Etrafta yoğun kan kokusu,
ensemde ölümün soğuk nefesi.
sınanıyoruz, elindeki silah terazisi,
hüküm veriliyor kanıt geçmişi.
Kitabın şarkısı;
Fleurie - Love and war.
+18 yaş ve üzeriiçin uygundur. Kitabın içerisindeağırkonuları misafir edeceğim içinşimdiden midesi hassas kişilerin okumamasını öneririm.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Başlangıçnoktası olmayan, sonunu hararetle beklediğimiz lise yıllarının tam doruk noktasında kaldırılacak bitiş bayrağını bekliyorduk. Lise son sınıf öğrencileri kendilerini dünyanın hakimi hissiyle harmanlamıştı adeta. Artıkbüyümeçağına ayak basan her ergen gibi hislerimizi doruk noktalarında yaşıyorduk ve bu bizim için önemsiz bir detaydı. Vurup, kırabilirdik öyledeğilmi?
Öğretmeni ile alay ettiğimiz dersin tam tamına ortasındaydık. Derste yemek yeme yasağını zevkle çiğnemiş, uyarmaktan bıkan öğretmenin gözlerinin önünde arka sırada tost yiyorduk. Etik ahlak kurallarını çiğnememiz bizim içinönemlideğildi. Bu basit saygısızlık bile bize güçlü hissettiriyordu.
Önceki derste öğretmenin görünüşü ile alay etmiş, boyalı sarı saçlarının ne derece kötü olduğundan bahsetmiştik. Kötü olan ve aslında bize eğlenceli gelen şey ise öğretmenin bunları duymasıydı. Disipline göndermekle şikayet etse bile kanıtlayamazdı ki, hepimiz birbimizin arkasını kollardık. Bu sınıfta birbirini arkadan vuran çıkmamıştı. Birimizigönderse onun içinarkasından bir sürü kimin yaptığı belli olmayan eylem ile öcünü alacağımızı bildiği için müdür uyarı ile yetiniyordu.
Her ders yeni gelen öğretmeni küçükküçük pürüzlerle delirtmek bize tarifsiz bir his veriyordu. Şımarıkçocuklarolmayı seviyorduk çünkü hayatın bizi ileride nasıl karşılayacağını bilmiyorduk. Hayatımızı eğlenceli kullanmak istiyorduk. Bunu her pişman olan kişiye hatırlatıp bu küçük eğlencelerimize devam ediyorduk. Bu yaşta yaptığımız her şey yanımıza kar değil miydi zaten?
Tahtaya çizdiği haritaya yazdığı yazı ile arkasına dönen öğretmenin duraksamasına sebep olan bir ses duyuldu. Önümüzde oturan kızların çığlık çığlığa bağırışları kulak zarımı patlatacak kadar yoğun bir düzeye eriştiğinde, bir cam daha kırıldı.
