26.Bölüm - Hatırla... -

175 18 62
                                    

Loş ışıkta kimseyi görememişti Veysel. Silahı içinde biri olduğunu bildiği karanlığa doğrulttu ve seslendi. "Kimsin sen?" dedi cesur çıkmasını umduğu sesiyle. Acaba Çete burada da mı bulmuştu onu?

"Abini vurmak istemezsin diye düşünüyorum" dedi Kenan karanlığın içinden çıkarken. Veysel o kadar fazla korkmuştu ki çetenin onları bulmasından, abisini gördüğünde eli ayağı boşalmıştı sanki titreyen elindeki silahı yavaşca indirmiş, sonrasında silahı bile tutamayıp yere düşürmüştü.

Kenan fark etmişti kardeşinin yüzünün renginden. Hızla kardeşinin yanına gidip sarılmak istemiş, ama yapamamıştı, vereceği tepkiden korkmuştu.

"Korkuttum değil mi?" dedi Kenan mahçubiyetle. "Ne yapayım? duramadım evde. Sizi burda yalnız bırakmak sinmedi içime." dedi kardeşine bakarken. Veysel hâla nefesini düzene sokmaya çalışıyordu..

Kenan biraz daha baktı kardeşine, dakikalardır biraz bile olsa sakinleşememişti. O yüzdendir ki Kenan da düşünmemişti bunu yaparken. Hızla kardeşine sarıldı. Bunu çok uzun zaman beklemişti, Burnuna dolan kokuyla gözlerini yumup gülümsedi.

Veysel abisinin kendisine sarılmasıyla afallasa da kendini daha güvende hissediyordu. Aile bu demekmiş meğer diye düşündü içinden. Sarılınca iyileşirmiş insan, sakinleşirmiş, kardeş bu demekmiş meğer

Bir süre ellerini aşağı doğru sarkıtmış, kendini sımsıkı saran abisine teslim etmişti. Abisinin omuzunu öptüğünü hissettiğinde aslında o da uzun zamandır böylesine büyük , böylesine koşulsuz bir sevgiye ihtiyaç duyduğunu anlamış, kollarını yavaşca kaldırıp o da sarılmıştı abisine.

Kardeşinin kendisine sarıldığını hisseden Kenan daha çok yapıştırdı kardeşini kendine.. Kaç dakika o pozisyonda kaldıklarını bilmiyordu, ama yıllar, yüzyıllar da geçse kardeşini bırakmadan öyle kalabilirdi orada..

"Daha iyi misin?" dedi yavaş yavaş kardeşinden ayrılırken. "hıhı" dedi Veysel ağzının içinde geveleyerek.

"Hadi uyu sen." dedi Kenan kardeşine. "Ben buradayım zaten" dedi sevecen bir şekilde. İkili kanepelerden birinde Cemile ve Yağmur uyumuştu. Aslında evde başka odalar da vardı ama hava çok soğuktu ve sadece burada soba vardı.

Veysel göz ucuyla oturduğu kanepeden kalkmaya yeltenen abisini izlerken seslendi abisine.

"Abi, gelsene biraz" dedi titreyen sesiyle.

"Bir şey mi oldu?" dedi Kenan telaşla yanına otururken.

Veysel yavaşca elini abisinin elinin üzerine koydu, elini tutmasa bile abisinin elinin sıcaklığını dahi hissetmek iyi geliyordu.

"Ben.. ben hiç böyle hissetmedim" dedi yine aynı pozisyondayken.

"O adamın yanında büyürken, ilk zamanlar herkes baba derdi o adama. Ben demedim, diyemedim.. Hep içimde olan, derinlerde hissettiğim bir duygu vardı. Ara sıra yüreğimin bana hatırlattığı ufak bir esinti gibi." dedi

Derin bir nefes verip yavaşca başını abisinin omuzuna yerleştirdi. "Kulağımda sessizce çalan bir ninni vardı, hiç duymadığımı sanmıştım." dedi yavaşca gülümseyerek.

"Sen bana sarıldığında o sessiz ninni daha sesli ilişti kulaklarıma. Sanki o ninniyi başka bir yerde de duymuşum gibi, huzur dolu, güven dolu. Umut dolu" dedi gözleri yavaşca kapansa da inatla geri açıyordu Veysel. Kenan kardeşine doğru eğilip saçlarından öptü kardeşini, ve kısık, şefkat dolu bir sesle kardeşine daha küçükken onu uydurmak için uydurduğu ninniyi okumaya başladı..

Uyu, uyu küçük kardeşim

Güllerin en güzeli, uyu

Birlikte büyüyeceğiz, uyu

KAYIP || VeyKenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin