✨Part 1 : I Hate To Admit✨
Bu bölüm Smut sahne içermektedir. Okumak istemeyenler için başlangıç ve bitişine işaret koyacağım. 18 yaşının altında bir okursanız lütfen o sahneleri atlayın. ♥️
_________________________________________
Çıktığımız tepeden Seungmin'in evine gitmemiz belki 10 belki 15 dakikamızı almıştı. Zaman algımı tamamen yitirdiğimden artık net konuşamıyordum.
Şık bir apartman dairesiydi geldiğimiz yer. Kapıdan girdiğimde sessizce evi incelemiştim. Işıkları yakmamıştı Seungmin. Sadece duvarlarda bir kaç tane olan apliklerden loş bir ışık yayılıyordu odaya. Giriş kapısı bizim ev gibi salona açılıyordu. Kahverengi tonlarında dizayn edilmiş güzel bir evdi.
Ne yapacağımı bilemediğim için kapının girişinde öylece kalakalmıştım. Yanıma geldi usulca, elimden tutup hemen ilerideki bir odanın kapısına getirdi. Kapıyı açmadan önce dönüp gülümsemişti. Güven veriyordu bu gülümsemesi bana. Odanın kapısının açılmasıyla yatak odası olduğunu anlamıştım. Salonun aksine siyah renkler hakimdi. Yatağının baş ucunda duran gece lambasını yakarak odanın kırmızı, siyah bir atmosfere bürünmesini sağlamıştı. Elimi bırakmadan yatağına oturdu. Benim de oturmamı istediğini hafifçe beni çekmesinden anlamıştım. Odasınında gezdirdi gözlerini.
"Beğendin mi?"
Dilim tutulmuş gibi hissediyordum. Bu kadar neşeli bir çocuktan beklemeyeceğim kadar karanlık bir atmosferdi ama sevmiştim.
"Güzelmiş." dedim.
"Sevindim." dedi.
⚠️
Biraz daha yaklaştı bana ve biraz daha. Ellerini nazik bir şekilde yanaklarıma koydu. Ben karşısında put gibi dururken o bir o kadar sakin ve rahattı.
"Öpebilir miyim?" diye sordu, gözlerini gözlerimden ayırmadan.
Gülümsemiştim ben de. Yeterli bir cevaptı bu. Böyle anlaşıyorduk onunla. Yavaşça yaklaşıp dudaklarımızı birleştirdi. Ben tekrar alev alev yanmaya başlamıştım. Yine de bir süre sonra kontrolü devralmıştım. Öpüşmenin hızını ve şiddetini tamamen benim elime bırakmıştı. İpleri benim elimdeydi. Teslim etmişti kendini bana. Bir elimi beline koyarak nazikçe sırtını yatakla buluşturdum. Onu öperken bir yandan bal köpüğü rengindeki saçlarını okşuyordum. Onun elleri ise benim tshirtümün içinden belimi bulmuş yavaş yavaş okşuyordu.
Ellerim onun üzerindeki gömleğin düğmelerine gitmişti. Açmak istiyordum ama her zamanki gibi sadece parmaklarım düğmenin üzerinde geziyordu. O sırada belimde olan elini çekmiş benim tereddüt ettiğim düğmeyi açıp belime geri koymuştu. Ben de yavaş yavaş kalan bütün düğmeleri açtım. Vücudumu biraz doğrultup önümdeki manzaraya baktım. Kusursuz gözüküyordu. O kadar kusursuzdu ki ben yine nefes almayı unutmuştum.
Seungmin'in belimde olan elleri tshirtümün kenarlarını çekiştirdiğinde ben de üzerimdekini hızlıca çıkarmıştım. İşte o an çok üzülmüştüm kilo verdiğim için. Vücudum eskisi kadar gösterişli değildi. Yine de bakışlarımı Seungmin'e çevirince yüzüm gülmüştü çünkü yüzünde bir şaşkınlıkla parmaklarını göğsümde gezdiriyordu.
"Şaşırdın mı?" dedim, keyifle.
"Chan sen... sen mükemmelsin. Kendini bana mı sakladın?" Sesindeki şaşkınlık kendime olan güvenimi yerine getirmişti.
"Sen kendinin farkında değilsin sanırım."
Aynı onun yaptığı gibi parmaklarımı göğsünde sürükledim. Hoşuna gidiyor olmalıydı. Temasımla gözlerini kapatmıştı. Öne eğilerek boynunu öptüm. Sonra biraz aşağısını... biraz aşağısını. Öpücüklerim bütün vücudunda geziyordu. Bakışlarım altındaki şorta kaydı. Temasımdan etkilenen erkekliğini net bir şekilde görebiliyordum. Çıkarmak için şortunun bel lastiğine elimi attım. Yapmak istediğimi anladığında alt gövdesini hafif kaldırarak şortu çıkarmama yardımcı olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Forsake & Forget / Chanmin
FanfictionSöz yazarı olan Christopher Bang, şarkı yazamadığı buhranlı bir dönemden geçmektedir. Müzik listesinde gezerken üç yıl önce yazdığı bir şarkıya denk gelir. Şarkıyı seslendiren şarkıcının sesi resmen büyülenmesine sebep olmuştur. Hızlıca şarkının çık...