Cemile bakışlarını kaldırıp buruk bir tebessümle bakmıştı Kenan'a. Bu da "Sana güveniyorum" demek değil miydi zaten bir nevi ?
Kenan da ufak bir tebessümle başını sallayıp ayrılmıştı oradan.
Selim, Oya ve Kenan arabaya binmişti.
"Karakola gittiğimizde bana o adamın telefonunda ne varsa yoksa, hepsini buluyorsun Oya." dedi kararlılıkla.
"Sen de savcılıktan arama emri çıkarttırıyorsun."
"Nereye amirim ?" dedi Selim anlamayarak.
"Ne demek nereye Selim ? Halit'in kayıtlı tüm adreslerine." dedi ciddi bie tavırla.
"Tamam amirim" diye onaylamıştı ikisi de Kenan'ı.
...................................
Kenan karakola daha varmadan aramış, Halit'i sorgu odasına almalarını emretmişti. Avukatı da yanlarında olacaktı.
"Yine ne var, sürekli beni buraya alıp soru sormaktan bıkmadın mı Komiser?" dedi ukala bir tavırla.
"Soru sormak için burda değilim bugün. Sana yapacağım şeyi anlatmaya geldim. " dedi Kenan da neredeyse Halitle Aynı tonda .
"Bunlar" dedi kamera görüntülerinden elde ettikleri fotoğrafları masaya yavaşca bırakırken.
"Bunların ne olduğunu biliyorsun değil mi ?" dedi Kenan. Halit tam cevap verecekken araya girmişti.
"Biliyorsun, biliyorsun. Bilişim ekibimiz çok başarılı söylediğim gibi. Olay yeri inceleme ekiplerimiz de öyle. " dedi gülümseyerek.
"O kameraların her birine bizzat senin evinden bağlanılmış." dedi.
"Bunlar asılsız suçlamalar" dedi Avukat.
"Müvekkilimi böyle bir şeyle itham edemezsiniz. Ayrıca onu haberlere konu etmiş olmanız da büyük bir suç. " dedi yeniden.
"Bak ya! " dedi Kenan alaylı bir tonda.
"Tesadüfe bakın ki Çocuk kaçırmak da büyük bir suç. "dedi yine aynı ses tonuyla.
"Müvekkilim çocuk kaçırmadı." dedi Avukat yine.
"Hadi ya, kameralar pek öyle demiyor ama .." dedi Kenan yeniden.
"Burada vaktimi seninle harcamaya gelmedimHalit. Ben o çocuğu bulacağım önce. Seninle sonra ilgileneceğim." dedi keskin bir ses tonuyla.
"Anlamadım, siz müvekkilimi tehtit mi ediyorsunuz," dedi Avukat.
"Nasıl anlamak istiyorsanız" dedi Kenan
"Kardeşini bulduğun gibi mi bulacaksın torunumu?" dedi Halit.
"Bakalım kardeşin, ondan vazgeçtiğini duyunca ne yapacak?" dedi gülerek.
Kenan bir şey söylemeden çıkmıştı sorgu odasından. Halit'in kafasını karıştırmasına fırsat vermek istemiyordu, ama yine de içinde surmak bilmeden yanan o ateşe odun atmaktan başka bir şey değildi bu.
"Çıkmadı mı izin hâla! " dedi sinirli bir biçimde.
"Çıktı amirim, gidebiliriz" dedi Oya belge ile yanlarına gelirken.
...................................
Uzun bir yolculuktan sonra Kenan ve ekibi Halit'in evinin önündeydi.
"Açın şu kapıyı.." dedi Kenan sakince. Görevliler yalnızca birkaç saniye içinde açmıştı kapıyı. Yine çok guvenlikli bir sitede konuşlanmış bu eve girerken de bir kaç kez kimlikleri sorulmuştu.