'geçmiş bölümlere bir göz atıp gelin.'
"En son ne zaman sevgilin oldu?" Diye sordum başımı ona çevirirken. Araba kullanıyordu dikkatle.Dudaklarını ıslatıp birkaç saniye düşündüğünde, direksiyonu tek eliyle kontrol edip cebinden bir sigara çıkardı. "Bir senesi rahat vardır." Dedi çıkardığı sigarayı dudaklarına koymadan önce.
"Bir senedir kimseyle olmak istemedin mi?" Bunu da merak ediyordum ve ben merak ettiğim her şeyi soran bir yapıya sahiptim.
Elindeki sigara paketine uzanıp bir tane çalmaya niyetlendiğimde kaşlarını çatıp elime vurdu. "Sigara kullanıyor musun lan sen?" Diye sordu asabiyetle.
"Kendim almıyorum ama gördüğümde dızlarım bi' dal." Bağımlı değildim ama biri içtiğinde canım çekiyordu istemsizce.
Çatık kaşlarıyla önce elimdeki kaçırdığım bir dal sigaraya baktı sonra yüzüme baktı birkaç saniye bir şeyi değerlendirircesine.
Dudaklarındaki sigarayı aracın küllüğüne bastırdı birden. Kaşlarım havalanırken, ben daha ne olduğunu anlayamadan elimdeki sigarayı alıp pakete geri koydu. Benim içmemi istemediği için kendisinkini de söndürmüştü.
Arabanın hızını arttırdığında, bu hareketi yüzünden kendi tarafıma dönüp bastıramadığım gülümsemem ile dişlerimi sıktım.
Düşme oğlum Merih, düşme..
"Siktir et sigarayı, aç mısın?" Diye sorduğunda, göz ucuyla bana baktı. Mavi gözleri solgun bakıyordu sanki. Kaç gündür kendini yıpratıyordu uyku düzenini bozarak.
"Değilim ama.." Dediğimde eve dönmek üzere olduğu viraja yakın yavaşladı. "Ama?" Diye sordu ne istediğimi anlayamayarak.
"Tatlı yiyelim mi?" Aslında canım özellikle tatlı çekmiyordu ama artık evden çıkmasını istiyordum.
Çünkü ne işi varsa evden hallediyordu ve bazen yemeklere bile gelmiyordu. Annem onu çok sevdiği için istemsizce endişeleniyordu ve bu sanki bizede bulaşmıştı. Biz de artık onun yemediği yemeklerle dertleniyorduk. Onu anlıyordum, kardeşi yerine gördüğü birini kaybetmişti ama bu kadar kendini yıpratmaması gerekiyordu.
Bir cevap vermeden önce arabayı sola kırdığında, evin yolundan çıkmış, ters yöne gidiyorduk şimdi. "İstiyorsan yeriz." Diye cevap verdi sakince. Bu aralar durgun olduğu için benimle atışmıyor, hiç kavga etmiyordu. Sürekli atışarak ettiğimiz flörtleri özlemiştim.
"Ne zaman fabrika ayarlarına dönmeyi düşünüyorsun?" Diye sordum bir yandan yan profilini incelerken.
Kaşları çatıldığında, kısa bir an gözleri bana kaydı. "Seni yine depoya kaçırmamı mı istiyorsun?" Diye sordu alayla. "Depo fantezilerimiz var anlaşılan." Diye konuyu alaya aldığında koluna bir tane geçirdim, şerefsizlik yapıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUZ | GAY
ActionEtrafta yoğun kan kokusu, ensemde ölümün soğuk nefesi. sınanıyoruz, elindeki silah terazisi, hüküm veriliyor kanıt geçmişi. Kitabın şarkısı; Fleurie - Love and war.