29

1K 106 94
                                    

Selamm.

Ne yapıyorsunuz bakem?

Oy vermeyi unutmayın la

...

Kafamı iki yana salayarak , aklıma gelen düşünceleri geri ittim . Duygularım bana buradan gittmemi ,bir daha Merih 'in yüzünü dahi görmememi , Merih defterini kapatmamı söylüyordu .

Mantığım ise burda kalıp Merihle konuşmayı , açıklamasını dinlememi , Eğer açıklaması beni tatmin etmese ayrılmamı söylüyordu .

Ben herşeyi affedebilirim ama aldatma... Aldatmanın affı dahi olamazdı çünkü bir kere yapan bir daha yapardı. Bir insanın seni ne zaman aldatacağını beklemek yerine yeni defterler açabilirdik . Peki ben Merih'e olan sonsuz güvenimin yıkılması yüzünden başka birisine güvenebilir miydim?

Ancak Merih beni aldatır mıydı ?

Bu kadar güzel seven bir adam da aldatır mıydı ?
Bana çok güzel bakıyordu , bana kendimi çok özel hisetiriyordu peki bunlar yalan mıydı ?

Telefonumun çalması ile hızlıca telefonu elime alıp arayan kişiye baktım . Merih... Elim neden olduğunu bilmediğim bir nedenden dolayı titremeye başladı .

Açıp kulağıma koydum "Ada yemin ederim öyle bir şe-" derken sözünü kesip , kendimden bile beklemediğim soğuk bir sesle "Evde konuşalım . Seni bekliyorum " diyip suratına kapatım .

Telefonu koltuğun üstüne attım . Ne yapacaktım ben ? Kendime söz vermiştim asla ani kararlar vermeyip, mantığımla hareket edecektim. Bunu çok kolay birşey zannediyordum lakin değilmiş...
Çünkü tek istediğim burdan gitmekti. Ama içimden bir ses Merih yapmaz diyordu .

Ama neden telefonlarımı açmamıştı ?

Telefonu tekrar elime alıp fotoğrafı inceledim . Gördüğüm detay ile kaşlarım çatılmıştı. Merih 'in elleri iki yana düşmüş , sarı kafa bir kadın ona sarılıyordu . Kadının sadece sarı uzun saçları gözüküyordu. Merih sarılmıyordu , sanki bu sarılmaya hazırlıksız yakalanmış gibiydi .

Beynim çalışmıyordu sanki ! Aşk çok berbat bir şeydi . Her zaman mantığıyla hareket eden beni duygular ile hareket ettmeye yönlendiriyordu.

Beni aldatıp , aldatmadığına dahi karar veremiyordum.

Eğer beni aldatmışsa daha önce hiç görmediği bir Ada görürdü.

Çünkü İhanet çok ağırdı , ihanetin getirdiği nefret de çok ağırdı . O nefret bir yılık aşkı da bitirirdi bin yılık aşkı da.

Telefonu elime alıp Melisa'yı aradım . Merihle konuştuktan sonra ona giderdim . Hemen açıp "Alo birtanem ?" Dedi sorar gibi .

"Sana geleceğim " dedim kısaca .

"Tamam. Çay ve çerez koyuyorum . Sonra da İkimiz Merih 'e koyuyoruz " dedi gülerek . Beni güldürmeye çalışıyordu ama çok müşkül durumdaydım. Gülmek değil ağlamak istiyordum .

"Kanka mal mıyım ben ya? " dedim akan göz yaşlarıma engel olamayarak.

"Evet birazcık var gibi de niye sordun ?" Dedi . Bana güzel sözler söylemesini beklemiyordum tabi ki . O hep gerçekçiydi.

"Ben hâlâ Merih'in yapmayacağına inanıyorum " dedim .

Melisa'nın derin bir nefes verdiğini duydum "Fotoğrafa baktığımda bende öyle ďüşündüm şahsen , baksana sarı çıyan sülük gibi yapışmış " dedi .

"Demi ?" Dedim bir umutla. Hâlâ gözlerimden yaşlar akıyordu .

"Evet de... Sen ağlıyor musun lan ?"dedi sesini yükselterek.

Pamuk Şeker /TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin