Gerginlik anında her zaman yaptığım şeyi yapıp tırnağımı avucumun içine bastırdım. Ufak acılar hoşuma gittiği gibi kafamın dağılmasını da engelliyordu.
"Film izlemeyi sonraya bıraksak olur mu?" Kaseyi dizimden indirip koltuğa koyduğumda kafa salladım. Başlıyorduk sanırım.
"Dört yıldır beraberiz." Gözlerimi yüzüne çevirdiğimde, bitene kadar konuşmamaya karar verdim.
"Hep seni sevdim, seni istedim, seni izledim Merih." Elini ensesine götürüp ensesini ovaladı. "Ceren ile sevgili olduğunuz için hep içime attım, yok saymak için çabaladım ama olmadı. Sanırım senden bir cevap almadan tamamen bitiremiyorum kafamda da kalbimde de." Derin bir nefes verdiğinde elini ensesinden indirip gözlerini yumdu birkaç saniye.
"Tarık, ben sana arkadaş dışında başka bir gözle bakamıyorum." Açıkça verdiğim yanıttan sonra öylece kaldı.
"Sen benim en güvendiğim dostumsun, seninle her şeyimi paylaşırım ama kalbimi paylaşamam." Umut veren birinden ayrılmanın daha zor olduğunu Ceren'den öğrenmiştim ve bunu bir başkasına yaşatmak istemiyordum.
"Merih.." Dediğinde, koltukta bana doğru kaydı. Elini yanağıma çıkardığında yavaşça okşadı. "Bana bir şans veremez misin? Eminim sende bana karşı bir şeyler hissedeceksin." Yalvarırcasına konuştuğunda kendimi çok kötü hissettim.
Elini yavaşça kaydırdığında dudağımı okşadı. "En azından bir kere.." Dediğinde yüzünü yüzüme yaklaştırdı. "Bir kere öpeyim.. Bari ona izin ver." Kaşlarım havalanırken gözlerimi kaçırdım. Bir insan karşımda böyle yalvarır gibi davranınca kendimi kötü hissediyordum istemsizce.
"Bunun sağlıklı bir istek olduğunu sanmıyorum.. " Dedim hafifçe geri çekilip tutuşundan kurtulurken.
Hafifçe üstüme doğru eğildiğinde ensemi kavrayıp alınlarımızı birleştirdi. "Sadece bir kere seni öpmeme izin ver.." Dediğinde gözlerini dudaklarımdan ayırmadı. "Uzun zamandır öpmek için deliriyorum, bir kere.." Gözlerime baktığında saniyeler sonra tekrar dudaklarıma indirdi gözlerini.
"Tarık.." Dediğimde dudaklarını yanağıma bastırdı. "Böyle.." Dedi tekrar küçük bir öpücük bırakırken. "Küçük bir öpücük olacak söz veriyorum." Dediğinde beni boğan ısrarı yüzünden yutkundum.
"Sadece bir kere, lütfen sonra bu ısrardan vazgeç kendimi kötü hissediyorum." Diye mırıldandım. Bu bencillik miydi bilmiyorum ama diğerleri ile aramdaki arkadaşlığı bitirdikten sonra yalnız kalmak istemiyordum. Tarık'ın hâlâ dostum olmasını istiyordum.
Heyecandan güldüğünde koltuktan destek almak için kullandığı elini de yanağıma yaslayıp dudaklarıma eğildi.
En yakın arkadaşım beni öpmek üzereydi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUZ | GAY
AcciónEtrafta yoğun kan kokusu, ensemde ölümün soğuk nefesi. sınanıyoruz, elindeki silah terazisi, hüküm veriliyor kanıt geçmişi. Kitabın şarkısı; Fleurie - Love and war.