04. 🥀 Suçsuz Olan Birkaç Kişiden Biri

76 16 17
                                    

🥀Part 2 : Stars And Raindrops🥀

~2 Haziran 2025~

Yüzüme vuran güneş ışığı istemesem de uyanmama sebep olmuştu. Gözümü açtığımda gördüğüm görüntüyle gülmeye başladım. Jisung ağzı açık bir şekilde birkaç santim ötemde horul horul uyuyordu. Dün akşam onu saatlerce uyanık tutmuştum. Kahvemize eşlik edecek konunun benim romanımın ana karakteri olan Chan olduğunu öğrenince gözleri kocaman açılmış, keyifle dinlemişti. En son da uykusuzluktan bayılmıştı. Onu kucağımda yatağına kadar taşımam gerekmişti. Jisung'un bu hayatta en çok istediği şeylerden biri de Chan'la tanışmaktı. Yıllarca benden onu dinlemişti. Başta da söylediğim gibi Chan onun için bir romanın ana karakteri gibi bir şeydi. Canlı bir şekilde gördüğünde imza falan istemesinden korkuyordum doğrusu.

Üzerimi attığı bacağını ve kolunu yavaşça kaldırarak yatakta doğruldum. Uyurken bir şeye sarılmayı sevdiğinden bu gecenin şanslı kişisi ben olmuştum. Dün çok geç olduğu için Jisung'ta kalmıştım. Evim haricinde kaldığım tek yer Jisung'un eviydi. Kendimi güvende hissetmediğim hiçbir yerde kalamıyordum. Yurt dışı seyahatlarını falan pek sevmezdim mesela. Otellerde kalmak beni çok geriyordu. Yine de başkasına ait bir eve nazaran benim için daha kalınabilir yerlerdi. Birkaç uyku ilacı ile bu konuyu da çözebiliyordum.

Jisung'un evi benim evime beş dakika yürüme mesafesindeydi. Özellikle birbirimize yakın evler tutmuştuk. Jisung bana onunla kalmamı da teklif etmişti ama kendime ait bir alana ihtiyacım olduğundan kabul etmemiştim. Sonuçta sık sık bu sincabın evine geliyordum.

Kahve makinasının önünde yerimi alıp sabahımın ilk kahvesini hazırlamaya başlamıştım. Dün masaya bıraktığım kulaklığımın birini de takıp 3 yıl önce bana gönderilen rehber şarkıyı açtım. Bu sesin Chan'a ait olduğunu bilerek dinlemek mükemmel hissettiriyordu. Bir ara sinsice bilgisayarına girip bütün rehber şarkıları telefonuma yüklemeliydim. Bu hınzır fikrim şeytani Seungmin'in hoşuna gitmişti.

Üzerinde dumanı tüten kahvemle salona geçtim. Salonun köşesinde duran kitaplığın üzerinde benim albümlerim, Jisung'un kendi albümleri ve Jeongin'in bir iki filminin DVD'leri vardı. Hemen alt rafta da sırayla dizilmiş fotoğraflarımız. Bir tanesini elime alıp incelemeye başladım. Elimde bir sürü atıştırmalıkla Jisung'un yüzüne bakıyordum, o da tatlı bir suratla önüne bakıyordu. Komik bir fotoğraftı. Diğer bir fotoğrafa baktım. Jisung'un benim klip çekimlerime geldiği gün çekilmiştik. Çok üşüdüğüm için sıcak su torbasını yüzüme tutarken gülümsüyordum. Jisung da her zaman olduğu gibi otuz iki dişi kameraya sırıtıyordu. Hemen yanında ben ve Jeongin'in olduğu iki fotoğraf vardı. Fotoğrafları incelemek Jeongin'i özlememe sebep olmuştu. Gülümsememin gerçek olduğu nadir insanlardı benim için onlar. Jeongin'e hiçbir zaman yaşadıklarımı anlatmamıştım ama hissediyordu. Aynı menajerim Jeonghan abi gibi. Benim gerçeğimden haberdar olan tek kişi Jisung'tu. Onu da kendimle duvarlarımın içine hapsetmiştim. Üzüyordu böyle düşünmek ama ben buydum. Bencildim.

Kahvemle birlikte fotoğrafları terk edip koltuğa kuruldum. En son ne zaman yemek yediğimi düşünüyordum. Baya olmuştu sanırım. Dün yemek yememiştim. Bir şeyler atıştırmıştım ama yemek yememiştim. Bugün mutlaka yemeliydim. Umarım başarabilirim diye geçirdim içimden. Yeme bozukluğum kendimi iyi hissetmediğim zamanlarda yükseliyordu. Göz önüne çıkmaya başladıktan bir süre sonra yeni problemim olarak hayatıma dahil olmuştu. Bazen günlerce aç gezerdim. Bazen de açlık hissini kaybettiğim günler oluyordu. Sırf yemiş olmak için yiyordum ama en kötüleri yemek yemenin midemi bulandırdığı zamanlardı. O zamanlar benim için çok zor oluyordu. Ne yazık ki fiziksel vücudum benim kadar iyi rol yapamıyordu.

Forsake & Forget / ChanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin