında gözlerini açtığında. "Yeğenimi bulmuştum. " dedi hayal kırıklığıyla. Halit sonunda onu alt etmeyi başarmış, onu aylar sürecek bir fizik tedavi sürecine mahkum etmişti. Ve bu süre zarfında da Ünal neredeyse kurtarmayı başardığı yeğenini yeniden ellerinin arasından kaçırmıştı..
————————————————
"Abi.." dedi Veysel çekinerek. Söyleyeceği şeyi söylemek istediğinden bile emin olamıyordu, kendisini abisine karşı mahcup hissediyordu.
"Söyle paşam." dedi Kenan kardeşini bir kez daha öperken. Sanki kardeşinden ayrı kaldığı yılların acısını çıkarır gibi durmadan öpüyordu kardeşini saçlarından. Veysel de oldukça memnundu halinden..
"Abi, şimdi senden bunu istemek ne kadar doğru bilmiyorum ama" dedi Veysel yine çekinerek.
"Sonuçta, sen daha çok hakimsin buralara." dedi. Lafı ağzında eveleyip geveliyordu.
Kenan bir şey demeden kardeşinin söylemek istediği şeyi söylemesini bekliyordu.
"Ben diyorum ki, sen bizim için şöyle ucuz yollu bir ev bulabilir misin, kiralık?" dedi Veysel.
"Ben 1 dakika bile o sapığın evinde kalmak istemiyorum." dedi sinirle.
"Hah, ben de sana nasıl söyleyeceğimi düşünüyordum, ama vereceğin tepkiden
çekindim biraz." dedi Kenan."Bende kalın abicim, hem kocaman ev. Bir ben varım. Yalnızlıktan duvarlarla sohpet etmeye başlayacaktım az kalmıştı" dedi Kenan esprili bir şekilde.
"Olur mu abim öyle şey. Biz yük oluruz sana." dedi mahçup bir şekilde.
"Ne yükü Veysel, duymamış olayım. Kardeşimsin sen benim..Hem hele bir dur bakalım..Ben öyle Halit Efendiyi bulmadan seni tek başına bir eve yerleştirmem. O herifi yakalayıp seni, ve aileni güvenceye alana kadar gözümün önünde olacaksınız hepiniz" dedi ciddi bir şekilde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP || VeyKen
Fanfictionİki Kardeşi Ayıran da Birleştiren de Bir Kayıp Hikayesiydi...