Forsake & Forget / Chanmin

18. ✨Yalandı

✨Part 1 : I Hate To Admit🥀

~ 1 Ekim 2025 ~

Aylar sonra tekrar o bunalımda olduğum zamanlar gibi keyifsiz uyanmıştım. Sanki kötü bir şey olacakmış gibi hissediyordum. Muhtemelen Seungmin'le yaptığımız kavgadan kaynaklı canım sıkkındı. Mecburen gözlerimi hafifçe aralayıp el yordamıyla telefonumu buldum. Seungmin'den mesaj geldiğini görmek bir anda modumu değiştirmişti.

"Günaydın. Akşama sana uğrayacağım. Tabii eğer sen de müsaitsen."

Ben onun için her zaman müsaittim ve o da bunu biliyordu. Yine de canımı sıkacağını bile bile benimle bu şekilde konuşuyordu. Bana kızmak için haklı bir sebebi olduğundan bu yaptığını şu anlık mazur görecektim.

"Sormana gerek yok biliyorsun 😔"

"Tamamdır, akşam altı gibi gelirim o zaman. Evde işlerim var onları halledeceğim."

"Peki, internette bulamayacağım bir resim istesem çok mu şey istemiş olurum?"

Bütün şansımı kullanarak belki yüzünü görebilirim diye umdum. Gözümü bile kırpmadan telefonun ekranına bakıyordum. Birkaç saniyenin ardından istediğim fotoğraf gelmişti. Fotoğrafı görmemle kahkaha atmam bir oldu çünkü Seungmin'in fotoğrafta gözüken tek yeri gözü ve burnuydu. Uyuzluk konusunda Minho ile birbirlerine o kadar benziyorlardı ki, bazen Minho ile sevgili olmuşum gibi hissediyordum. Ben de kendi fotoğrafımı çekip gönderdikten sonra salona indim. Minho salondaki koltukta oturmuş telefonunu kurcalıyordu. Arkası dönük oturduğundan beni görmemişti. Mümkün olan en sessiz halimle yanına yaklaştım. Genelde bu şekilde dibimde biten kedi becerileriyle Minho olurdu.

Ben Minho'ya yaklaşınca koltukta yatan Sonata hafifçe kıpırdanıp yüzünü bana çevirdi. Beni açık etmesinden korktuğum için kafamı hayır anlamında sağa sola salladım. Canım kızım anlamış olmalı ki, önüne dönmüştü. Aslında Minho beni çoktan fark etmiş olmalıydı ama neye bakıyorsa bütün odağı oradaydı. Öne eğilerek telefonunu elinden çektim. Ekranında Jisung'un fotoğraflarını görünce kahkaha atmaya başlamıştım. Elimde Minho'nun telefonu kahkaha atarak evde kovalamaca oynamaya başladık.

"Bak sen bizim aşık tavşana. Beğeniyim mi Jisung'un fotoğraflarını?"

"Abi, ver telefonumu. Abuk subuk beğeneceksin. Senin yüzünden magazine çıkacağım."

"Vermem."

Bir yanlışlık olmaması için ekranını kilitlemeyi tabii ki unutmamıştım ama Minho bunu bilmiyordu. Mutfak tezgahının yanındaki virajı mükemmel bir şekilde aldıktan sonra tek hamlede koltuğun üzerinden atlayıp merdivenlerden yukarı koşmaya başladım. Minho da mükemmel bir dansçı olduğundan en az benim kadar atikti. Son basamağı da çıkacakken resmen arkamdan uçarak tepeme bindi. Merdivenlerin başında üst üste yerde yatıyorduk. Zilin çalmasıyla ikimizin de bakışları kapıya dönmüştü. O sıradaki dikkat dağınıklığımdan yararlanarak telefonunu da kapmıştı. Tabii bu arada kapıyı açmadığımızdan zaten anahtarı olan Hyunjin kapıyı açmış yüzünde aşağılayıcı bir ifadeyle bize bakıyordu.

"Ne yapıyorsunuz siz? Ayrıca abi senin sevgilin yok mu? Hiç yakıştıramadım."

Minho hızlıca üstümden doğrulup Hyunjin'in yanına inerek kafasına sert bir darbe indirdi.