Bölüm 18

153 19 64
                                    

Adamı gece yarısı sıcak uykudan kaldıran,

Sigara paketine şiir yazdıranla

Benimki bir mi şimdi?

Sevdiğini bir kez olsun sımsıkı sarmış insan bilebilir ancak hasreti,

Zorlamayayım hiiiç boşuna kendimi.

Rüzgar kokusunu getirsin diye kış günü pencerede bekleyen kıymetli,

Beklemeye hakkı bile olmayanın ne hatırı olur ne kıymeti.

*

"Kız dediğin bu saatte dışarı mı çıkar, başında erkek olmadan? Estağfirullah el-Azîm. Siz azdırıyorsunuz hep bunu." İftar başka saatteydi de biz mi yapmadık anlamıyorum ki? Kolumuza girmek isteyen oldu da biz mi tuttuk?

Benim sustuklarımın aksine annem daha ılımlı, tecrübe başka bir şey. Öden yürü kaptan. Bu taraftar bir sana vurgun, bir sana hayran.

"Tamam anne, bir şey olmaz ben tanıyorum arkadaşlarını."

"Ay sen de! Biliyoruz senin tanıdıklarını Nuriş. Bu böyle olmaz, kocasıyla gitsinler canım!"

Annem derin bir nefes alıyor, bence de ya sabır. Lig bitmesine rağmen Nur Sultan sürpriz bir maçla ezeli rakibini iki haftalığına sahasında ağırlıyor. Benden bir tık daha kötü durumda olan biri varsa o da sensin be annem.

Birden aklıma gelenle gülümseyerek kendimi tekli koltuğa bırakıyorum, bacak bacak üstüne atıyorum ve bu dünyanın anasını babasını sattığımı herkese göstermeye karar veriyorum.

"Tamam gelsin, gidelim."

Sessiz bir kahkaha ile dürtüyor annem, "Kız."

Omuz silkiyorum, "Hak etti."

Birden heyecanlanıyor babaannem, "Gerçekten mi?.. Nur?" Anneme dönüyor bir de. Bizim varımızla sizin varınız bir mi oldu şimdi de?

Sinirlerim bozuluyor, hızımı alamıyorum. "Asıl bizim sana sormamız lazım babaanne. Değil mi Nur sultan?" Anneme dönüp kocaman gülümsüyorum, o  da başını iki yana sallayıp sen adam olmazsın diyor. Erkekler bile adam olmuyor, ben niye olayım? "Bu kadar güvendiğine göre ben kocamı tanıyorsun sandım, hayır ben henüz tanımıyorum da. Söyle de gelsin, bekliyorum; birlikte gidelim bari."

Önce gözleri sonra ağzı kocaman açılıyor, eliyle kapıyı işaret ediyor. "Hasbinallah! Yürü git, edepsiz."

E madem bu kadar ısrar ettiniz, koltuktan destek alarak ayağa zıplıyorum. "Oldu o zaman, ben kaçar! Allah kabul etsin şimdiden!"

"Sen var ya!" Ama gülüyorsun Nuriş'i, yemezler. Neşeyle öpücük atıyorum, beni doğuran canım anneme.

Babaannemse mutlu olmaktan çok uzak, çok karşı ve aldıklarından hiç memnun değil. Yine de elindekileri çıkarmanın peşinde. "Anasına bak, kızını al... Bir alan çıksa keşke Allah'ım!" Ellerini havaya kaldırıyor, imkanı olsa ayaklarını da kaldıracak. "Şöyle dini bütün, kara kaşlı, kara gözlü bir damat. İnşallah Rabb'im, tez vakitte!"

Geldiği gibi gidiyor neşem, gülümsemem sönüyor; bu söyledikleri aklıma imansız ve insafsız, turuncu kafalı birini getiriyor. Kafamı iki yana sallayıp kapıya yöneliyorum.

Arap sabunu kokan hayallerini ve çamaşır suyuna doymuş ellerini uzak tut benden gözünü seveyim babaanne. Uzak durun artık benden. Yeter. Okuyorum ben daha canım. Ne evlenmesi?

Güneşli Günler (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin