16. ✨ Ben Sebep Olmuştum

90 17 41
                                    

✨Part 1 : I Hate To Admit✨

~22 Eylül 2025~

Çalan şarkım bitmişti ve ben hala Seungmin'in önünde diz çökmüş bir şekilde bekliyordum. Gözlerimin içine baktığından pek kıpırdama şansım olmamıştı. Bakışlarının elimde tuttuğum kolyeye doğru kayışını izledim. Boşta olan eliyle nazikçe kolyeye dokundu. Yaptıklarıma baya şaşırmış olduğunu yüzünden anlayabiliyordum. Aynı zamanda tedirgince hareket ediyordu, hissedebiliyordum. 'Beğendin mi?' diye sormamak için kendimi zor tutuyordum ama ona zaman tanımak istemiştim. Kolyenin üzerinde duran elini çekti. Bakışları tekrar bana dönmüştü ama yüzünde alışkın olduğum gülümsemesi eksikti. Nerede o tatlı gülümsemen Kim Seungmin?

"Bana mı aldın?"

"Evet." Bir yandan da hızlıca kafa sallamıştım. Sözel olarak vereceğim onay yeterli hissettirmemişti.

"Bana gökyüzünü mü aldın, Chan?"

Bakışları yine kolyenin üzerindeydi. Evet, ona gökyüzünü almıştım. Seungmin benim gökyüzümdü ve ona verebileceğim en güzel hediye yine kendisi olabilirdi.

"Beğenmedin mi?"

Elleriyle yüzünü kapadı. Ağlıyor muydu? Oturduğu sandalyeyi çevirerek bana sırtını döndü. Ağladığını görmemi istemiyor olmalıydı. Benden utanıyor olması, nedense üzülmeme sebep olmuştu. Kendini benden saklamasını istemiyordum. Ben onu ağlarken de seviyordum, gülerken de. Gülümsemesini benden saklamıyorsa, ağlamasını da saklamamalıydı.

"Seungmin, iyi misin?"

"İyiyim. Özür dilerim."

"Neden özür diliyorsun?"

"Ağladığım için. Ağlamamalıydım."

Sesi titrek çıkıyordu. Muhtemelen ağlamamak için kendini sıkıyor olmalıydı. Ayağa kalkıp yüzünün dönük olduğu masaya yaslandım. Yüzünü görmek istiyordum. Benim ona doğru eğildiğimi görünce, kafasını diğer yöne çevirdi.

"Beni ağlarken görmeni istemiyorum."

"Neden? Seungmin benden kaçıyorsun gibi hissediyorum. Ben seni ağlarken de gülerken de seviyorum."

Eliyle gözünden akan yaşları silip gülümseyen yüzünü bana çevirdi. O tanıdık gülümsemesi sonunda yüzünde yerini almıştı ama ağladığının tek kanıtı olan kırmızı gözleri gülümsemesinin normalden hüzünlü gözükmesine sebep oluyordu.

"Kolyemi takar mısın?"

Seungmin'in bana göstermeden döktüğü gözyaşları yüzünden kolyeyi unutmuştum. Kutusunu elimde tuttuğumu bile, Seungmin kolyem dediğinde hatırlamıştım. Kolyeyi kutusundan çıkarıp nazik bir şekilde boynuna taktım. Odamdaki boy aynasının önüne gelerek gülümseyip Seungmin'e gel işareti yaptım. Ne kadar yakıştığını kendisi de görsün istiyordum. Biraz kenara kayarak aynanın tam ortasında durmasını sağladım. Ardından da arkasına geçtim. Kafamı hafifçe omzuna koymuş, gülümseyerek yüzüne bakıyordum. Gözleri kolyesinin üzerindeydi. Bakışları hala şaşkın duruyordu.

"Çok yakıştı. Benim gökyüzüme de anca gökyüzü yakışırdı."

Bakışları aynada beni buldu. Yavaş yavaş gülümseyen yüzü benim için en büyük hediyeydi. Yüzünü bana döndü. Yavaşça eğilerek dudaklarıma nazik bir öpücük kondurdu. Biraz geriye çekilerek alnını alnıma yasladı.

"Bu zamana kadar bana verilen en güzel hediye sendin. Sanırım ikinci de bu kolye. Ayrıca unutmadım şarkı da kolyeyle birlikte ikinciliği paylaşıyor."

Forsake & Forget / ChanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin