24 - nefret hâlâ taze.

4.6K 581 159
                                    

Tırnaklarımı etime her geçirdiğimde, acının zihnime iyi gelmesinin keyfini sürüyordum birkaç dakika

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tırnaklarımı etime her geçirdiğimde, acının zihnime iyi gelmesinin keyfini sürüyordum birkaç dakika.

Küçük acıları lehime kullanmayı çocukken öğrenmiştim. Kanayan yerim olduğunda uyuşuncaya kadar emerdim ve acıyı unuturdum. Çevremdeki herkeste düştüğümde ve yaralandığımda ağlamadığım için beni över ve poh pohlardı.

Tentürdiyotu yaranın üstüne değdirdiğimde oluşan sızı hoşuma giderdi, sinek ısırığını kaşıdıktan sonra oluşan yaralara kolonya dökmek hoşuma giderdi. Bu benim için bir alışkanlıktı.

"Çok mu gerginsin?" Tarık başını yana eğip yüzüme eğildiğinde, kolumu tutmuştu.

"İyiyim, sıkıntı yok." Çok gerginim.

Buraya gelene kadar hazır olduğuma emindim. Hatta getireceğim hediyeye bile bir hafta önceden karar vermiş, üç kez farklı bir hediye daha alarak karasızlığımı bastırmaya çalışmıştım. Annemin seçtiği hediyeyi getirmiştim hatta.

"Elçin'i etkileyecek, ona kötü hissettirecek herhangi bir yanlışta bulunursanız korkarım ki hemen sizi kovmak zorunda kalacağım." Takım elbiseli kadının cümlesinden sonra kafamı salladım anında. At kuyruğu yaptığı saçını omzundan geriye atıp kapıyı açtı geçmemiz için.

"Ben gelmesem mi?" Tarık gerginlikle bir adım gerilediğinde, kadının yırtıcı bakışları onu buldu. "İsabet olur." Diye mırıldandığında, Tarık cevap verecek yüz bulamayıp sessiz kaldı.

"Ben konuşmak istiyorum." Diye kararımı dillendirdim. Buna kişisel gelişimim içinde karar vermiştim.

"Buyrun." Kadın yolumdan çekildiğinde derin bir nefes alıp içeriye girdim.

Camın önündeki koltukta oturuyordu. Kendiliğinden doğal turuncu saçlarını değiştirmiş, siyaha boyamıştı. Bu birkaç saniye duraksama sebep olduğunda, derin bir nefes aldım.

"Oturabilir miyim?" Diye sordum çekinerek.

Bakışları camdan ayrılıp bana döndüğünde bir şey söylemeden başını salladı. Küçük adımlarla karşısındaki koltuğa oturduğunda birkaç dakika ikimizde konuşacak cesareti bulamadık.

"Davada benden yana şahitlik edecekmişsin." Konuşmak için cesaretimin olmadığını bildiği için mi konu açmıştı bilmiyordum ama beni bir yükten kurtarmıştı.

"Hatamı düzeltmek istiyorum." Yeşil gözleri yüzümde gezindi. İlk kez onunla ciddi anlamda tanışma fırsatım olmuştu.

"Hakim sana neden inanacak ki? O laboratuvarda bile değildin." Çatık kaşları ile sorduğu soru bakışlarımı yerden kaldırmama sebep oldu.

"Videoyu çektiklerinde, rızan varmış gibi düzenlemişler, Özkan'ın bunu, yani montajı yaptırdığını bizzat görmüş gibi rol yapacağım." Kaşları havalandı şaşkınlıkla. "Montaj olmayan halini bulmuşlar, karşılaştırma yaptıklarında kanıtımız olacak. Ayrıca sana yapılan zorbalıklar içinde şahitlik edeceğim." Diye bitirdim açıklamamı.

BUZ | GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin