12. 🥀 Gerçekler Nettir

54 16 28
                                    

🥀Part 2 : Stars And Raindrops🥀

~29 Temmuz 2025~

Saatler sonra kendimi boş bulduğum bir kayıt odasına atıp kafamı dinlemeye başlamıştım. Dünya turnem için çok az zaman kaldığından ve bir süredir işi fazla boşladığımdan bir haftadır nefes bile almadan çalışıyordum. Geçen hafta artık kendimi iyi hissettiğime karar verip Chan'la görüştükten sonra doğruca çalışmaya başlamıştım. Fakat o kadar yoğun çalışıyordum ki, günlerim hatta gecelerim bile şirkette geçiyordu. Yine saat gece üçe gelirken anca nefes alabilecek vakti bulabilmiştim. Kayıt odasının koltuğuna uzanıp cebimdeki telefonumu kurcalamaya başladım. Babamın asistanı Soobin'den gelen bir sürü mesaj ve arama vardı. Zaten sabah görmek sinirimi bozuyor diye telefonumu pratik odasındaki çekmeceye kilitlemiştim.

-Beni görmezden gelmeyi kesmeniz gerekiyor.-

-Babanız size durumu açık bir şekilde anlattı.-

-Bu konuda size bir seçim hakkı sunulmuş gibi davranmayın, lütfen.-

Genel olarak bu tarzda yazılmış bir sürü mesaj anlayacağınız. Soobin'in attığı aptalca mesajlardan dolayı Chan'ın bana gün içinde attığı mesajları da şu an görüyordum. Küçük bir sitem içeren mesajlarını okumak yüzümün asılmasına sebep olmuştu.

-Heyy, günaydın. Napıyorsun bakalım. (11.15)-

-Bana mesaj atamayacak kadar mı yoğunsun? Umarım çok yorulmuyorsundur. (15.17)-

-Saat de baya geç oldu. Ben de şarkı kayıtlarımla uğraştım hep. Bir de seni özledim işte. Umarım artık mesajlarıma dönersin. (19.37)-

Küçük bir özür mesajı yazmayı düşünürken ekranımda yazan 'Christopher Chan arıyor...' yazısını görmeyi beklediğimi söyleyemeyeceğim. Gece yarısı üçü geçiyordu ve beni bu saatte arayacağını hiç düşünmemiştim. Birkaç çalışın ardından telefonu açıp kulağıma götürdüm.

''Seungmin merhaba. Bugün bana hiç yazmadın da ondan aradım. Biraz geç sanırım ama ne yapıyorsun?''

Benim mahcup olmam gerekirken yine kendisi mahcup oluyordu. Chan'ın bu fazlasıyla iyi kalbi benim için bazen fazla geliyordu. Ben ona yalanlar söylerken o beni iyiliği ile cezalandırıyormuş gibi hissediyordum.

''Kusura bakma, Chan. Turne başlayacak ya, ne kadar yoğun olduğumu anlatamam. Hiç fırsat bulamadım.''

''Anladım.''

Tabii, ne kadar mahcup konuşsa da bana kırıldığını tek bir kelimeyi söylerkenki ses tonundan bile anlayabiliyordum.

''Kızdın mı?''

''Yok, kızmadım tabii ki. Ben de çok yoğundum zaten. Uyuya kalmışım hatta Minho uyandırdı.''

Gülerek söylediği cümleler biraz önce de söylediğim gibi benim kadar iyi bir oyunculuk sergileyemiyordu. Ben bu konuda profesyoneldim ama Chan kırıldığını gizlemekte benim kadar iyi değildi. Ben daha bir şey söyleyemeden esas niyetini hızlıca dile getirdi.

''Görüşebilecek miyiz peki? Ben seni çok özledim.''

Aslında bir ilişki yaşamak bu kadar kolaydı. Beni görmek istiyordu ve bunu çekinmeden söyleyebiliyordu.

''Şey ben bir bakayım sana haber vereyim olur mu?''

En son yaşananlardan sonra Jeonghan abinin gözü benim üzerimdeydi. Yine bir şey yaparım diye aşırı korkuyordu. Bundan dolayı henüz ona söylemediğim gizli erkek arkadaşım için iyi bir yalan bulmak zorundaydım. "Olur." Chan da ikiletmeden onaylamıştı bu teklifimi. Zaten aksinin yaşanacağını hiç düşünmedim.

Forsake & Forget / ChanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin